Gündoğdu: Depremi 48 saat öncesinden haber verecek sistem yok

Güncelleme Tarihi:

Gündoğdu: Depremi 48 saat öncesinden haber verecek sistem yok
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2016 13:25

Jeoloji mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremleri 48 saat öncesinden belirleyebilen bir sistem olmadığını belirterek, İtalya’daki son depremden önceki sarsıntılar nedeniyle yöneticilerin tehlike oluşturan binalara girilmemesi uyarılarıyla can kaybının önüne geçildiğini söyledi.

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, Avcılar Belediyesi’nin halkı bilgilendirmek amacıyla Zübeyde Hanım Evlendirme Dairesi salonunda her ay düzenlenen toplantısına katıldı. Gündoğdu toplantıda, İtalya’da Pazar günü meydana depremin, 48 saat öncesinden uyarılar yapılması sonucu can kaybı olmamasına ilişkin haberleri değerlendirdi. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, İtalya’da 6 Nisan 2009 tarihinde L’Aquila kentinde yaklaşık 300 kişinin öldüğü 6.3 büyüklüğündeki depremden sonra, halkı yanlış yönlendirmekle suçlanan yedi İtalyan bilim insanının, altışar yıl hapis cezasına çarptırıldığını ancak bu cezanın yüksek mahkemeye götürülmesi sonucu beraat ettiklerini söyledi.

Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Bu orada olan beşinci büyük deprem. Depremler silsilesi 2009’da başlıyor. Son depremi önce 7.2 son olarak 6.5 büyüklüğünde verdiler. Orada 10 gün önce 6.1 büyüklüğünde deprem var. 6.1’den sonra olan depremler arttı. Yani bunlar 6.5 depreminin öncüsü oldu. Çünkü kırılan alan yukarı doğru gidiyor. Depremi önceden belirleyen bu konuda İtalya’da bir çalışma yok. Depremi sadece birkaç saniye öncesinde tahmin edilen erken uyarı ve önceden tahmin ettiğimiz bilgiler var. İtalya’daki halk orada zaten sürekli sallandığı için zaten tedirginlik içerisinde. Kent, kültür kent konumundaki eski binalardan oluşuyor. 10 gün önce yine büyük bir deprem oldu. Orada öncü ve artçı depremler birbirine karıştı gibi. Sürekli sallantı olduğu için oradaki ilgili kurum uyarıyor. ‘Sağlam olanlar girebilirler ama diğerleri için girmeyin’ deniliyor. Can kaybı olmadı. Deprem tam kentin ortasında değil biraz uzak noktada oluyor. 2009’da 300 kişinin öldüğü deprem, tam kentin ortasındaydı. Orada parça parça faylar var. Bu faylar çok büyük boya sahip değil ama düşey hareketlerde bizim Gediz’deki gibi olabilir."

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu, son depremde 2009 yılındaki gibi Radon gazı ve mikro depremlerin arttığına dair bir durum olmadığını; geçmişteki can kayıpları ve daha önce yargılanan Büyük Riskler Komisyonu üyelerine yönelik yargı sürecinin de etkisiyle halka yapılan uyarıların ise olumlu sonuç verdiğini sözlerine ekledi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!