Yaldızın altı göründü...

PARTİ programında, ‘‘Partimiz Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmanın en önemli vasıtası olarak algılar ve bunu toplumsal barışın bir unsuru olarak görür’’ dememiş olsalardı, sorun yoktu.‘‘Bunlar zaten kökü Milli Nizam Partisi ile Milli Selamet ve Refah Partisi'ne kadar uzanan bir akımın mensupları. O nedenle elbet Atatürk'ten de, devrimlerinden de hazzetmezler. Dolayısıyla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Atatürk devrimlerini savunması beklenemez’’ der, geçerdiniz.Ama biliyorsunuz Refah Partisi kapatılınca, muhafazakár kesim yani Atatürk'ü de, devrimlerini de sevmeyenler Saadet Partisi'nde toplandılar. Ötekiler, yani ‘‘Galiba laik devlet sistemine karşı çıkarak hata etmişiz’’ diyenler Adalet ve Kalkınma Partisi'nde toplandılar.Toplanmakla kalmadılar, her fırsatta ‘‘Biz değiştik’’ dediler. Sonra o lafı beğenmeyip, ‘‘Biz geliştik’’e çevirdiler. Ama özetle ‘‘Bizim artık irtica ile de, laiklik düşmanlarıyla da ilişkimiz kalmadı. Biz sistemle kavga etmeyeceğiz. Biz laik Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkacağız, onları koruyacağız’’ mesajı verdiler.Gerçi biz bu sözlere hep kuşku ile baktık, ama AKP'nin bu sözlerini ciddiye alan milyonlarca insan, oy verip bu partiyi iktidara getirdi.Tamam... Ona da bir şey diyen yok.Lakin... AKP dürüst davransa ve artık irticai cereyanlarla ilgimiz kalmadı anlamındaki vaatlerine sadık kalsaydı.Oysa bakın... TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun önceki günkü toplantısında AKP iktidarının laik sisteme nasıl baktığını gösteren gerçekler ortaya çıkmış. Örneğin Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış, 57'nci hükümetin başbakanı Bülent Ecevit'in verdiği resmi talimata dayanarak, ‘‘kamu sektöründeki irticai faaliyetleri izleyip Başbakanlığa bilgi vermek’’ için kurulmuş olan Başbakanlık Takip Kurulu'nun (BTK) ‘‘yasal bir dayanağı olmadığını’’ ileri sürmüş.Belli ki maksat, bu kurulun işlemlerini ve raporlarını hukuken tanımamak... Böylece irticai faaliyetleri nedeniyle kamu hizmetlerinden uzak tutulması gereken kişileri tekrar en önemli görevlere getirecek yolu açmak. AKP'liler gerçekten değişmiş olsalardı BTK'yı düşman gibi görmezlerdi. Dahası:Dünkü Hürriyet'te hem Emin Çölaşan'dan hem de Kamuran Zeren'in haberinden okumuş olmalısınız:Ankara Valisi'nin makamına 15 km. mesafedeki Pursaklar Köyü'nde, geleceğin Taliban Türklerini yetiştirmek amacıyla kurulduğu belli bir Çocuk Yuvası'nda yavrulara Atatürk resminin gözleri oydurulurken devletimiz seyrediyor... Her yere mürteci olduğu bilinen Milli Eğitim Müdürleri atanırken de sadece devletimiz değil laikliğin yılmaz savunucusu CHP uyuyor.