Vay vicdansız vay

Güncelleme Tarihi:

Vay vicdansız vay
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 1999 00:00

Haberin Devamı

Kemerburgaz’da kaybolan ve önceki gün cesedi dikine gömülü olarak bulunan Küçük Gökşen’in katili, komşuları Abdullah Aksel çıktı. Sapık ruhlu Aksel'in, öldürdüğü çocuğu ailesiyle birlikte aradığı, onları teselli ettiği de belirlendi.

KEMERBURGAZ'a bağlı Göktürk Beldesi'nde 24 Nisan günü kaybolan ve önceki gün cesedi bulunan 11 yaşındaki Gökşen Yılmazel'in katili, komşuları Abdullah Aksel çıktı. Sapık ruhlu katil, 25 gün boyunca Gökşen'i arama çalışmalarına ailesiyle katıldı, baba Rafet Yılmazel ağladığında ise yüzünü kolonyayla silerek teselliye çalıştı.

Marangoz olan 28 yaşındaki Abdullah Aksel, evinde ekmeğini yediği Yılmazel Ailesi'nin tek oğlu 11 yaşındaki Gökşen'i öldürdükten sonra, gerilim filmlerine taş çıkaran bir senaryo ile tüm Göktürk beldesini aldattı. Kablo ile boğarak öldürdüğü çocuğu, evinin yakınındaki ormanlık alana dikine gömen katil, cesedin üzerine ceviz ağacı dikti. Bu da yetmiyormuş gibi arama çalışmalarına katıldı, gözyaşı döken anne Nuray ve baba Rafet Yılmazel'e sarılarak teselliye çalıştı. Evinden, oynamak için dışarı çıkan 11 yaşındaki Gökşen Yılmazel, esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Ailesinden izin almadan bakkala bile gitmeyen çocuğu arama çalışmalarına, yöre halkı ve jandarmanın yanı sıra komşu marangoz Abdullah Aksel de katılmıştı. Arama çalışmaları sırasında Yılmazel Ailesi her gün ölüp ölüp dirildi.

ÇILDIRTAN SENARYO

5 aylık hamile anne Nuray Yılmazel'i ikinci gün telefonla arayan şahıs ‘‘Oğlunuzu ben kaçırdım. İnanmazsanız Hasdal Çeşmesi’ne gelin. Ayakkabısını bulacaksınız’’diyordu. Katil komşu Abdullah Aksel, bir gerilim filmine benzeyen senaryosunu işleme koymuştu ama kimseler farkında değildi. Abdullah, bir yandan Yılmazel Ailesi'ne kaçak hat çekerek telefon ediyor, diğer yandan da ‘‘Merak etmeyin, yaşıyordur, onu bulacağız’’diye acılı aileyi, komşu olarak teselli ediyordu. Jandarma eve gelen telefonla harekete geçti, Hasdal Çeşmesi'ne gidildi. Katil, öyle bir düzenek kurmuştu ki görenlerin tüyleri ürperdi. Çeşme musluğu hafif açık bırakılmış ve Gökşen'in 33 numara ayakkabısının sağ teki musluğun tam altına konulmuştu.

SON TELEFONDA YAKALANDI

Eve bir telefon daha geldi. Bu defa 50 milyar isteniyordu. Aile bu kez hazırlıklıydı. PTT'ye verilmiş olan dilekçe sayesinde, direkten kaçak hat çekilerek edilen telefonun yeri saptandı. Jandarma ekipleri Abdullah Aksel'i telefon başında kıskıvrak yakaladı. Katil marangozun ifadesi üzerine de 11 yaşındaki Gökşen'in dikine açılmış bir çukura gömülen, boğazında kablo düğümlü cesedi de bulundu. Abdullah ifadesinde, çocuğun üzerine kalas düştüğünü, öldüğünü sandığı için paniklediğini söyledi. Soğukkanlılıkla bir çuvala koyup arabasına attığını, hırıltılar çıkarınca da, kablo ile boğarak gömdüğünü anlattı. Oysa marangoz atölyesinde duvara sıçramış kanlar, çocuğun başına ayakta iken vurulduğuna işaret ediyordu. Otopsi raporunun beklendiği Göktürk Beldesi’nde, tüm köy halkının lanet çığlıkları çınlıyor şimdi.

Bu acıya yürek mi dayanır

Gökşen Yılmazel'in sapık ruhlu komşuları Abdullah Aksel (sağda) tarafından öldürülmesi, ailesini de, sınıf arkadaşlarını da perişan etti. Gökşen'e son görevi yaparken oldukça üzgün görünen sınıf arkadaşları katile de lanet yağdırdı (üstte). Biricik oğlunun ölümüyle yıkılan 5 aylık hamile anne Nuray Yılmazel (solda) cenaze töreninde güçlükle teskin edilebildi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!