Uyuşturucu yaygınlaşıyor

Uyuşturucu madde kullanımının aile üzerindeki etkisini saptamak amacıyla Aile Araştırma Kurumu tarafından bir araştırma yapıldı. Araştırma, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi AMATEM’e başvuran yüzde 65, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Kliniği’ne başvuran yüzde 35 hastasıyla görüşülerek gerçekleştirildi.

Yapılan araştırmaya göre; bağımlıların bekar olmaları yüzde 48'lik bir oranla dikkat çekiyor. Bağımlıların yüzde 51.8'i ilkokul, yüzde 15.7'si orta okul, yüzde 21.7'si lise, yüzde 7.2'si de üniversite mezunu olduğunu belirtiyor. Bağımlı hastaların yüzde 40.4'ü anne ve babaları ile yaşıyor. Yüzde 12.1'i tek başına, yüzde 36.4'ü de eşiyle oturuyor.

GELİR DÜZEYİ

Ortalama aylık gelir dağılımına bakıldığında, maksimum 20 milyon kazananlar yüzde 23.5, 20-50 milyon arası kazananlar yüzde 39.8, 50- 150 milyon lira arası kazananlar yüzde 21.4, 100-150 milyon arası kazananlar yüzde 5.1 ve 150 milyon ve üzeri kazananlar yüzde 10.1'lik bir oranı oluşturuyor. Bağımlıların yüzde 44.4'ü ya kendi evinde ya da kirada oturuyor, yüzde 11.1'i kiraya katılmıyor.

MADDENİN CİNSİ

Kullanılan maddenin cinsi, yüzde 73'ünde eroin, yüzde 16'sında uçucular, yüzde 7'sinde esrar, yüzde birinde hap ve kokain, yüzde ikisinde de karışık maddeler olarak saptanıyor. Yüzde 60.2'si maddeyi evinde kullanıyor. Yüzde 32.7'si arkadaşının evinde, yüzde 2'si sokakta, yüzde 5.1'i de kahve, bar ve benzeri yerlerde kullandığını belirtiyor.

NASIL BAŞLIYORLAR?

Bağımlıların yüzde 74.2'si arkadaşının etkisiyle başladığını söylüyor. Yüzde 71.1'i sorunları ile başa çıkamadığından yakınıyor. Yüzde 69.8'i çevrenin etkisinde kaldığını belirtiyor. Yüzde 68'i ailevi sorunlar yüzünden, yüzde 63.9'u sırf merak ettiğinden denediğini açıklıyor. Yüzde 68.8'i zayıf iradeli olduğunu kabul ediyor. Yüzde 40.2'si yasalara karşı olduğu için yüzde 44.8'i de kendini toplum dışı kabul ettiğinden madde bağımlısı olduğunu dile getiriyor.

BAĞIMLILIK BİR HASTALIK MI?

Bağımlıların yüzde 91'i ve bağımlı ailelerinin de yüzde 87.6'sı bağımlılığı hastalık olarak kabul ediyor. Bağımlılığı hastalık gibi görmeyen bağımlılar yüzde 9, bağımlı aileleri de yüzde 12.4'lük bir oranı teşkil ediyor. Madde kullanan kişi bağımlı mıdır, sorusuna bağımlıların yüzde 91, ailelerin de yüzde 89.7'si ‘‘evet’’ yanıtını veriyor. Bu soruya ‘‘hayır’’ diyen bağımlıların oranı yüzde 8, ailelerin oranı yüzde 8.1'i geçmiyor. Bağımlıların diğer insanlara göre saldırgan olması konusunda bağımlıların yüzde 66.7'si birleşiyor. Ailelerin de yüzde 73.5'i bu fikre katılıyor.

TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?

Bağımlılığın tedavisinin mümkün olduğuna inanan kesim oldukça düşük. Bağımlıların yüzde 83'ü ile bağımlı ailelerinin yüzde 84.7'si tedavinin mümkün olmadığını belirtiyor. Tedavi ile düzelme olacağına inanan bağımlı yüzde 14, bağımlı ailesi ise yüzde 13.3'ü geçmiyor. Bağımlıların yüzde 82'si isteseler de bırakamayacaklarını düşünüyorlar. Bağımlı ailelerin yüzde 80.6'sı da bu fikri benimsiyor. Bağımlıların ancak yüzde 17'si ile ailelerin yüzde 16.3'ü istemekle bağımlılıktan kurtulunur görüşünü paylaşıyor. Ancak bağımlıların yüzde 98'i ile bağımlı ailelerinin yüzde 88'i tedavi olabileceğini düşünmüyor.

FARK ETMEK ZAMAN ALIYOR

Araştırmada, madde kullanmaya başlama yaşının 17-19 arasında olduğu, maddeyi tercih ederek kullanma yaşının ise 23 olduğu belirleniyor. Ailelerin farketmeleri ise iki, iki buçuk yıl arasında değişiyor. Ailelerin yüzde 73'ü evdeki eşyaların satılması ile ya da eksilmesiyle yüzde 6l'i de fazla para harcamaya başlaması ile durumu fark ettiklerini söylüyor. Madde kullandığını ailesine söyleyenlerin oranı yüzde 21, kullanırken ailesine yakalananlar yüzde 14, ailesi başkası tarafından uyarılanlar yüzde 31, üzerinde madde bulunanlar yüzde 11, ailenin kuşkusu üzerine farkedilenler yüzde 18'lik bir dağılım gösteriyor.

AİLE İÇİ TUTUM

Bağımlıların, yüzde 66.7'si bu konunun ev içinde çok sık gündeme geldiğini söylüyor. Bağımlıların, yüzde 53.5'i ise bu konuyu aileleri ile yüz yüze çok sık konuştuğunu söylüyor. Bir bağımlı ile yaşayan ailenin sosyal etkinliklere katılımı yüzde 46.9'oranında azalıyor. Akrabalarla olan ilişkileri yüzde 43.4 oranında bozuluyor. Aile ekonomisi yüzde 58.l oranında kayba uğruyor.