Üniversiteli de karısını dövüyor

Güncelleme Tarihi:

Üniversiteli de karısını dövüyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 1998 00:00

Haberin Devamı

En gelişmiş ülkelerde bile iki evlilikten birinde görülen fiziksel şiddet, ülkemizde yüzde 90'a varan oranlarda yaşanıyor. Sarıgazi, Ümraniye, Örnektepe, Alibeyköy'de gecekondulu; Yeşilköy, Bakırköy, Sarıyer, Şişli'de üniversiteli kadınlar üzerinde dev bir araştırma yapıldı. Tempo Dergisi, üniversiteli ve ilkokul mezunu kadınlara uygulanan şiddetin boyutlarını gözler önüne serdi.

ÖNCE ‘‘Dayak cennetten çıkma’’ diye şiddetin fiziksel boyutunu yutturmaya çalıştılar, olmadı. ‘‘Erkeğin vurduğu yerde gül biter' diyerek ısrar ettiler, yine olmadı. Kadınlar sürekli maruz kaldıkları şiddeti tüm benlikleriyle reddetmeyi denediler ama maalesef, o da olmadı. Kadınların yakalarına yapışan 'çaresizlik', büyük çoğunluğunu, sevdikleri, sevmedikleri, bazen nefret ettikleri erkeklerin şiddetinden koruyamadı. Bilinçlendikçe, kendilerine uygulanan şiddete karşı durmaya çalıştılar. Sonuçta yine değişen bir şey olmadı. Şiddet, gecekonduda yaşayan, eğitim ve gelir seviyesi düşük kadınlarda yüzde 90'larda, lüks konutlarda, eğitim ve gelir seviyesi yüksek kadınlarda yüzde 60 seviyelerinde kendini gösterdi.

KADINLAR ÇARESİZ

Uzman Psikolog, Adli Tıp Enstitüsü Doktora Öğrencisi Erdinç Öztürk'ün 1000 kişi üzerinde yaptığı dev saha çalışması fiziksel şiddetin korkunç boyutlarını da bilimsel açıdan ortaya serdi. Uzman Psikolog Erdinç Öztürk, gecekondu bölgelerindeki ailelerde yaşanan şiddeti araştırmak için Alibeyköy, Örnektepe, Seyrantepe, Ümraniye ve Sarıgazi'yi seçti. Yaklaşık 8 ay süren saha çalışmasının sonuçları dehşet verici. Öztürk'ün bir yıl sonra Bakırköy, Şişli, Okmeydanı, Yeşilköy, Sarıyer'de üniversiteli kadınlarla birebir görüşerek yaptığı çalışmanın sonuçları da ilkinden farksız. TEMPO, 1000 kişiyle yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen dev çalışmanın sonuçlarını kamuoyuna ilk kez açıklıyor. Ayrıca, Türk kadınlarının maruz kaldığı fiziksel şiddetin boyutlarını, neden şiddeti engelleyemediklerini ve ne istediklerini gözler önüne seriyor.

Yaptığı iki çalışmayı 33'üncü Ulusal Psikiyatri Kongresi ile Malatya'da yapılan 7'nci Anadolu Psikiyatri Günleri'nde sözel olarak sunan Uzman Psikiyatrist Erdinç Öztürk, yaklaşık 1.5 yıl süren dev araştırmanın nasıl gerçekleştiğini şöyle anlattı:

‘‘Bölge tespiti yaptıktan sonra muhtarlıklar yoluyla ailelere ulaştım. Özellikle gecekondu bölgelerinde pek çok kadının eşi bu çalışmaya katılmasına izin vermedi. Kapı kapı dolaşıp gece yarılarına kadar onları ikna etmeye çalıştım. Bu çalışma yaklaşık 8 ayımı aldı. Üniversiteli kadınlarla ilgili çalışmam ise 6 ayda tamamlandı. Şunu gördüm ki; fiziksel şiddete maruz kalan kadınlarda benlik algıları düşüyor, utanç görülüyor. Ve büyük bir çaresizlik göze çarpıyor. Aslında yüz yüze geldiğim bu gerçek durum beni de çok üzdü. Dayak yiyen kadınların pek çoğunun psikiyatrik yardıma ihtiyacı var.’’

Elbise askısı, sopa, makas dayak aracı olarak kullanılıyor

Kadınların yüzde 80'i muhtelif aralıklarla eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyor. Uygulanan bu fiziksel şiddetin yüzde 60'ı eşleri tarafından sadece elle vurma şeklinde olurken, yüzde 40'ı ellerinin haricinde sopa, elbise askısı, maşa gibi aletler kullanıyor.

Kadınlara eşleri tarafından uygulanan fiziksel şiddetin, evliliğin ilk 3 yılı içinde yüzde 90 oranında olması dikkat çekici. Fiziksel şiddete maruz kalan üniversiteli kadınların yüzde 39.1'i boşanmayı düşünse bile sadece yüzde 10.9'u resmi şikayette bulunduğunu belirtiyor. Gecekondulu kadınların yüzde 65'i ise boşanmayı düşündüğünü açıklamasına rağmen bir kez bile eşlerini adli bir merkeze şikayet etmediklerini söylüyor.

Fiziksel şiddet mağduru gecekondulu kadınların yüzde 6.9'u bu şiddet anlarında tepkisizliği seçerken, yüzde 3.8'i kaçıp kurtulmaya çalışıyor. Kocalarına karşılık veren kadınların oranı yüzde 21.9. Eşlerine karşılık veren kadınlar, olay anında eşlerine ellerine ne geçerse alıp attıklarını, küfür ettiklerini, bıçakla üzerine yürüdüklerini, hatta yumruk atıp tekmelediklerini ifade ediyorlar.

Fiziksel şiddete maruz kalan gecekondulu kadınların yüzde 25'inde, üniversiteli kadınların yüzde 30'unda anksiyete, cinsel işlevsizlik, yeme bozukluğu, depresyon ve uyku bozuklukları gibi problemlerle çeşitli hastane ve kurumların psikiyatri servislerine başvurduklarını söylüyor.

Üniversiteli kadınların yüzde 45'i eşleri tarafından küçük görüldüğünü, yüzde 15'i hoşlanmadığı cinsel davranışa zorlandığını ve yüzde 30'u kendisi istemese de eşlerinin isteği üzerine cinsel ilişkiye girdiklerini belirtiyor.

Gecekondulu kadınların yüzde 65'i eşlerinin kendilerine arkadaşları ve akrabaları yanında küçük düşürücü sözler söylediklerini belirtiyor. Bu gruptaki erkeklerin yüzde 45'i, eşlerinin 'düşük eğitimli-cahil' olmalarından şikayet ediyor.

Üniversiteli erkeklerin yüzde 25'i, eşlerinin istedikleri yaşam koşullarını sağlayamadığını sık sık ifade etmesinden rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Erkeklerin yüzde 15'ine göre, eşleri kendilerine bu konuda saldırgan-sözel tepkilerde bulunuyor.

Gecekondulu ailelerde, eşlerine fiziksel şiddet uygulayan erkeklerin yüzde 30'u neden olarak ev işlerinin vaktinde yapılmadığını ya da eve geldiklerinde eşlerini bulamadıklarını gösteriyor. Yüzde 15'i, basit kıskançlık durumlarını, yüzde 55'i ise asabi ve kolay tahrik olduklarını ifade ediyor.

Adli tıp kurumlarına, aile içi fiziksel şiddet nedeniyle sevk edilen kadınların sayısında artış devam ediyor. Çoğu kez birbiri ile iç içe geçmiş bu şiddet biçimlerine büyük oranda eşleri tarafından maruz kalan pek çok kadın, 'kaderine razı olma, boşvermişlik' ve ümitsizliğin şekil verdiği zorunlu kabulle, adli merkezlere müracaat etmiyor.

Araştırmaya katılan gecekondulu kadınların yüzde 81'i ilkokul ve altı, yüzde 19'u ortaokul ve lise mezunu. Erkeklerin ise yüzde 55'i ilkokul ve altı, yüzde 38'i ortaokul ve lise muzunu. Gecekonduda yaşayan erkeklerde üniversite mezunu oranı yüzde 7.

Gecekonduda görüşülen çiftlerden yüzde 42.5'i 4 yıllık, yüzde 29'u 5-9 yıllık, yüzde 12.5'i 15-19 yıllık evli. Oturulan konutların yüzde 55.6'sı erkeğe, yüzde 10'u kadına, yüzde 12.5'i akrabalarına ait olup yüzde 21'i kirada oturuyor.

Araştırmalarda, Ekvador'da kadınların yüzde 80'i fiziksel şiddete maruz kalırken, Nikaragua'da bu oran yüzde 44'e iniyor. ABD'de ise her iki evlilikten birinde fiziksel şiddet söz konusu.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!