Umut Davası'nda 9 idam istemi

Güncelleme Tarihi:

Umut Davasında 9 idam istemi
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 07, 2001 00:00

Umut Davası'nda yargılanan 9 sanık hakkında, TCK'nın 146. Maddesi'ni ihlal ettikleri gerekçesiyle idam cezası istendi.22 olayı kapsayan Umut Davası'nın bugünkü duruÅŸmasında Ankara DGM Savcısı Hamza KeleÅŸ, esas hakkındaki mütaalasını açıkladı. Savcı KeleÅŸ, 9 sanık hakkında TCK'nın 146. Maddesi'ni ihlal ettikleri gerekçesiyle idam cezası istedi.'Umut Operasyonu' gazeteci-yazar UÄŸur Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla baÅŸlatılmış, daha sonra ortaya çıkan baÄŸlantılar üzerine Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi gibi 22 olayı kapsamıştı. Elde edilen kanıtların ardından dava açılmış ve 24 sanık yargılanmaya baÅŸlanmıştı.Davanın bugünkü duruÅŸmasında sanık avukatı Ä°brahim Ceylan'ın ''redd-i hakim'' talebi yerinde görülmediÄŸinden reddedildi. Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davada, 15 sanık, avukatları, müdahil Beyhan Gürson ve Ankara Barosu BaÅŸkanı Sadık ErdoÄŸan'ın da aralarında bulunduÄŸu müdahil avukatları katıldı. Sanık yakınlarının da izlediÄŸi duruÅŸma nedeniyle DGM binası içinde ve dışında yoÄŸun güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme BaÅŸkanı Hüseyin Eken'in izinli olması nedeniyle bugünkü oturuma baÅŸkanlık eden üye Hakim Yunus KarabıyıkoÄŸlu, tutuklu sanık Ferhan Özmen'in 5 günlük istirahat raporu aldığını ve bu nedenle de bugünkü duruÅŸmaya katılamadığına iliÅŸkin rapor gönderildiÄŸini kaydetti. KarabıyıkoÄŸlu, sanık avukatlarından Mehmet Åžahin'in celse arasında, İçiÅŸleri Bakanlığı'na, müvekkilinin yasadışı bir örgüte üye olup olmadığının, üyeliÄŸi varsa hangi örgüte üye olduÄŸunun bildirilmesi yönünde yazı yazdığına iliÅŸkin belgeyi mahkemeye sunduÄŸunu bildirdi. Sanık avukatlarından Ä°brahim Ceylan'ın taleplerinin incelemeye alındığını da belirten Yunus KarabıyıkoÄŸlu, bu taleplerin, daha önce bu konularda karar verilmiÅŸ olduÄŸu anlaşıldığından reddinin kararlaÅŸtırıldığını ifade etti.  Daha sonra müdahil avukatları, esasa iliÅŸkin hazırladıkları ve görüşlerini içeren dilekçelerini okudular.      HER ÅžEYÄ° Ä°NKAR ETME YÖNTEMİ    Müdahil avukatı Ceyhan Mumcu, müdahil Beyhan Gürson ile birlikte hazırladığı dilekçesinde, yapılan bir çok duruÅŸmanın sonunda gerçek ve adalete ulaÅŸmaya katkı saÄŸlama umutlarını, sanık ve avukatlarının ''her ÅŸeyi inkar etme'' yönteminden dolayı yitirdiklerini söyledi.  Mumcu, yargılama konusu olan pek çok eylem, yitirilmiÅŸ canlar ve tahrip edilmiÅŸ deÄŸerlerin yargısal hesaplaÅŸmasının yapıldığı bu duruÅŸmalarda, bunca cinayet, bombalama, elde edilen silahlar, birbirlerini tamamlayan eylemler ve tüm bunların oluÅŸumu, planlama, izleme, saklanma, kanıtları yok etme gibi eylemlerden sonra hiç kimsenin çıkıp da Türkiye'de bu iÅŸleri yapan terör örgütü ya da örgütlerinin olmadığını savunamayacağını ifade etti. Mumcu, yapılan tüm eylemlerde terör örgütlerinin parmak izlerinin olduÄŸunu ve yitirilmiÅŸ evlatların mezar taÅŸlarının da bunun acı bir kanıtı olduÄŸunu belirtti. Müdahil Mumcu, şöyle konuÅŸtu: "Buna karşın yargılamanın başından günümüze kadar savunma, böylesine örgütlenmeleri adete yok saymış, tüm bu eylemler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üstüne atılmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra'maktüller de tedbirlerini alıp ölmeselerdi' gibi, özensiz savunma üslubunun, garip vurgulamaların unutulmaz örneÄŸini veren, müdahili sorgulamaya çalışan 'hesaplaÅŸacağız' diye savunma ile baÄŸdaÅŸmayacak tehdit savurup, 'yani hukuksal yolla' gibi basit kurnazlık örneÄŸi gösteren, duygu ve aklı yok sayan savunma örneÄŸine de katlanmak zorunda kaldık.    Maktülleri, müdahilleri ve iddia makamını elde edilen her fırsattasuçlama ve geriye kalan zaman da inkarla doldurulduÄŸu için, bu savunma, bizler de ister istemez 'örgütün çok yakınındayız' etkisini yarattı."    Savunmanın zaman zaman 'burada sonuç alamazsak, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi'ne gideriz' gibi niyetlerini açıkladıklarını ifade eden Mumcu, bunca cinayet ve olayla, bunca dosyalarla Hıristiyan ülkelerinden adaleti bulacaklarına inanıyorlarsa hep birlikte gitmeye hazır olduklarını söyledi. Ceyhan Mumcu, 'hesaplaÅŸacağız' diyen sanık avukatı ile ebedi hesabın verileceÄŸi güne kadar hesaplaÅŸmaya devam edeceklerini kaydederek, ''Maktüllerin ve maÄŸdurların yakınlarının hesaplaÅŸmadan çekinecekleri hiç bir ÅŸey yok. Biz zaten, haram yiyen, haksızlık ve yolsuzluk yapanlarla hesaplaÅŸa hesaplaÅŸa, bedelini ödeye ödeye bugünlere ve bu yaÅŸlara geldik" dedi.  Mumcu, Avukat Ä°brahim Ceylan ve ''danışmanı'' Prof. Dr. Åžebnem Korur Fincancı'nın yargı tarihinde görülmemiÅŸ sanal sözde raporundan baÅŸka hiçbir kanıt koyamadıkları iÅŸkence iddialarının yoÄŸunlaşıp bugüne kadar sürdüğünü de anlattı.     Ä°RAN'LA BAÄžLANTILARI    Sanıkların sık sık ''turistik'' ve ''ticari'' amaçla gittiklerini belirttikleri Ä°ran'la baÄŸlantılarının ortaya çıkartılması gerektiÄŸini vurgulayan Mumcu, Özmen ve Yüksel'in emniyet ve savcılıkta, UÄŸur Mumcu'nun öldürülmesi olayı dışındakileri, Ä°ranlı diplomatların azmettirmesi sonucunda gerçekleÅŸtirdiklerini söylediklerini, ancak Mumcu'nun öldürülmesinde "bu cinayetin talimatını Ä°ran'dan almadık. KendiliÄŸimizden karar verdik'' dediklerini ve bunun da inandırıcı olmadığını kaydetti. Ceyhan Mumcu, 22 olayı dava açılıncaya kadar çözmeyen, kapalı tutan geçmiÅŸ sorumluları kınadıklarını ve devletten UÄŸur Mumcu'nun katillerini, taÅŸeronlarının tamamını ve azmettirenlerin mutlaka bulunmasını talep ettiklerini söyledi.  UÄŸur Mumcu'nun eÅŸi Güldal Mumcu ile çocukları Özgür ve Özge Mumcu'nun avukatı Turgut Kazan da dava konusu olaylarda tetikçileri deÄŸil, tetiÄŸi çekenlerin de cezalandırılması gerektiÄŸini söyledi. Sanıkların yer göstermeleri sonucunda bulunan cephaneliklerin, örgütünsilahlı bir eylem içinde bulunduÄŸunun göstergesi olduÄŸunu anlatan Kazan, ''Sanıkların Ä°ran baÄŸlantılarını tam olarak belirlemeden, arkasındaki güçleri bulabilmenin zor olduÄŸunu belirtmek istiyorum'' diye konuÅŸtu.  Davaya katılan diÄŸer müdahil avukatları ile müdahil Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi avukatı Erol ErtuÄŸrul da mahkemeye, ayrı ayrı görüşlerini içeren dilekçelerini verdiler. Müdahil İçiÅŸleri Bakanlığı'nın avukatı Sema Tiryaki de, davayı yeni aldıklarını ifade ederek, esas hakkındaki görüşlerini bildirmek için süre istedi.     SANIK AVUKATINDAN REDD-Ä° HAKÄ°M TALEBİ    Sanık avukatlarından Ä°brahim Ceylan, adaletli olmadığını, peÅŸin hükümlü olduÄŸunu belirttiÄŸi mahkeme heyetini ve bugünkü oturumda bulunmayan BaÅŸkan Hüseyin Eken'i, davanın aÅŸamalarındaki taleplerini reddetmelerinden ve bunun da mahkemenin önyargılı olduÄŸunu göstermesinden dolayı reddederek ''redd-i hakim'' talebinde bulunduÄŸunu söyledi.  DGM Savcısı Hamza KeleÅŸ, sanık avukatlarının duruÅŸmalar boyunca saatlerce savunma yaptıklarını ve savunma haklarının kısıtlanmadığını,bazı taleplerinin de davanın sonucuna etki etmeyeceÄŸi anlaşıldığından reddedildiÄŸini ifade ederek, sanık avukatının talebinin reddini istedi. Hakim KarabıyıkoÄŸlu, duruÅŸmaya verilen kısa aradan sonra, avukat Ceylan'ın ''redd-i hakim talebinin'' yerinde görülmediÄŸinden reddine karar verildiÄŸini açıklayarak, duruÅŸmayı öğleden sonraya bıraktı. Ä°ddianamede, sanıklar Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan, Hakkı Selçuk Åžanlı, Yusuf KarakuÅŸ, Muzaffer DaÄŸdeviren, Abdülhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç, Abdullah Argun Çetin ve Mehmet Åžahin'in, Türk Ceza Kanunu'nun ''Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak'' hükmünü düzenleyen 146/1. maddesine göre idamları talep ediliyor. Ä°ddianamede, 13 sanık hakkında da 4 yıl 6 ay ile 22 yıl 6 ayarasında deÄŸiÅŸen ağır hapis cezaları isteniyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!