Uğurluyoruz

Güncelleme Tarihi:

Uğurluyoruz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2001 00:00


Haberin Devamı

Türk basınının duayeni Nezih Demirkent, bugün toprağa veriliyor. Demirkent için sahibi olduğu Dünya Gazetesi ile Gazeteciler Cemiyeti'nde iki ayrı tören yapılacak. Dünya Gazetesi dün başsağlığına gelenlerin ve dostlarının akınına uğradı.

Darıca'daki evinde önceki gün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Dünya Gazetesi'nin sahibi, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Başkanı, Türk basının duayenlerinden Nezih Demirkent'i bugün toprağa veriyoruz.

Ölümü ile başta basın dünyası olmak üzere tüm sevenlerini yasa boğan ‘usta gazeteci’nin cenazesi dün Darıca'daki evinden alınarak Zeytinburnu'ndaki Kozlu Mezarlığı'na getirildi.

Dünya Gazete2si de başsağlığına gelenlerin ve dostlarının akınına uğradı. Çalışanların gözyaşlarına boğulduğu gazeteye gelenler arasında Hürriyet ve Miliyet Gazeteleri'nin sahibi, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz da yer aldı. Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Saffet Arolat'ın şahsında Dünya Gazetesi çalışanlarına başsağlığı dileyen Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök ve Mehmet Y. Yılmaz da taziye defterine duygularını yazdılar.

İKİ TÖREN YAPILACAK

Nezih Demirkent'in naaşı, dün saat 11.20'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'ne ait bir minibüsle Zeytinburnu'ndaki Yeni Kozlu2 Mezarlığı'na getirildi ve gasilhane bölümüne konuldu.

Bu arada Dünya Gazetesi binasının bahçesinde bulunan Dünya Gazetesi'nin flamaları yarıya indirildi.

Demirkent için bugün 2 tören yapılacak. Bu törenlerden ilki saat 10.00'da Dünya Gazetesi'nde, ikincisi de saat 11.00'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenecek. Demirkent'in cenazesi, Sultanahmet Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Flamalar yarıda, Dünya yasta

Çalışanları acı haberin şokunu hala atlatamadı Dünya Gazetesi'nde. Kolay değildi bu acıya katlanmak. Çünkü, Nezih Bey onların hem patronu, hem ağabeyi, hem dostuydu. Gazete bahçesindeki flamalar ‘‘yas’’ için gönderlerinde yarıya indirilirken, gazete içinde ise derin bir sessizlik hüküm sürüyordu. Yaşlı gözler televizyon kanallarında ‘‘Nezih Baba’’nın görüntülerine odaklanırken ‘‘biz sensizliğe nasıl alışacağız’’ diye mırıldanıyorlardı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!