TÜSİAD: Enflasyondan korktuk bize ’felaket tellalı’ demeyin
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2008 00:00
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Maalesef kaygıyla izliyoruz; iç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor. Enflasyondaki gidişat bizi ürkütüyor" dedi. Feláket tellallığı ve karamsarlık yapmak istemediklerini vurgulayan Yalçındağ, önceliğin ekonomiye verilmesini istedi.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, enflasyonla ilgili son rakamların endişe verici olduğunu belirterek, iş dünyası olarak ekonomik gelişmeleri kaygıyla izlediklerini söyledi. Uyarılarda bulunmak ve sıkıntılara dikkat çekmenin görevleri olduğunu kaydeden Yalçındağ, amaçlarının felaket tellallığı yapmak ve karamsar tablo çizmek olmadığını vurguladı.
2007’DE BOZULMA BAŞLADI: "Avrupa Birliği Üyeliği Yolunda Türkiye’nin Tanıtımı: TÜSİAD Örneği" başlıklı raporun tanıtım toplantısının ardından soruları yanıtlayan Yalçındağ, "Tüm dünyada gıda ve enerji fiyatlarında artış vardı. Bu bize de yansıdı ama bizde enflasyon artış eğiliminde" dedi.
REFORMLAR GERÇEKLEŞMELİ: Küresel dalgalanmanın ekonomik büyüme rakamlarına etkisine değinen Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı Euro bölgesinde daralma yaşandığına, büyüme oranlarının aşağı çekildiğine ve enflasyonun yükseldiğine dikkat çekti. Yalçındağ, şöyle konuştu: "Türkiye uzun süredir söylediğimiz ve 2007’de yapmadığımız yapısal reformları bir an önce yapmalı. 2008 yılında ekonomideki beklenti yönetimini iyi yapmalıyız ki 2009’u da içine alan yıllarda yüksek büyüme oranlarını yakalayabilelim."
REHAVET DEĞİL ENDİŞE: "Maalesef kaygıyla izliyoruz; iç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor. Enflasyondaki gidişat bizi ürkütüyor" diyen Yalçındağ, Türkiye’nin bu yıl yüzde 5 büyüme ve yüzde 4 enflasyonu tutturabilmesi için gayret göstereceklerini, ancak bu hedeflerin zor olduğunu söyledi. Başta işsizlik olmak üzere diğer birçok sorunun yüzde 4-5 büyüme hedefleriyle kapatılamayacağına dikkat çeken Yalçındağ, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu gerçekleştirebilmek için bugünden bu işi çok sıkıya almak gerekiyor. Biraz endişeyle yaklaşıp, biz ’çok iyi şeyler yaptık, iyi gidiyoruz’ rehaveti içinde değil, aksine tüm dünyada olan dalgalanmayı ve kötü gidişatı göz önünde bulundurarak ekonomiye odaklanmalıyız. Yeni bir ekonomik programdan kastımız aslında bir sanayi stratejisi. Özel sektör her türlü desteği vermeye hazır. Ancak bunu yapacak olan aslında hükümet." Bu arada TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, enflasyonun hala en büyük sorun olduğu vurgulanarak, "Uluslararası enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların da etkisiyle, enflasyonla mücadele daha fazla itina ve kararlılık gerektiriyor" denildi.
Galatasaray’dan başka marka söyleyemediler
TÜSİAD’ın AB’de Türkiye algısını incelediği araştırmadan çıkan sonuçlar:
Türk markası denilince akla birşey gelmiyor. Birkaç Galatasaray cevabı verildi.
Türkiye’nin başarılı olduğu sektörler turizm ve tekstille sınırlı kaldı.
Türkiye’yi ziyaret edenler Türk ekonomisini daha olumlu değerlendirdi.
Türk; onurlu, arkadaş canlısı, katı, fazla esnek olmayan diye tarif edildi.
Kendi ülkelerinde çalışan Türkleri tanıyanların Türkiye algısı daha olumsuz.
Sosyetesinden köylüsüne tüm Avrupalı tanımalı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu Başkanı olarak ’tanıtım projeleri yapalım’ çağrısında bulundu. Yazıcı, şöyle konuştu: "Bu şehrin işportacısı da taksicisi de hamalı da esnafı da yaşadığı yerin, ayak bastığı toprağın dünya için, insanlık için ne derece önemli olduğunu bilmeli. Şehre sahip çıkmanın şehri zapt etmek değil, şehrin ruhuna katılmak olduğunu, taşı toprağı altın sözünün, bu şehrin harcanabilir bir baba mirası demek olmadığını herkese anlatmalıyız. İstanbul’u tanıtmak Türkiye’yi tanıtmaktır. Londra ve Paris’in yüksek sosyetesinden tutun da Pirene ve Alp Dağlarının eteklerinden yaşayan köylülere kadar bütün Avrupalılar İstanbul’u tanımalı."
300 milyon dolar boşa harcanıyor
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkan Yardımcısı Erkut Yücaoğlu, Türkiye’nin turizm ve markaların kendi tanıtımları hariç yılda 300 milyon dolarlık bir tanıtım harcaması yaptığını belirterek, "Ufak bir para değil ama kalıcı olan bir şey yok. TÜSİAD ise son tanıtım faaliyetlerine 1.5 milyon Euro harcadı" dedi. Yücaoğlu, yabancıların "Türkiye tarihi ve coğrafi güzellikleri olan bir ülke bir de içindekiler adam olsa" gibi ağır değerlendirmeler yaptığını hatırlatarak, "Demek ki insanımızı tanıtamıyoruz" dedi.
İknanın yolu medyadan geçiyor
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yurtdışı İletişim Komisyonu Başkanı, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı öne sürülen konuların bertaraf edilebilmesi için çalışmalarının temel başarı kriterini "Avrupa medyasında görünürlük" olarak belirlediklerini belirtti. Yürütülen tanıtım çalışmaları sonucunda Türkiye ile ilgili haberlerin arttığını belirten Boyner, üyelik konusunun yanı sıra Türkiye-Yunanistan, Ermeni, insan hakları, yargı gibi konuların da basında sıkça yer aldığını anlattı.
2007’DE BOZULMA BAŞLADI: "Avrupa Birliği Üyeliği Yolunda Türkiye’nin Tanıtımı: TÜSİAD Örneği" başlıklı raporun tanıtım toplantısının ardından soruları yanıtlayan Yalçındağ, "Tüm dünyada gıda ve enerji fiyatlarında artış vardı. Bu bize de yansıdı ama bizde enflasyon artış eğiliminde" dedi.
REFORMLAR GERÇEKLEŞMELİ: Küresel dalgalanmanın ekonomik büyüme rakamlarına etkisine değinen Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı Euro bölgesinde daralma yaşandığına, büyüme oranlarının aşağı çekildiğine ve enflasyonun yükseldiğine dikkat çekti. Yalçındağ, şöyle konuştu: "Türkiye uzun süredir söylediğimiz ve 2007’de yapmadığımız yapısal reformları bir an önce yapmalı. 2008 yılında ekonomideki beklenti yönetimini iyi yapmalıyız ki 2009’u da içine alan yıllarda yüksek büyüme oranlarını yakalayabilelim."
REHAVET DEĞİL ENDİŞE: "Maalesef kaygıyla izliyoruz; iç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor. Enflasyondaki gidişat bizi ürkütüyor" diyen Yalçındağ, Türkiye’nin bu yıl yüzde 5 büyüme ve yüzde 4 enflasyonu tutturabilmesi için gayret göstereceklerini, ancak bu hedeflerin zor olduğunu söyledi. Başta işsizlik olmak üzere diğer birçok sorunun yüzde 4-5 büyüme hedefleriyle kapatılamayacağına dikkat çeken Yalçındağ, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu gerçekleştirebilmek için bugünden bu işi çok sıkıya almak gerekiyor. Biraz endişeyle yaklaşıp, biz ’çok iyi şeyler yaptık, iyi gidiyoruz’ rehaveti içinde değil, aksine tüm dünyada olan dalgalanmayı ve kötü gidişatı göz önünde bulundurarak ekonomiye odaklanmalıyız. Yeni bir ekonomik programdan kastımız aslında bir sanayi stratejisi. Özel sektör her türlü desteği vermeye hazır. Ancak bunu yapacak olan aslında hükümet." Bu arada TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, enflasyonun hala en büyük sorun olduğu vurgulanarak, "Uluslararası enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların da etkisiyle, enflasyonla mücadele daha fazla itina ve kararlılık gerektiriyor" denildi.
Galatasaray’dan başka marka söyleyemediler
TÜSİAD’ın AB’de Türkiye algısını incelediği araştırmadan çıkan sonuçlar:
Türk markası denilince akla birşey gelmiyor. Birkaç Galatasaray cevabı verildi.
Türkiye’nin başarılı olduğu sektörler turizm ve tekstille sınırlı kaldı.
Türkiye’yi ziyaret edenler Türk ekonomisini daha olumlu değerlendirdi.
Türk; onurlu, arkadaş canlısı, katı, fazla esnek olmayan diye tarif edildi.
Kendi ülkelerinde çalışan Türkleri tanıyanların Türkiye algısı daha olumsuz.
Sosyetesinden köylüsüne tüm Avrupalı tanımalı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu Başkanı olarak ’tanıtım projeleri yapalım’ çağrısında bulundu. Yazıcı, şöyle konuştu: "Bu şehrin işportacısı da taksicisi de hamalı da esnafı da yaşadığı yerin, ayak bastığı toprağın dünya için, insanlık için ne derece önemli olduğunu bilmeli. Şehre sahip çıkmanın şehri zapt etmek değil, şehrin ruhuna katılmak olduğunu, taşı toprağı altın sözünün, bu şehrin harcanabilir bir baba mirası demek olmadığını herkese anlatmalıyız. İstanbul’u tanıtmak Türkiye’yi tanıtmaktır. Londra ve Paris’in yüksek sosyetesinden tutun da Pirene ve Alp Dağlarının eteklerinden yaşayan köylülere kadar bütün Avrupalılar İstanbul’u tanımalı."
300 milyon dolar boşa harcanıyor
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkan Yardımcısı Erkut Yücaoğlu, Türkiye’nin turizm ve markaların kendi tanıtımları hariç yılda 300 milyon dolarlık bir tanıtım harcaması yaptığını belirterek, "Ufak bir para değil ama kalıcı olan bir şey yok. TÜSİAD ise son tanıtım faaliyetlerine 1.5 milyon Euro harcadı" dedi. Yücaoğlu, yabancıların "Türkiye tarihi ve coğrafi güzellikleri olan bir ülke bir de içindekiler adam olsa" gibi ağır değerlendirmeler yaptığını hatırlatarak, "Demek ki insanımızı tanıtamıyoruz" dedi.
İknanın yolu medyadan geçiyor
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yurtdışı İletişim Komisyonu Başkanı, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı öne sürülen konuların bertaraf edilebilmesi için çalışmalarının temel başarı kriterini "Avrupa medyasında görünürlük" olarak belirlediklerini belirtti. Yürütülen tanıtım çalışmaları sonucunda Türkiye ile ilgili haberlerin arttığını belirten Boyner, üyelik konusunun yanı sıra Türkiye-Yunanistan, Ermeni, insan hakları, yargı gibi konuların da basında sıkça yer aldığını anlattı.