Türkiye'yi kurtaracak program

Güncelleme Tarihi:

Türkiyeyi kurtaracak program
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2001 00:00


Metehan DEMİR / ANKARA
Haberin Devamı

Koalisyonun uzlaştığı Ulusal Program, bugün Mesut Yılmaz tarafından açıklanacak. AB Genel Sekreteri Volkan Vural'ın ‘‘Türkiye'nin kurtuluşu’’ diye tanımladığı programda, ekonomik kriterler kriz sonrasına göre revize edildi. Hassas konuların ‘‘geçiştirildiği’’ programa AB'nin tepkisi merak ediliyor.

Türkiye'yi Avrupa Birliği (AB) üyeliğine taşıyacak Ulusal Program, bugün Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz tarafından kamuoyuna açıklanacak. Koalisyon ortağı liderlerin dün üzerinde tamamen uzlaşma sağladığı AB Ulusal Programı, yaklaşık 500 sayfadan oluşuyor.

AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural, Hürriyet'e, Türkiye'nin kurtuluşunun bu ‘‘Ulusal Program’’da olduğunu söyledi. Vural, ‘‘Bu program son derece önemli. Sadece siyasi kriterler olarak değil, ekonomik krizden çıkışın anahtarı da bu programdır. Ulusal Program, aynı zamanda Türkiye'yi krizden çıkaracak programdır’’ dedi.

AB NE DİYECEK?

AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural ile Yardımcısı Volkan Bozkır başkanlığındaki bir ekip tarafından siyasi otoriteden alınan talimatlar doğrultusunda hazırlanan programa, AB'nin ‘perde arkasında’ ne tür bir tepki vereceği merakla bekleniyor. Çünkü, kimi Avrupalı diplomatlara göre, Türkiye'nin önemli sorunlarına programda yuvarlak ifadelerle yer veriliyor ve net taahhütler yer almıyor. Ankara ise bu programı samimi olarak yorumluyor. İşte programın önemli bölümleri:

EKONOMİK KRİTERLERE NEŞTER

Ulusal Program'daki siyasi kriterlerle birlikte ana bölümlerden biri olan ekonomik kriterler kısmı, son ekonomik krizden sonra tamamen revize edildi. Türkiye'nin para ve mevcut ekonomik politikalarının değiştirildiği programda, enflasyon hedefleri de yeniden belirlendi.

MGK ZATEN DANIŞMA ORGANI

Ulusal Program'da, Avrupa tarafından eleştiri konusu yapılan Milli Güvenlik Kurulu'nun rolü hakkında beklenenin ötesinde yeni bir ifade konmayıp ‘‘MGK bir danışma organıdır’’ denildi. TV ve eğitim gibi konularda da,‘‘Kürtçe’’ veya ‘‘ana dilde eğitim’’ gibi ifadelere kesinlikle atıftda bulunulmadı.

KÜRTÇE ADI GEÇMİYOR

Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunun belirtildiği programda ana dilde eğitim ve TV konularına dokunulmadan, Türkçe dışındaki ‘‘lehçe ve dilleri’’ de vatandaşların kullanma hakkına sahip ve bu konuda zaten bir yasak olmadığının altı çiziliyor.

İDAM İÇİN ÜSTÜ KAPALI SÖZ

Türkiye'nin 1984'ten beri üstü kapalı olarak idam cezaları konusunda uyguladığı moratoryumun da hatırlatıldığı programda, ‘‘kalkacak’’ ibaresi yer almasa da, idam cezalarının önümüzdeki dönemde uygulanmayacağının sinyali veriliyor. Metinde, orta vade de, idam cezasının TBMM'de ele alınacağı ifade ediliyor.

‘ORDUNUN ROLÜ’ YOK

Yirmiüç sayfalık siyasi kriterler bölümünde, Avrupa'nın Türkiye'de haksız eleştiriler yönelttiği TSK için de ‘‘Ordu'nun rolü’’ dahil hiçbir ifade yer almıyor.

KENDİNE GÜVENİN KANITI

Tüm AB büyükelçiliklerine de İngilizce olarak gönderilecek program ile ilgili dün Başbakanlık'tan yapılan açıklamada da, ‘‘Ulusal Program, Türkiye'nin AB'nde tam üyeliği yönündeki siyasal kararlılığının, kendine güveninin ve geniş toplumsal uzlaşmanın kanıtı olacaktır’’ denildi.

BÖLGESEL DENGESİZLİKLER

Düşünce ve ifade özgürlüğü, insan hakları, örgütlenme, adli düzenlemeler ve DGM'ler gibi konularda ise yeni açılımların yer aldığı program, kabine tarafından da onaylanmak zorunda. Programda, Türkiye'nin sorunlu bölgeleri de isim olarak belirtilmiyor fakat bş'lgesel dengesizliklerin düzeltileceğine dikkat çekiliyor. .

GÖZDEN GEÇECEKlER

Anayasa'nın temel hak ve hürriyetlerle ilgili kısımları, Türk Ceza Kanunu ve bu çerçevede 312. madde, Terörle Mücadele, Fikir ve Sanat Eserleri, Siyasi Partiler, Polis Vazife, Jandarma Yetki, Sinema ve Müzik Eserleri Kanunları ile ilgili de programda gerekli ‘‘gözden geçirmelerin’’ yapılacağı belirtiliyor. Sivil Toplum örgütleri'nin sosyal hayat içindeki rollerinin arttırılmasının öngürülmdüğü programda, devlet memurları dahil sendikal ve grev haklarının yaratılması için incelemelerin yapılacağı belirtiliyor. Adli sistemin yeniden düzenlenmesi, cezaevleri reformu, adli tıp, CMUK, DGM'lerin statüsü ve işleyişi gibi konularda da yenilikler öngören programda, Ankara'nın uluslararası anlaşmalara da attığı imzaların arkasında duracağı ifade ediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!