Türk usulü tahlil

Güncelleme Tarihi:

Türk usulü tahlil
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 1999 00:00

Haberin Devamı

Zehirlenmelere yol açtığı için hamsinin iki gün satış ve avlanmasına konan yasağın dün sona erdirilmesine rağmen çelişkili ifadeler nedeniyle balık satışlarının bıçak gibi kesildiğini, ihracatın tehlikeyle girdiğini belirten balıkçılar, zehirsiz olduğunu kanıtlamak için hamsi yedi.

Balıkçılık sektörünün temsilcileri, dün Kumkapı Su Ürünleri Hali'nde biraraya geldi. Marmara Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Menekşe, hamsiyle ilgili tüm raporların temiz çıktığını öne sürerek, olumsuz açıklamalar nedeniyle günlük zararlarının 100 milyar lira olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Canan Varlık, alerjik reaksiyonlara, bayat balıkların neden olduğunu belirterek, ‘‘Balık hassas bir gıda maddesi. Hijyenik ve soğuk zincir içinde tüketiciye ulaşması gerekir. Son zehirlenmeler, bayat balık sonucu histaminin ortaya çıkmasıdır.’’ dedi. Prof. Dr. Varlık, üniversitede her türlü analizi yapabildiklerini fakat balığın bozuk olup olmadığını 20 dakikada saptayan 'elektronik burunu' almak için sponsora ihtiyaç olduğunu belirtti. İngiltere'deki Bristol Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi, Prof. Dr. Haluk Anıl, Prof. Dr. Varlık'ın açıklamalarının kendisini tatmin ettiğini söyledi.

İhracata darbe

İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Başkanı Necdet Altınbaş ise Nurettin Sözen'in döneminde de benzer olayın yaşandığını belirterek, ‘‘Sonra özür dilenmişti. Balık sektörü dışındaki kesimlerin spekülasyonu olabilir mi diye de akıllara geliyor. Hamsi balığının bu dönemde, havalar sıcak olduğu için avlanmasından sonraki 8 saat içinde tüketilmesi gerekir. Mahalle aralarında, öğleden sonra satılan hamsileri almayın’’ dedi.

İstanbul Ticaret Odası Su Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı Nikola Güroğlu, 'talihsiz beyanların' etkisinin ihracatı etkilediğini belirterek, ‘‘Yunanistan'nın sınır veterineri telefonla aradı. Basından, Marmara balıklarının yenmemesi gerektiğini öğrendiğini, bu durumda balık alınmayacağını bildirdi’’ dedi.

Doğa Savaşçıları Derneği Başkanı Murat Çetintaş, çeşitli uygulamalarına karşı çıktıkları balıkçıların bu kez yanında olduklarını belirterek, zehirlenmelerin bayat hamsiden kaynaklandığına inandıklarını, bu konuda belediyelere görev düştüğünü söyledi. Balıkçılar sektörü temsilcileri, yasaklama öncesi gerekli araştırma yapmadığı gerekçesiyle İl Sağlık Müdürü hakkında hukuki girişim başlatmayı düşündüklerini de belirttiler.

Açıklamalar yetersiz

Hürriyet Gazetesi Sağlık Merkezi Müdürü Dr. Gündüz Tezmen ise zehirlenmeler konusunda ilgililerin yaptıkları açıklamalar ve sundukları raporların yetersiz olduğunu belirtti. Dr. Tezmen, ‘‘ Bu ülkede radyasyon olayından sonra Cumhurbaşkanı'nın ve Sanayi Bakanı'nın beyanlarını ve sonradan neler ortaya çıktığını gördük, yaşadık. Hamsi konusunda da kuşkularım var. Alerjik belirtiler bayatlığı değil, kimsayasal toksiklerin varlığını gösteriyor. Depremde, Tüpraş'tan, Aksa'dan sızıntılar oldu. Balıklarda, petrol veya akrilonitril aramak boşuna. Bu maddeler, başka zehirli kimsayallara dönüşmüş olabileceği için bu kimyasalları aramak gerekir’’ dedi.

BELEDİYE SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ DR. ÖMER AYDIN

Bayat balıktan değil

Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Dr. Ömer Faruk Aydın, zehirlenme vakalarının bayat balıktan kaynaklandığı görüşüne katılmadığını ve yediği hamsiden rahatsızlandığını söyledi. Dr. Aydın, zehirlenme belirtilerine yol açan maddenin bulunması için laboratuvar araştırmasının sürdürüldüğünü söyledi. Hamsi örneklerinde, hangi maddelerin bulunduğunun değil, belli maddelerin bulunup bulunmadığının araştırılabildiğini söyleyen Dr. Aydın hangi maddenin aranması gerektiği bilinmediğinden araştırmaların zaman aldığını belirtti.

Cumartesi hamsi yedikten sonra vücudunda kızarıklılık belirdiğini, başağrısı ve sıkıntı oluştuğunu anlatan Dr. Aydın, geceyarısı yetkililerin kendisini arayıp, 300 kişinin aynı şik*ayetlerle hastahanelere başvurduğunu bildirmeleri üzerine, Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından hamsi örnekleri üzerinde laboratuvar çalışmalarına başlandığını söyledi.

İki gündür örnekler üzerinde sürdürülen incelemelerde ağır metallere rastlanmadığını belirten ve değişik semtlerden şik*ayetler alındığını vurgulayan Dr. Aydın,‘‘İşin ilginci, aynı tarz belirtiye yol açıyor, zehirlenme tipi. Ben de bizzat yaşadım; bütün vücutta kızarma, baş ağrısı ve bir sıkıntı hali. Klasik zehirlenme olarak düşünülse; iki-üç saat sonra ishal başlar. Başlamadı. Bizi sıkıntıya sokan, böyle atipik bir zehirlenme tablosu. Balıkta ağır metallere rastlamadık. Balıkta başka kimyasal madde var o halde. O nedir? Onun için yine de, İl Sağlık Müdürlüğü kesin görüş belirtmesine karşın, biz kesin sonuç belirtmedik’’ dedi.

Kesin sonuç aranıyor

Balıkta sağlığı etkileyen bir madde varsa bulup, açıklamak, yoksa balıkçı esnafını rahatsız etmemek, ihracatı etkilememek ve halkı bir besin kaynağıyla ilgili tedirginlik meydana getirmemek için net bir sonuca ulaşmak gerektiğini, bu amaçla Veteriner İşleri Müdürlüğü'nce araştırmalara devam edildiğini belirten Dr. Aydın, kesin sonuca ulaşıldığında, duyurulacağını söyledi. Marmara kaynaklı diğer deniz ürünlerinden de örnek alınarak araştırmanın genişletilmesinin düşünüldüğünü belirten Dr. Aydın, ‘‘Bizim laboratuvardaki arkadaşlar, Cumartesi sabahtan başladılar, gece 12.00’ye kadar; dün gece de 12.00’ye kadar devam ettiler, yine devam edecekler. Çünkü net bir şekilde ‘Bu balık yenmez, yenmemelidir’ diye ortaya çıktığımızda peşinde durabilelim. Üç gün sonra başka zehirlenmeler olduğunda bunun hesabını kim verecek?’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!