'Turgut Yılmaz'a 14 milyon dolar aktarıldı'
Güncelleme Tarihi:
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın hesabına Korkmaz Yiğit'in hesabından 14 milyon dolar aktarıldığı ihbarı aldıklarını söyledi.
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner’in Türkbank ihalesine fesat karıştıldığı iddiasıyla Yüce Divan'da açılan davanın duruşmasında, kendilerine gelen isimsiz bir ihbar mektubunda işadamı Korkmaz Yiğit’in banka hesabından SABER şirketi aracılığıyla Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz’ın hesabına 14 milyon dolar aktarıldığı bilgisinin yer aldığını bildirdi.
Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in, Yüce Divan'da yargılandığı davaya devam edildi. Yüce Divan'daki davanın bugünkü duruşmasına Yılmaz ve avukatı Uğur Alacakaptan ile duruşmalardan vareste tutulan Güneş Taner'in avukatı Ömer Lütfü Avşar hazır bulundu.
Mesut Yılmaz ve avukatı Uğur Alacakaptan davaya katılırken duruşmalardan vareste tutulan Güneş Taner gelmedi. Duruşmayı Yılmaz’ın eşi Berna Yılmaz’la kardeşi Turgut Yılmaz ve çok sayıda ANAP’lı izledi.
YİĞİT’TEN TURGUT YILMAZ’A 14 MİLYON DOLAR
Duruşmanın başında, daha önce verilen ara kararlar gereğince gelen bilgi ve belgeleri okuyan Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, Yüce Divan’a isimsiz bir ihbar mektubu gönderildiğini bildirdi.
Söz konusu mektupta Korkmaz Yiğit’in SABER şirketi aracılığıyla Turgut Yılmaz’a Türkbank’ın ihale sürecinde 14 milyon dolar gönderdiği bilgisinin yer aldığını bildiren Bumin, mektubun eklerinde havaleye ilişkin belgelerin yer aldığını kaydetti. Mektup bu nedenle ciddiye alınarak tutanağa geçirildi.
ALACAKAPTAN: MEKTUP SAHTE
Korkmaz Yiğit’in hesabından SABER firması aracılığıyla Turgut Yılmaz’ın Dubai’deki Aloha adlı hesabına yatırıldığı kaydedilen mektupla ilgili olarak Mesut Yılmaz’ın avukatı Uğur Alacakaptan, Dubai’deki bankayla yazıştıklarını belirterek bankanın, "Bu isimde bir hesap olmadığını" kendilerine bildirdiğini anlattı. Alacakaptan, bankanın, imzaların ve belgelerin de sahte olduğunu kendilerine bildirdiğini anlattı. Alacakaptan, "Bu aşağılık bir iftiradır. Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde insanlar imzasız mektuplarla suçlanamazlar" dedi. Alacakaptan, Turgut Yılmaz’ın bir holding başkanı olduğunu belirtirken, sık sık tehdit mektubu aldığını bunların birinde de Yüce Divan’a gönderildiği gibi Yılmaz’ın hesabına 14 milyon dolar para yatırıldığı iddiasının yer aldığını kaydetti.
TURGUT YILMAZ HAKKINDAKİ İDDİALARI YALANLADI
Mesut Yılmaz’ın kardeşi Turgut Yılmaz da Korkmaz Yiğit’in kendisine 14 milyon dolar gönderdiği şeklindeki iddiaları yalanladı. Mesut Yılmaz’ın yargılandığı Yüce Divan oturumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Turgut Yılmaz, adı geçen bankanın Naational Bank of Dubai olduğunu belirtti. Bu bankadan kendi hesabına para aktarıldığına ilişkin iddianın kendisine de bildirildiğini ve tehdit olarak kullanıldığını kaydeden Yılmaz, bunun üzerine şirket yetkililerini Dubai’ye göndererek söz konusu belgeleri araştırttığını kaydetti. Yılmaz, banka yetkililerinin kendilerine belgelerin sahte olduğunu söylediklerini, söz konusu belgelerde yer alan antetlerle Bankanın resmi antetinin uyuşmadığını söyledi. Yılmaz ayrıca söz konusu belgelerde imzaları yer alan yetkililerin de bu tarihlerde bankada yazılı görevleri yürütmediklerinin anlaşıldığını bildirdi. Yılmaz, bu belgeleri Dubai Bankasından aldığı resmi evrakla da onaylattığını kaydetti.
Turgut Yılmaz, belgelerin fotokopilerini Yüce Divan heyetine bugün iletti. Yılmaz, belgelerin orijinalini de yarın Yüce Divan heyetine ulaştıracak.
MİT'TEN YANIT GELMEDİ
Mustafa Bumin, MİT'e, Türkbank ihalesi sürecinde ihaleye müdahale edilip edilmediği yönünde bir araştırma yapılması için o dönemde talep gelip gelmediğinin sorulduğunu anımsattı.
Bumin, MİT'den bu konuda iki adet bilgi notu geldiğini, ancak bu soruya yanıt verilmediğini bildirdi.
SAĞLAR: TÜRKBANK İHALESİNİ KASET İPTAL ETTİRDİ
Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in “Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları” iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandıkları davanın bugünkü duruşmasında, işadamı Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı arasındaki telefon konuşma kaydını açıklayan eski milletvekili Fikri Sağlar, tanık olarak dinlenildi.
Sağlar, açıkladığı kaset sayesinde Türkbank ihalesinin iptal edildiğini söyledi.
Yüce Divan'daki davanın bugünkü duruşmasına Yılmaz ve avukatı Uğur Alacakaptan ile duruşmalardan vareste tutulan Güneş Taner'in avukatı Ömer Lütfü Avşar hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Sağlar, Çakıcı-Yiğit arasındaki telefon görüşmelerini içeren kasetin bir kamu görevlisi tarafından kendisine posta ile gönderildiğini söyledi.
Kamu görevlisinin kendisini arayarak “devletin üst makamlarına ilettik, ancak bir sonuç alamadık. Bunu size tevdi ediyoruz” dediğini belirten Sağlar, kaset geldikten sonra doğruluğunu gazeteciler Emin Özgönül ve Oktay Pirim ile araştırdığını anlattı.
Türkiye'de o dönemde birçok kaset ortalıkta dolaştığı için iyi bir inceleme yapılması gerektiği görüşüyle bu araştırmayı yaptığını kaydeden Sağlar, kasetin kopyasını daha sonra dönemin TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e takdim ettiğini, ayrıca araştırma önergesi de verdiklerini kaydetti.
Fikri Sağlar, bu bilgilendirmenin ardından 13 Ekim 1998'de 10 milletvekili arkadaşıyla basın toplantısı düzenleyerek kaseti kamuoyuna açıkladığını, Yılmaz ve dönemin Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ile görüşmelerinde Yılmaz ve Özkan'ın kasetten haberdar olduklarını söylediklerini bildirdi.
SORULAR
Yüce Divan Başkanı Mustafa Bumin, Sağlar'a, 30 Eylül 1998'de ulaşan kaseti neden 13 gün sonra açıklandığını sordu.
Sağlar, bu sürede gerekli araştırmaları yaptığını, parti disiplini içinde ilgililerle görüştüğünü kaydederek, dönemin Başbakanı Yılmaz'ın da o sırada Antalya'da bulunduğunu kaydetti.
Yılmaz'a kaset hakkında bilgi verdiğinde, Yılmaz'ın ihalenin iptal edildiğini kendisine aktardığını söyleyen Sağlar, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in de kasetten bilgisinin olduğunu kendisine söylediğini ifade etti.
Bu konudaki izleniminin “kasetten herkesin haberinin olduğu” yönünde olduğunu belirten Sağlar, Çakıcı ile Yiğit arasında geçen 4 konuşmadan 3'ünün yasal yollardan dinlenilmiş olamayacağını düşündüğünü söyledi.
İddia makamında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili Abdurahman Yalçınkaya'nın bir sorusu üzerine de Fikri Sağlar, Yılmaz, Ecevit ve Özkan ile yaptığı görüşmede kasetten bilgileri olduğunu öğrendiğini yineledi.
“TANER YURTDIŞINDAYDI”
Sağlar'ın açıklamalarından sonra söz alan sanık Mesut Yılmaz, daha önceki açıklamalarında ihalenin 5 Ekim 1998'de iptal edilmesine karar verildiğini söylediğini, yurtdışında bulunduğu için iptal kararının 13 Ekim 1998'de dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner tarafından imzalanabildiğini söyledi.
Yılmaz, 7 veya 8 Ekim 1998'de Um:ag'ın açılış töreninde gazeteci Tuncay Özkan'ın Sağlar'da ihaleye ilişkin Çakıcı ile Yiğit arasında geçen telefon görüşmesinin kasetinin bulunduğunu kendisine söylediğini belirtti.
Bunun üzerine Emniyet yetkililerinden kasetin deşifresinin yapılarak kendisine gönderilmesini istediğini kaydeden Yılmaz, ”Dolayısıyla ben kasetin deşifresinden Sağlar'ın kaset hakkında açıklama yaptığı 13 Ekim'den 2 gün önce bilgi sahibi oldum. Özkan'a da bu konudaki bilgiyi ben aktardım. 2 günlük bir bilgi sahibiyim. 4 aydır işin peşindeyiz ancak kasetten bilgi sahibi olmam 2 gündür” diye konuştu.
BAYKAL: PARTİNİN BU İŞE KARIŞMASINI İSTEMİYORUM
Sanık Yılmaz'ın avukatı Uğur Alacakaptan da Korkmaz Yiğit'in CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile yaptığı görüşmede bu kasetin yayınlanmasını istemediğini öne sürerek, tanık Sağlar'a “Size Baykal'dan yayınlanmaması konusunda bir baskı geldi mi?” diye sordu.
Sağlar, kaseti deşifre ettirdikten sonra Baykal'a dinlettiğini, Baykal'ın kendisine “Benim ve partinin bu işe karıştırılmasını istemiyorum. Husumetleri üzerime toplamak istemiyorum. Gazete ve televizyon sahibi bir insanı karşımıza almak istemiyorum” dediğini ifade ederek, o dönemde partide kurulan “çete komisyonu”nun konuyu açıklamasına da Baykal'ın izin vermediğini söyledi.
“BASKI GELMEDİ”
Bunun üzerine kaseti kendisinin açıkladığını anımsatan Sağlar, Baykal-Yiğit görüşmesinin daha sonra basına farklı şekilde yansıdığını belirtti. Sağlar, “Bana kaseti açıklamamam konusunda herhangi bir baskı gelmedi. Ancak 'bu iş büyük, çok şeyler olabilir' şeklinde sözler söylendi. Bütün konuşma kasetleri devlet arşivlerinde var. İhale 4 Ağustos'ta yapıldı. 4 ayın hesabı verilmelidir. Açıkladığım kaset sayesinde ihale iptal edilmiştir” diye konuştu.
Söz alan Alacakaptan, Sağlar'ın bu sözlerine üzüldüğünü, verilmesi gereken hesabı kendilerinin şimdi verdiklerini söyledi.
Güneş Taner'in Avukatı Avşar da Sağlar'a Aydın Doğan ve dönemin Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak ile neden görüştüğünü sordu.
Sağlar, kasetteki sesin Yiğit'e ait olup olmadığını tespit için kaseti Sazak'a dinlettiğini, Sazak'ın da konu hakkında Doğan'a bilgi verdiğini bildirdi.
Avşar'ın bir başka sorusu üzerine Milliyet Gazetesi'nin satışıyla ilgili bilgisinin olmadığını belirten Sağlar, diğer bir soruya karşılık da Baykal'a “Yiğit ile görüşmesinin doğru olmayacağını” söylediğini kaydetti.