TTK nasıl yaşatılabilir?

Güncelleme Tarihi:

TTK nasıl yaşatılabilir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2002 00:00

SEÇİM 2002 turu için Zonguldak'a yola çıkmadan tam bir gün önce, odamda gazeteleri toplamakta olan temizlik işçisi Şenay Karabacak'a içime doğmuş gibi ‘‘nerelisin’’ diye soruyorum.Zonguldaklı çıkmasın mı?Oturtuyorum Şenay Karabacak'ı karşıma, Zonguldak'ı anlattırıyorum.İlk kez onun ağzından, bir Zonguldaklı için TTK'nın, yani Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun ne anlama geldiğini duyuyor ve öğreniyorum.Babası TTK emeklisi.Emekli ikramiyesiyle Karabük'te bir ev ve bir arsa almış.Kendisi de TTK'ya girmek için çok uğraşmış ama başaramamış.Gönlü TTK'da. Zira kurum hem para, hem mevki demek.‘‘TTK'ya girersen Zonguldak'ın en güzel kızı senin olur’’ diyor.Şenay Karabacak'tan Zonguldak ile ilgili bir ipucu daha yakalıyorum.İşsizlik.6 erkek kardeşinden dördü işsizmiş.Zonguldaklı TTK'ya endeksli. Eğer kuruma işçi olarak giremezse çalışmak için fazla alternatifi yok gibi görünüyor.CHP İl Başkanı Harun Akın ne diyor?‘‘Gençlere TTK dışında birşey sunamıyoruz. Çünkü inandırıcı gelmiyor onlara.’’Peki ya TTK'nın durumu ne?Her Zonguldaklı'ya ekmek kapısı olması mümkün mü?Belki de esas soru şu: ‘‘Yaşaması mümkün mü?’’Zira başta madenciler olmak üzere konuştuğum birçok kişi TTK'nın yaşatılmak istenmediği endişesini taşıyor.Üç yıldan beri TTK'nın başında olan Ömer Yenel ile konuşuyoruz.O dönemde TTK'dan sorumlu Şükrü Sina Gürel tarafından kurumun başına getirilen Ömer Yenel'den burada herkes sevgiyle söz ediyor.Sendikacılar bile, ‘‘Yenel olmasaydı TTK belki de kapatılmış olurdu’’ diye konuşuyor.ZARAR DÜŞÜŞTEBir zamanlar 50 bin işçisi olan TTK'da bugün çalışan işçi sayısı 14 bin 500.1942 yılında kurulduğundan bu yana kurum hep zarar etmiş.Geçmişte 600 milyon dolarlık zararlar kaydetmiş.Ne var ki, Ömer Yenel işbaşına geldikten sonra zarar hep düşüşte. 2000 yılında zarar 320 milyon dolar iken 2001'de 212 milyon dolara düşmüş.2002 için öngörülen rakam 150 milyon dolar.En çok zarar eden KİT sıralamasında ikiden beşinci sıraya gerilemiş.TTK'ya her ay devletten 27-28 trilyon geliyor.Yenel'in verdiği bilgiye göre, TTK'lı bir işçinin yıllık ortalama maliyeti 13 bin 500 dolar.‘‘TTK değil, hiçbir kurum bu maliyet karşısında ayakta kalamaz.’’Maliyet yüzünden ithal kömürle rekabet güçleşiyor.Çünkü örneğin, Güney Afrika ayda 50 dolara işçi çalıştırabiliyor.Ancak Yenel TTK'nın mutlaka yaşaması gerektiğine inanıyor. Tüm çabası kurumun rasyonel bir yapılanma ile ayakta kalması. Üç yılda 7 bin 500 işçi emekli olmuş.Yeraltında çalışanların 20 yılda emekli olup, yerlerine gençlerin alınması bir çözüm gibi görülüyor. Maden-İş Sendikasıyla oturup, yapılan pazarlık sonucu sıfır maliyetle kan değişimi sağlanmış. TURİZME AÇILACAKYenel'in kömür çıkarma maliyetini düşürmek için yeni projeleri var.Yeni teknolojilerle daha derinlerde kuyu kazmak mesela bunlardan bir tanesi. Ziyaret ettiğim Karadon ocağında Çinli bir ekip böyle bir proje üzerinde çalışıyordu.TTK'nın şimdiye kadar üstlendiği hizmetleri özel sektöre devretmek işin başka bir boyutu. Bu Zonguldaklılar için yeni iş alanları anlamına da geliyor.Kuruma ait binaların, arazilerin satışından 1.2 trilyonluk bir gelir elde edilmiş. Bu rakam daha da büyüyecek çünkü Yenel, kurumun kullanmadığı tüm arazilerin satılabileceğini söylüyor.TTK Başkanı'nın bir de turizmle ilgili projesi var.Kullanılmayan eski maden ocağı Çaydamar'ı turistlere açma hazırlıklarına başlamış. Ocağı ziyaret edenler, madenciler gibi yerin altına inebilecekler. Aynen Johannesburg'un göbeğinde, turistlerin kaynadığı eski elmas madeni gibi.''TTK'yı ve Zonguldak'ı birbirlerine bağımlılıktan kurtarmalıyız'' diyor Ömer Yenel haklı olarak.Zonguldak kaçak işçi cennetiZONGULDAK ve TTK'yı birbirlerine bağımlılıktan kurtarmak iyi de, kaçak işçileri ve özellikle çocukları kim kurtaracak?Bu şehirde bana en çarpıcı gelen şeylerden biri de, kaçak maden ocaklarında kaçak çalışan işçilerin sayısı.İddialara göre, Zonguldak ve çevresinde en az TTK işçileri kadar kaçak işçi varmış.Ne yazık ki bunların pek çoğu da çocuk.Zonguldak'ta iki gün boyunca bana refakat eden Doğan Haber Ajansı'nın yetenekli genç büro şefi Mustafa Özdemir, geçtiğimiz nisan ayında Gelik Beldesi'nde yaşları 9 ile 16 arasında değişen bu çocuk-madencilerin hikayesini yazmış.Müthiş de resimlerini çekmiş.Zonguldak'ın kömür rezervi olarak en zengin bölgesi olan Gelik'te halkın yüzde 95'i geçimini kömürden sağlıyor. Kimi zaman tüm aileler çalışıyor ocakta.Çocuklar ise günde 2 ya da 3 milyona iniyormuş yerin altına.Mustafa Özdemir haberinde yazmış. 1865 yılında ocaklardaki çalışma ortamını düzenlemek için çıkartılan Dilaver Paşa Nizamnamesi'nde maden işçiliğine başlama yaşı 15 olarak belirlenmiş. Oysa bugün Mustafa'nın belgelediği tabloda 9-10 yaşlarındakiler bile çalışıyor.İşin başka bir boyutu da Zonguldak Valiliği'nin ‘‘çocuk-madenci’’lerin varlığını inkar etmesi.İnkar neyi değiştirecek ki...Resimler, çocuklar, herşey ortada.Ne demiş Orhan Veli?‘‘Siyah akar Zonguldağın deresiYüzkarası değil, kömür karasıBöyle kazanılır ekmek parası.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!