TOBB'un Sezer ziyareti

Güncelleme Tarihi:

TOBBun Sezer ziyareti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2002 00:00

BAŞBAKAN Bülent Ecevit'e önceki gün kibar dille ‘‘Çekil’’ çağrısında bulunan TOBB yönetimi, bugün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gidiyor.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile bugün saat 11.30'da gerçekleşecek ziyareti konuştuk. Hisarcıklıoğlu'na şu soruyu yöneltik: ‘‘Kendisine bildiriyi sunduğunuzda ne yapmasını isteyeceksiniz?’’TOBB Başkanı, soruya bildirinin üslubu içinde kibarca yanıt verdi: ‘‘Herkes kendi yetki, sorumluluk ve gücü çerçevesinde hareket etmelidir. Biz bu çerçevede sorumluluğumuzu yerine getirdik. Herkes de sorumluluğunu yerine getirmeli.’’Hisarcıklıoğlu, bildiriyi sunma turuna Cumhurbaşkanı'ndan başlama gerekçesini de şöyle açıkladı: ‘‘Kendisi devletin başıdır. Anayasa gereği hükümetin de başıdır. Bildirideki görüşlerimizi dikkate alıp gereğini yapacağına inanıyoruz.’’SERZENİŞTOBB Başkanı açıkça söylemiyor, ancak yönetim kurulu üyelerinin Sezer'den beklentisi ‘‘hükümet ve ekonomide ortaya çıkan eşgüdüm eksikliğine’’ el koyması. Hatta, bu konuda Sezer'e serzenişler de geliyor. Örneğin 7 Haziran tarihinde Çankaya Köşkü'nde yapılan AB ile ilgili liderler zirvesinden bu yana bir aya yakın zaman geçti. AB yasalarıyla ilgili olarak, Meclis olağanüstü toplanamadığı takdirde ekim ayı ortasına kadar bir ilerleme sağlanamayacağı da görülüyor. AÇMAZBu aşamada Cumhurbaşkanı'nın açmazı da ortaya çıkıyor. Göreve geldiği günden bu yana, eski Cumhurbaşkanları gibi hükümet işlerine doğrudan müdahil olmayan Sezer'in, bundan sonra da aktif bir rol üstlenmesi beklenilmemeli. Anayasa'nın kendisine çizdiği sınırların ötesine geçmeyen, ‘‘telkin veya tavsiyede’’ bulunurken dahi dikkatli davranan Sezer'in, TOBB'un istediği şekilde Ecevit'i istifaya daveti zor bir ihtimal... Daha da ilginci, Başbakan'ın önceki gün üç gazeteciye verdiği demeçte, ‘‘Cumhurbaşkanı da sağlığımın düzelmesini istiyor’’ diye başlayan cümlesinde Sezer'in de kendisinin devamından yana olduğunu ima etmesi. İKİLİ YÖNETİMBu durumda ne olacak?Başbakan görevine devamda kararlılığını sürdürmesi halinde, hukuken yapılacak bir işlem yok. Bu açmaz sadece devlet katında değil, bizzat DSP'de de yaşanıyor. Ecevit'e ‘‘saygıda kusuruna’’ rastlanılmamış, DSP'li bakanın dünkü sözleri de bunun açık göstergesi: ‘‘Başbakan 3 ay önce çekilseydi bugünden daha rahat olurduk. Şimdi hastalandı da çekildi olacak. Yarın ise zorla çektirdiler noktasına gelecek. Her geçen gün aleyhimize...’’Bundan sonrasına ilişkin tahminine gelince; ‘‘Bunları kendisinin de gördüğüne, yumuşak bir geçiş yapacağına inanıyorum. Kendisi DSP Genel Başkanlığını yürütür, Başbakanlığı içimizden bir arkadaşa verir. Zaten bakanlık sayısında azaltma gündemdeydi. Yeni kabine oluşurken bu da gerçekleşir. Meclis'teki güç oranına göre bakanlık dağılımı yeniden yapılır. MHP'nin de razı olacağına inanıyorum.’’Bunlar söylense de, devletin zirvesinin de, hükümetin de, sivil toplum örgütlerinin de, hatta tüzüğünde ‘‘Genel başkan istemezse olağanüstü kongre seçimli olamaz’’ hükmü bulunan DSP'nin de odaklandığı nokta aynı:Ecevit istemeden hiçbir şey olmaz...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!