TKP'den ilk 'izinli' miting

Güncelleme Tarihi:

TKPden ilk izinli miting
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 06, 2002 15:53

Seçime 28 gün kala siyasi partilerin propaganda faaliyetleri hız kazandı. Siyasi partilerin liderleri, Türkiye'nin dört bir yanındaki kentlerde düzenlenen mitinglerde seçmenlere hitap ederek 3 Kasım'a hazırlanıyor.

Haberin Devamı

TKP 'RESMEN' MEYDANA ÇIKTI

Türkiye Komünist Partisi (TKP), ülke tarihindeki ilk izinli mitingini, Abdi Ä°pekçi Parkı'nda gerçekleÅŸtirdi.  ÇeÅŸitli illerden Ankara'ya gelen partililer, Toros Sokak'ta toplandı.Â
Buradan mitingin yapılacağı Abdi Ä°pekçi Parkı'na yürüyen partililer, parka giriÅŸte üst aramasından geçirildi.Â

Mitingde konuşan TKP Genel Başkanı Aydemir Güler, 3 Kasım seçimlerinin ardından iktidara gelmeleri halinde, dış borçları ödemeyeceklerini söyledi. IMF'yle ise sadece bir kez masaya oturacaklarını belirten Güler, ''Masaya bir kez oturacağız, o da hadi güle güle demek için'' diye konuştu.

Ãœlkedeki NATO askeri üslerini kapatacaklarını ve Türkiye'yi Irak'ta olası bir savaÅŸa sokmayacaklarını ifade eden Güler, ''Buraya, (savaşın pazarlığı olmaz) demeye geldik'' dedi.  Avrupa BirliÄŸi'nin (AB) Türkiye'nin hiçbir sorununa çare olamayacağını savunan Güler, AB üyeliÄŸinin, Türkiye'yi çaÄŸdaÅŸ ve demokratik kılacağına inanmadıklarını bildirdi.Â
Ä°ktidara gelmeleri halinde ''iÅŸsizliÄŸi yasaklayacaklarını'' söyleyen Güler, ''Paranın saltanatını kaldırır ve ekonomi çarklarını kar denilen ahlaksızlıktan kurtarırsak, iÅŸsizlik yasaklanır'' diye konuÅŸtu.Â

Polisin yoÄŸun güvenlik önlemleri aldığı mitingde, ''Grup Kızılırmak'' bir konser verirken, Kürtçe ÅŸarkı da söylendi.Â

ECEVÄ°T: SENEYE DSP'YÄ° BIRAKABÄ°LÄ°RÄ°M

Başbakan Bülent Ecevit ise, partisinin Bursa'da düzenlediği mitinge katıldı. Ecevit, burada yaptığı konuşmada, seneye DSP'nin liderliğini bırakabileceğinin sinyalini verdi.

DSP Genel BaÅŸkanı ve BaÅŸbakan Bülent Ecevit, gelecek yıl belki de bir kurultay yapıp görevden çekilme yolunu seçebileceÄŸini belirterek, ''Allah bana ömür ve akıl verdiÄŸi sürece DSP'nin hizmetinde olurum. Benim için en büyük zevk, kütüphanemin köşesinden DSP'li görevlileri seyretmek olacaktır'' dedi.  Â

Seçim kararına ilişkin süreci anlatan Ecevit, hizmetlerini sürdürmek için 2004 Nisanı'na kadar iş başında kalmalarını gerektiğini, ancak bunun seçim kararı alınmasıyla ortadan kalktığını söyledi. Ecevit, koalisyon ortaklarının neden seçim kararı aldığını hala anlayamadığını belirtti.

Başbakan Ecevit, birçok partinin seçim istediğini, ancak seçimle ilgili gerçekler ortaya çıkınca bu partilerin ''akıllarının başlarına geldiğini'' söyledi. Ecevit, ''Biz ne yaptık da erken seçime razı olduk, demeye başladılar. Biz, zamanında hepsini uyardık, ama maalesefderdimizi anlatamadık. Ondan sonra iş işten geçti, biz de artık erken seçimi kabul etmek zorunda kaldık. Meclis'te erken seçim olsun mu olmasın mı, diye bir toplantı yapıldı ve erken seçimin olması kararlaştırıldı'' dedi.

Bazı gazete ve televizyonlar ile çevrelerin, kendisi ve partisi aleyhinde komplolar yaptıklarını da anlatan Ecevit, küçük bir rahatsızlık geçirdiğini, bunun üzerine de birtakım çevrelerin kendisinin sağlığı hakkında halkı kandırdıklarını, kendisini bitirmeyeçalıştıklarını kaydetti.  

Başbakan Ecevit, şöyle devam etti:

''Ben kendime güvenmeden önce, saÄŸlığıma güvenmeden önce DSP'ye güveniyorum. Åžimdi buradan bir gerçeÄŸi bütün açıklığıyla açıklamak istiyorum: Hepimiz faniyiz. Ben de elbet faniyim ve elbette uzun süre iÅŸimin başında kalamam. Ama ÅŸu sırada saÄŸlığım iyi. Kendi saÄŸlığımdan önce DSP'nin saÄŸlığına güvenirim. Ben genel baÅŸkan olmayabilirim, önümüzdeki yıl belki de bir kurultay yapıp görevden çekilme yolunu seçebilirim. Bundan dolayı hiçbir DSP'li arkadaşım kaygıya kapılmasın.Ben onlara güveniyorum.Â

Partimiz oyunlarla bölündü, ama örgütümüz sapasağlam ayakta duruyor. Ben bir noktaya gelince görevi bırakabilirim. Allah bana ömürve akıl verdiği sürece DSP'nin hizmetinde olurum. Ben koltuk değil, Türkiye sevdalısıyım. Benim için en büyük zevk, kütüphanemin köşesinden DSP'li görevlileri seyretmek olacaktır. Onların başarılarıyla gurur duymak olacaktır.''

ERDOÄžAN: BÄ°ZÄ° MUTFAÄžA SÄ°Z SOKUN

Ankarar'nın Sincan ilçesinde partisinin düzenlediği mitingde konuşan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de un, şeker, su var ama helvacı yok. Helvacı biziz ama mutfağa sokmuyorlar. 3 Kasım'da helvacıyı mutfağa siz sokun" dedi.

Erdoğan, meydanlara çıktığında ''kuru sıkı atmadığını, boş vaatlerde bulunmadığını'' belirterek, vatandaşları kira öder gibi taksitle ev sahibi yapacaklarını söyledi.  

Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım'da Türkiye'nin büyük bir değişim ve dönüşüm yaşayacağını kaydetti.  

İktidara geldiklerinde hidroelektrik ve termik santralları hizmetesokarak ucuza enerji temin edeceklerini anlatan Erdoğan, ayrıca Türkiye'de 15 bin kilometre çift gidiş-gelişli duble yol yapacaklarını söyledi.  

''Türkiye'yi iktidara geldiÄŸimizde ÅŸantiye haline getireceÄŸiz. Bir-iki yıl içinde Türkiye'nin çehresini deÄŸiÅŸtireceÄŸiz. VereceÄŸimiz iÅŸler bir-iki müteahhide deÄŸil, yüzlerce müteahhide olacak. Valileri de protokol iÅŸlerinden vazgeçirerek bu iÅŸlerin denetimine baktıracağız.Â
    İktidarımızda sizlere daire dağıtmayacağız, ancak kira öder gibi taksitle sizi ev sahibi yapacağız. İstanbul'da geçmişte 15 bin aileyi bu şekilde daire sahibi yaptık.''

ÇİLLER MEYDAN OKUDU

Eskişehir'de partisince düzenlenen mitingte halka hitap eden DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Kuzey Irak'ta Kürt parlamentosunun toplandığını, bunun içinde Türkmenler'in olmadığını belirterek, ''Nasıl oluyor da bu hükümet sesini çıkarmıyor'' dedi.
Çiller, gençliğin Derviş politikaları nedeniyle işsiz kaldığını öne sürerek, Deniz Baykal ve Kemal Derviş ile bu işin olmayacağını, Kurtuluş Savaşı'nın dışarıdan getirilen kumandanlarla yapılamayacağınısöyledi.

DYP Genel Başkanı Çiller, ''Başbakanı kim olacağı belli olmayan bir parti var ya. Onu açıkoturuma davet edeyim dedim gelmedi. Korkuyorkaçıyor. Baykal'ı çağırıyorum o niye kaçıyor?'' diye sordu.

Davet ettiÄŸi parti liderlerinin ''bilgiden, bilginin gücünden ve hazırlıksız olmaları nedeniyle kaçtıklarını'' savunan Çiller, ''Korkunun ecele faydası bulunmadığını'' söyledi. Çiller, ''Sizin önünüzde tartışma yapalım. Hakkınızı arıyorum. Baykal'ı çağırıyorum. Gelsin bilgisini görelim. Bu ülkeyi nasıl idare edecek görelim. Kaçıyorlar. Bu ayan beyan korkaklık demektir'' diye konuÅŸtu. Â

YILMAZ: AKP VE CHP BALON

ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, ''seçim meydanlarında iki balon bulunduğunu, bunlardan birisinin AK Parti, diğerinin de CHP olduğunu'' ifade ederek, vatandaşlara, ''3 Kasım'da yapmanız gereken bunların balonlarını patlatmaktır'' dedi.  

ANAP, 3 Kasım Pazar günü yapılacak milletvekili genel seçimi çerçevesinde ilk mitingini Antalya'da gerçekleÅŸtirdi.Â

Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Mevlana KavÅŸağı'nda partililere seslenen Yılmaz, ''iki yeni balonu'' olduÄŸunus öyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Â

''Bunlardan birisi AK Parti, diÄŸeri de CHP. Bu iki partinin ikisi de birer balondur. Yani içleri boÅŸtur, içleri hava doludur. Bu AK Parti denen parti, hangi partidir? Eski, milli görüşçülerin yeni partisidir. Bu parti daha seçime gitmeden kendi kendini iktidar görüyor. Hayali iktidarına bir de hayali baÅŸbakan arıyor. Bunun karşısında da CHP var. Kim bu CHP? Solun eski dinozor partisi. Önce, 'biz, Anadolu solcusuyuz' dediler. Sonra gittiler, IMF solcusu oldular. Onlar da ÅŸimdi hayali koalisyonlarına hayali ortaklar arıyorlar.Â

Bu iki balon da zorla şişirilmiş balonlardır. Bu balonları nasıl şişiriyorlar, biliyor musunuz? Hayali anketlerle şişiriyorlar. Bu partiler kime güveniyor biliyor musunuz? Milleti yok sayıp kendi kendilerini Türk siyasetini yeniden düzenlemeye çalışan siyaset, toplum mühendisleri var, onlara güveniyorlar. Bunlar oturuyorlar, masabaşında evvela AK Parti'yi şişiriyorlar. Ak Parti'yi fazla şişirince kendileri korkuyorlar. Karşısına başlıyorlar, CHP'yi şişiriyorlar. Ama CHP'yi ne kadar şişirseler fazla şişemiyor. Onun için gidiyorlar, ona bir stepne arıyorlar. Bir hanımefendi de çıkıyor. Ben diyor 'stepne olurum'. Ama, siz onu tanıyorsunuz. Seçimlerde filan parti ile koalisyon yapmam, diye söz verdi. Seçimden sonra demokrasiyi tahrip etmek pahasına kuzu kuzu koalisyon yaptı.'' 
"3 Kasım'da sizin yapmanız gereken bunların balonlarını patlatmaktır. Havalarını indirmektir" diyen Yılmaz, kendilerinin iÅŸlerinin ülkeyi kalkındırmak, bozulan ekonomiyi düzeltmek, güdük kalmış demokrasiyi deÄŸiÅŸtirmek, Türkiye'ye çaÄŸ atlatmak, Türk halkının insanca yaÅŸayacağı ÅŸartları saÄŸlamak, Türkiye'yi dünyanın lider ülkelerinden biri yapmak olduÄŸunu söyledi. Yılmaz, ''Bizim iÅŸimiz hizmettir, halka hizmet hakka hizmettir'' diye konuÅŸtu. Â

BAYKAL: MİLLET CHP'Yİ ÖZLEDİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 3 Kasım milletvekili genel seçimlerinin ''Türkiye için bir yol ayrımı, kader seçimi'' olduğunu belirterek, vatandaşlara, ''Gelin yeni bir başlangıç, ahlaklı bir başlangıç yapalım'' dedi. 

Baykal, TekirdaÄŸ'ın Çorlu ilçesinde partisince düzenlenen mitingte yaptığı konuÅŸmada, milletin CHP'yi özlediÄŸini, CHP'nin yokluÄŸuna alışamadığını belirtti.Â

2 milyon çiftçinin işsiz kaldığını, 200 bin işyerinin kapandığını belirten Baykal, ''Millet perişan, devlet de perişan. Milletin ve devletin perişanlığına biz son vereceğiz'' dedi.    

Türkiye'yi bu hale getirenlerin ''Ankara'nın çürümüş politikacıları'' olduğunu ifade eden Baykal, ''15 yıldır yanlış politikalar ve yolsuzluk Türkiye'yi bu hale getirdi'' diye konuştu.  

Çare üretmek için iktidara geleceklerini anlatan Baykal, önce devlette ahlakı sağlayacaklarını, milletvekilliği dokunulmazlığını da fikir ve düşünce özgürlüğüyle sınırlayacaklarını söyledi.

Baykal, ''Temiz bir sayfa çevireceksek bu, tepeden başlayacak. Hiçbir partinin seçim bildirgesinde milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılması yok. Bu bir turnusol kağıdıdır. Buraya bak, farkı hakkında kararını ver'' diye konuştu.

CHP'nin seçimden tek başına iktidar olarak çıkması gerektiÄŸini belirten Baykal, ''Türkiye'nin kurtuluÅŸu budur. Türkiye'nin yeniden yapılandırılması, dokunulmazlıkların kaldırılması bunu gerektirir'' dedi.  Â
Türkiye'nin sorunlarının çözümünün sosyal demokraside olduğunu anlatan Baykal, ''Türkiye'nin kilitli kapılarını sosyal demokrasi anahtarıyla açarız. Çevirin anahtarı ve açın kilitleri'' dedi.

DEHAP: BASIN BİZİ GÖRMÜYOR

Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel BaÅŸkanı Mehmet AbbasoÄŸlu, ''Yollar sel olup taÅŸtı. Ama basın bizi görmüyor, yazmıyor'' dedi.Â

Batman Cumhuriyet Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingte konuÅŸan AbbasoÄŸlu, 8 gündür miting ve aday tanıtımı için birçok il gezdiklerini belirtti.Â

DEHAP'a olan ilginin kendilerini çok mutlu ettiÄŸini ifade eden AbbasoÄŸlu, ''Büyük kitlelere sesleniyoruz. Kitleler yollarda sel olup akıyor. Ama basın bunları görmüyor, yazmıyor. Bugün binlerce basın emekçisi iÅŸsiz. Basın kendilerini iÅŸsiz bırakanları yazıyor. Bizi yazmıyor. Biz iktidara gelirsek iÅŸten atılan tüm basın emekçilerine sahip çıkacağız'' dedi.Â

HADEP eski Genel BaÅŸkanı Murat Bozlak da DEHAP'ın herkesi kucaklayan bir parti olduÄŸunu söyledi.Â

Hatasız insan olamayacağını ifade eden Bozlak, ''Korucular da bizim insanımız. Kendilerini zaman geçmeden DEHAP bayrağı altında birleşmeye çağırıyorum. Göreceksiniz daha fazla gecikirlerse ortada bırakılacaklar'' dedi.  

Ä°nsan Hakları eski Genel BaÅŸkanı Akın Birdal ise DEHAP iktidarıylasavaşın biteceÄŸini, barış ve kardeÅŸliÄŸin geleceÄŸini belirtti.Â

İktidara geldiklerinde Türkiye'nin önümüzdeki dönem için savunmaya ayırdığı belirtilen 150 milyar doları kısıtlayacaklarını ifade eden Birdal, "DEHAP iktidarında savaş olmayacak. Barış her yeri kaplayacak. Ege'nin iki yakasındaki halklar kardeşçe yaşayacak. Ortadoğu'ya da barışı getireceğiz. Artık panzerlere, tanklara ihtiyaç olmayacaktır'' dedi. 

Öte yandan Saadet Partisi'nin Amasya'daki mitingine, hakkında milletvekili adayı olamayacağı kararı verilen Necmettin Erbakan da katıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!