The Guardian: Avrupalı önyargılar rengini gösteriyor

Güncelleme Tarihi:

The Guardian: Avrupalı önyargılar rengini gösteriyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2004 00:00

İngiltere'de yayımlanan The Guardian gazetesi, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlatma konusunda AB'nin “en önemli kararlarından birini” alma zamanı gelirken, “Avrupalılara has derinlerdeki önyargıların gerçek renklerini göstermeye başladığını” yazdı.Türklerin 1683 yılındaki Viyana kuşatması sırasında Avrupa'nın gözünde işgalci olduğunu, bugün hala Avrupa'nın bir bölümünün Türkleri böyle gördüğünü belirten gazete, Viyana'da yaşayan bir sosyal servis görevlisi ve bir kafeterya sahibinin, “Türklerin ve diğer Müslümanların Avrupa'daki yaşamla bütünleşmediklerine” dair sözlerine yer verdi ve her üç Avusturyalıdan birinin böyle düşündüğünü öne sürdü.Avrupalıların yüzde 40'ının henüz Türkiye'nin üyeliği konusunda açık bir görüşe sahip olmadığını kaydeden gazete, daha sonra şunları kaydetti:“AB'nin en büyük kararlarından birini alma zamanı gelirken, Türk fobisi Avrupa'yı etkisi altına alıyor ve Avrupalılara has derinlerdeki önyargılar gerçek renklerini göstermeye başlıyor. Bu arada da elit politikacılar paniğe kapılıyor.” Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin üyeliğine yaklaşımlarını  gruplandıran gazete, İngiltere, İtalya, İspanya, Portekiz, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve İrlanda'nın Türkiye'nin üyeliğine destek verdiğini, Avusturya ve Lüksemburg'un ise üyeliğe karşı tutum takındıklarını savundu. Gazete, Almanya'da hükümet Türkiye'yi desteklerken, halkın ve muhalefetin farklı görüşte olduğunu, Fransa, Danimarka, Macaristan ve Yunanistan'da da benzer tablonun söz konusu olduğunu yazdı. The Guardian; Polonya, Belçika, Hollanda, Slovenya, Kıbrıs Rum kesimi ve Baltık ülkelerinde, Türkiye'nin üyeliği konusunda farklı yaklaşımlar bulunduğunu belirtti.THE INDEPENDENTThe Independent gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi açıdan "köşede sıkıştığı"nı öne sürerken "AB’nin baskısının sonuç verebileceğine ilişkin işaretlerin" olduğunu yazdı. AB liderlerinin Aralık ayında karar vermesi gerektiğini kaydeden The Independent, ancak birkaç ülkenin çekincelerinin bulunduğunu ve müzakereleri geciktirmek için her türlü fırsattan yararlanabileceklerini belirtti. Türkiye’de zina tartışması nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TCK’yı rafa kaldırdığını anımsatan gazete, "Perşembe günü Sayın Verheugen ile görüşecek olan Sayın Erdoğan, siyasi açıdan köşede sıkıştı. Parti tabanının baskısı altındaki Erdoğan, geçen hafta AB’ye Türk iç politikasına karışmaktan vazgeçmesini söyledi" diye yazdı.Buna karşın, The Independent, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, "Siyaset dinamik bir olaydı. Her şey bir saatte değişebilir" yolundaki sözlerini, AB’nin baskısının sonuç verecebileceği işareti olarak yorumladı.ALMAN BASINI: TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ AB’Yİ SARSMAZAlman gazeteleri, zina sorunu nedeniyle Türkiye ile AB arasında yaşanan gerginliği değerlendirmeyi sürdürüyor. Başbakan Erdoğan’ın zinayı Türk Ceza Kanunu kapsamına alma çabasını, İslamcı kesimin öfkesini dindirmeye yönelik bir girişim olarak nitelendirirken, Türkiye’nin üyeliğinin AB’yi "sarsmayacağı" yorumu da yapıldıDIE WELTBaşbakan Erdoğan’ın tutumunu "Reformcu mu yoksa kuzu postuna bürünmüş kurt mu?" başlığıyla değerlendiren Die Welt, Erdoğan’ın Avrupa yanlısı yaklaşımıyla Türkiye’deki İslami hareketi böldüğünü belirtirken, şu yorumu yaptı:"Erdoğan, Avrupa yanlısı çizgisiyle Türkiye’deki İslami hareketi ikiye böldü. Eski başbakanlardan ve Türk İslamcılığının babası Necmettin Erbakan yanlıları, Erdoğan’ın Türkiye’de İslam etkisini daha fazla yayma amacına ihanet ettiğini düşünüyor. Bu nedenle zinayı Türk Ceza Kanunu kapsamına alma girişimi, aslında İslamcı kesimin öfkesini dindirmeye yönelik bir girişim."   Buna karşın gazete, Erdoğan’ın ülkesinin daha fazla İslam değil, daha fazla özgürlüğe ihtiyacı olduğunu anlamış göründüğü yorumunu da yaptı.SCHWAEBISHE ZEITUNGTürkiye’nin AB üyeliğini tartışmak için geç olduğunu öne süren Schwaebische Zeitung da Türkiye’nin üyeliğinin öne sürüldüğünün aksine AB’yi sarsmayacağını savundu.  Gazete’de yer alan yorumda şöyle denildi:"Türkiye’nin olası üyeliği hakkında tartışmak için geç, ama hala çok geç değil. Brüksel’deki diplomatlar, Türkiye ile müzakerelerin 10-15 yıl sürebileceğinden yola çıkıyor. Bu süreç, AB ile Atatürk’ün mirasının birbirine uyup uymadığını ortaya koymak için yeterli. Önemli olan, müzakere sürecinin sonunda Ankara’ya gerekirse ’hayır’ da denilebilmesi. Türkiye’nin üyeliği, Birlik kurumlarını, korkulduğu gibi sarsmaz. Buna karşın, politik ve ekonomik pek çok sorunu beraberinde getirir."İTALYAN BASINI:  KUŞKULAR ARTTITürkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğiyle ilgili tartışmalar, İtalyan basınının sayfalarına da yansıdı. İtalyan gazetelerinin bugün, Avrupa Komisyonu'nun yeni başkanı Jose Manuel Durao Barroso'nun Fransız Le Monde gazetesine verdiği  demece geniş biçimde yer vermeleri dikkati çekti.Corriere della Sera gazetesi, Barroso'nun açıklamalarını, ”Türkiye Avrupa'ya adapte olmalı. Yoksa AB'ye giremez” başlığıyla özetledi. Spotta ise “Başbakan Erdoğan yarın Brüksel'de beklenirken, Barroso'dan uyarı” denildi.Haberde, “AB nezdindeki Türkiye dosyasının halen belirsizliklerle dolu olduğu” ileri sürüldü.Corriere della Sera, Franco Venturini imzalı yorumunda ise ”Binlerce kuşku eşliğinde bir adaylık” başlığını kullandı.Yorumda, Ankara'nın adaylığına kuşkuyla yaklaşanların Türkiye'yi coğrafi ve de kültürel bağlamda Avrupa'dan ziyade bir Asya ülkesi gibi algıladıklarına işaret edildi. Yazarın değerlendirmesine göre, ”Ankara'ya zorunlu biçimde 'evet' denilmesi, AB'deki kimlik krizinin daha da alevlenmesi anlamına gelecek”. La Repubblica gazetesi ise Barroso'nun açıklamalarından, “Türkiye Avrupa'ya hazır değil” ifadesini başlığa çıkardı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!