TATİLİN TADI YOK…

Güncelleme Tarihi:

TATİLİN TADI YOK…
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2003 20:57

“Sevgili Serdar, gerçekten tatile ihtiyacın olduğun kesin. Ama böyle iş ile kaçamak tatilin sana maliyeti yüksek olmalı. Daha çok yorulmuş olmalısın. Hele günlük siyasetten kopmak, çevrenden gelen mesajları izleyememek, sosyal olayların gerisinde kalmak bir gazeteci için ağır darbe etkisi yapar” diyor Sezai Bayar.

Haberin Devamı

Yıllık izin de olsa, ara sıra küçük tatiller de olsa gazeteci olaylardan koptuğu için geri dönüşünde daha yorgun hisseder kendisini.

Aslında gazeteci için tatilin hiç bir zaman tadı yoktur.

Ta ki emekli olana kadar.

Tabii insanın içindeki gazeteci ateşi sönerse emekli olunabilir. Eğer o ateş sık sık kıvılcımlar saçarsa bu meslekten emekli olunmaz ölünür.

Yani “tabut teslimi” mesleklerin başında gazetecilik geliyor galiba...

Sen gittin gideli Ankara’da olup bitenleri aktarma şansım olmadı açıkcası.

Gerçi siyasette çok fazla değişen bir şey yok.

AKP yönetimi yeni kaynak arayışlarında SİT alanları ile ilgili girişimi yüzüne gözüne bulaştırdı.

Ormanlık alanların “vasfını kaybetmiş orman” maskesi altında yeni ve yağlı kaynak olarak sunulması işi de tavsadı, tavsayacak.

İktidarın hal ve gidiş notu düşünce anamuhalefetin etkisi ve verdiği umut artar ama CHP’nin durumu hiç de öyle değil.

Parlamento dışı kalmış partilerden çok şey beklemek abes.

Ancak anamuhalefet CHP’nin tek tabanca olma avantajını iyi kullanması beklenebilirdi.

- Di diyorum, çünkü CHP solculuktan yorulmuş olmalı ki gemiyi merkeze çekme derdine düştü. Oysa geminin üstünde sol yazıyor.

Baykal gemiyi ve rotasını değiştireceğine sadece üstündeki sol yazısını silip, MERKEZ  yazmakla merkez oyları toplayacağını sanıyor.

Nasıl ki AKP, Demokrat Parti’nin devamı değilse - ki Baba da öyle söylemiş Tempo’ya - CHP de hiç bir merkez partinin ne devamı ne de yerini alabilir.

Ah İsmet Paşa ahhh!

Hayatta olsaydı ve CHP’nin merkezde mevzilendiğini görseydi herhalde bir saniye geçirmez olağanüstü kurultayı toplantıya çağırırdı.

Çıkar kürsüye “ Bu işi artık yürütemeyeceğim” derdi.

Özetle demek istediğim şu:

Sen Bingöl’e gittin gideli Ankara’da olumlu bir gelişme yaşanmadı.

Sadece gelecek yıl başında yapılması gereken yerel seçimlerin “Eylül-Ekim” aylarından birinde baskın seçim olarak AKP’lilerce planlandığı söyleniyor. Sadece söylenti.

Sevgiler,

Sezai

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!