TaÅŸlanarak öldürülen Åžemse Allak’ın korkunç hikayesinden çok etkilendim

Güncelleme Tarihi:

Taşlanarak öldürülen Şemse Allak’ın korkunç hikayesinden çok etkilendim
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 14, 2003 00:00

Dünyada süregelmekte olan ‘‘Feminizm öldü mü, ölmedi mi’’ tartışmalarına Amerikan Radikal Felsefeciler BirliÄŸi'nden Nancy Holmstrom son noktayı koydu. Holmstrom'e göre, yeni nesil kendisini ‘‘feminist’’ olarak lanse etmekten hoÅŸlanmasa da, feminizmin tüm ilkelerini benimsiyor ve sahip çıkıyor. ‘‘Yeni feminizm’’ sansasyonel çıkışlar yerine, ÅŸiddete karşı, eÅŸit haklar için mücadelede ‘‘sessiz ve derinden’’ gidiyor.Ä°stanbul'daki 21. Dünya Felsefe Kongresi kapsamında dün sabah yapılması planlanan ''Feminizm ve Global Kapitalizm'' oturumu, panelistlerin gelmemesi üzerine iptal edilirken, paneli düzenleyen Rutgers Ãœniversitesi profesörlerinden Nancy Holstrom ‘‘Sorumluluk ve EÅŸitsizlik’’ panelinde konuÅŸtu.Nancy Holmstrom'un sosyalist inancına raÄŸmen küreseleÅŸmenin kimi açılardan kadınların yararına olduÄŸunu söylemesi, paneldeki bazı kadınların tepkisini çekti. Afganistan örneÄŸini veren kadınlar, Taliban döneminde kadınların baskı altına tutulduÄŸunu ancak ÅŸimdi hüküm süren kaosta daha tehlikeli bir konumda olduklarını iddia ettiler. Nancy Holmstrom ile yaptığım konuÅŸmada, buraya gelmeden önce New York Times Gazetesi'nde Mardin'de taÅŸlanarak öldürülen Åžemse Allak'ın hikayesini okuduÄŸu ortaya çıktı. YaÅŸadığı aÅŸk iliÅŸkisi yüzünden töre cinayetine kurban giden Åžemse'nin acıklı öyküsünde ise Amerikalı felsefeciyi en fazla etkileyen ailesinin cesede sahip çıkmaması oldu. Nancy Holmstrom'e göre aile içi ÅŸiddet batı toplumlarında da oldukça yaygın. Aile içi ÅŸiddetin kültürel boyutunun yanısıra ekonomik boyutu da küçümsenmeyecek kadar önemli. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!