Takkesi düştü

Güncelleme Tarihi:

Takkesi düştü
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 1999 00:00

Haberin Devamı

Devleti ele geçirme konusundaki inanılmaz sözlerinin yer aldığı kasetin ortaya çıkmayacağından emin olan Fethullah Gülen, dün yayınlanan kendi dergisi Aksiyon'da ‘‘Bu iddialara çocuklar bile güler’’ dedi. Fena yakalanan Hoca'nın takıyyesi gözler önüne serildi.

Nur Cemaati'nin liderlerinden Fethullah Hoca, dün çıkan kendi dergisi ‘Aksiyon’a, ‘‘Devleti ele geçirme hesabı yaptığımız iddiasına çocuklar bile güler’’ dediği gün, şok yaratan video kaseti yayınlanınca, çok zor durumda kaldı. ATV'de önceki gece yayınlanan ve dünkü Hürriyet'te de yer alan video kasetlerinde Fethullah Hoca, şu inanılmaz sözleri söylüyordu:

Adliyede, mülkiyede arkadaşlarımızın mevcudiyeti, gelecek adına teminatımızdır.

Müslümanlar erken vuruş diyeceğin çıkışlar yaparlarsa, Cezayir'deki gibi başları ezilir.

Sivrilmeden, mevcudiyetinizi hissettirmeden çok ilerlere gitmeli. Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih ederim.

Can damarları içinde dolaşma ve eğer, dönülüp gelinecekse yara alınmadan dönüp geriye gelme, geleceğimiz adına çok önemlidir.

Fuzuli kahramanlık yerine ele geçirmeyi tercih ederim. Devlet memuru olarak arkadaşlarımız, dinimiz adına, İslami düşüncemiz adına ne yapabiliyorlarsa, bence onları yapmalıdırlar.

İNKAR VE TAKIYYE

Bu inanılmaz sözler, Fethulah Hoca'nın bizzat kendi ağzından ortaya dökülüyordu. Ancak dün, Aksiyon Dergisi'nde, halen ABD'de tedavi görmekte olan Fethullah Hoca çok farklı sözler ediyordu. Hoca, dergisine 1-2 gün önce çok farklı konuşmuştu. Dergi muhabiri, ABD'de görüştüğünü söylediği Fethullah Hoca'yı şu soruyu yöneltiyor: ‘‘Şu anda evrim aşamasında olduğunuz, vakti gelince devleti ele geçirmek için harekete geçeceğiniz iddia ediliyor, ne diyorsunuz?’’

Fethullah Hoca, yanıtlıyor: ‘‘Bunlar kamu vicdanının tiksintiyle reddedeceği boş sözlerdir. Yetkililerin böyle gülünç iddialara iltifat etmeyeceğine inanıyorum.’’

DİĞER AÇIKLAMALAR

Aksiyon'un dünkü son sayısının, kapağında Fethullah Gülen'in fotoğrafına ve ‘Kaybeden Türkiye oluyor’ sözlerine yer verdi. Dergide, Gülen'e ayrılan 10 sayfada, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın eşi Semra Özal, MHP'nin merhum lideri Alparslan Türkeş, YÖK eski Başkanı İhsan Doğramı'dan, Papa ve Türkiye Hahambaşı'na kadar pek çok ünlüyle çekilmiş fotoğrafları da bulunuyor. Son sayfasında ise Gülen'in bir törende, Atatürk posteri önündeki fotoğrafı kullanıldı. Dergi'de Gülen'e atfen şu sözleri de yayınlandı:

ENERJİLERİNİ BOŞA HARCIYORLAR

İddiaları ortaya atanlar da, onlara can simidi gibi sarılanlar da, bu iddialarda gerçek payı olmadığını bilmekte, sadece onlardan kendi adlarına nasıl istifade edebiliriz düşüncesini taşımakta. Bir millet boş şeylerle uğraştırılarak, bu milletin ve devletin önemli mevkilerinde bulunanlar böyle şeylerle meşgul olarak enerjilerini boşa harcamakta, zaman akıp gitmekte ve olan millete, devlete olmaktadır.

MENFAAT KAVGASI

Ben sorumlularımızın ve yetkililerimizin böylesi gülünç iddialara iltifat etmeyeceklerine inanıyorum. Bir ülke, o ülke evlatlarının güzel hizmetleri, birkaç kişinin menfaat kavgasına alet edilmemeli ve bu gibi kavgalarla vakit öldürülmemelidir. Bir zaman başlamış bulunan hoşgörü ve diyalog çerçevesi içinde, iyiniyetle, birbirine saygı duyan ve herkesi kendi konumunda kabullenen toplum kesimleri olarak el ele yarınlara yürümenin yollarını araştırmalıyız.

EMNİYETTE REKABET

Bazı yazarlarımız, telefon dinleme skandalının kasten bana yönelik suçlamaya döndüğünü yazdılar. Emniyetteki kavgaları mafyanın tahrik edip, bunlardan mafyanın faydalandığını en üst seviyedeki emniyet yetkilileri dile getirdi.

ÇELİŞKİ

Telefon dinleyenler, bu işi mevhum bir Fethullahçı yapılanmayı ortaya koymak için yaptıklarını söylüyorlar. Bu ses getirmeyince, kurye Dilek gibi bazılarının devletin üst makamlarına kadar uzandığını tesbit ettiklerini, bazı suçluluların da benzer münasebetler içinde olduklarını dolayısıyla dinlemeyi bunun için yaptıklarını söylediler.

FETHULLAHÇILIK İDDİALARI

Etiketlemeyi nefretle reddediyorum. Bir defa ben kanun dışı insan değilim. Emekli bir memurum. Yayınlanmış pek çok kitabım var. Verdiğim vaazların pek çoğu bandrollü olarak piyasada satılıyor. Bir insanın söylediklerinde, yazdıklarında suç olup olmadığına, polis değil, savcılar karar verir. Hele bazı söylediklerinizden ve yazdıklarınızdan, bizzat suçlamayı yapanların ifadeleriyle ‘cımbızla’ bazı ifadeler alınacak, sonra bunlara manalarının bilinmediğini, biliniyorsa çarpıtıldığını ortaya koyacak şekilde anlamlar yüklenecek. Siz İslam demişseniz yerine şeriat konacak, hizmet eri demişseniz, yerine militan konacak, sonra da örgütlenmeden söz edilecek. Bütün bunları da böyle bir şey görev sahasına girmeyenler yapacak.

KAMUOYUNA BIRAKIYORUM

Bizzat yaptıklarıma dayanarak verilmiş bir en üst emniyet raporu mu geçerlidir, yoksa, skandala adı karışanların can havliyle basına sızdırdığı çelişkilerle dolu iddiaları mı geçerlidir? Kararı kamuoyunun vicdanına ve gerçek hukuk anlayışına, gerçek istihbarat anlayışına havale ediyorum.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!