Süleymaniye’de battı Gümüşyaka’da çıktı

Güncelleme Tarihi:

Süleymaniye’de battı Gümüşyaka’da çıktı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2000 00:00

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde İkinci Adnan Hoca olarak gazete sayfalarına çıkan Osman Asilsoy'u Hürriyet İstanbul okuyucuları Süleymaniye'deki korsan otopark olayından tanıyor

GEÇMİŞİ DE KARIŞIK

70'li yılların sigara kaçakçısı, 80'li yılların altın kaçakçılığı zanlısı Osman Asilsoy; 1998'de tarihi Süleymaniye'de 8 dönümlük arazinin sahibi olarak ortaya çıktı. Ortağı Sıddık Erdoğan arazideki 14 tarihi evi yıkıp yerlerine kaçak otopark yapma harekatı sürdürürken o da para basacak otoparkın hayalini kuruyordu. 5 Temmuz 1999 tarihli gazetemizde ‘‘Tarihi Kentin Korsan Otoparkı’’ başlığıyla çıkan haberden sonra kaçak yapı mühürlenip valilik ve Büyükşehir Belediyesi'nin girişimleriyle yıkıldı.

BU NASIL HAYIRDIR?

İşte Silivri Gümüşyaka'daki Asilsoy Kültür ve Eğitim Vakfı'yla yeniden sahne alan kişi de o. Plaj kenarına kurulu kaleyi andıran vakıf binasının gezip gördüğü Clinton'un sarayından da modern olduğu iddiasında. Tesiste uzaktan kumandalı şelaleden saunaya, namazgahtan çok fonksiyonlu spor salonlarına ve protokol odalarına kadar yok yok. Asilsoy bir trilyon lira harcadığı vakıf binasında ne yapıyor derseniz, çocuklara kuran dersi, büyüklere namaz kılma ve spor yapma imkanı. Hem de bedavaya, milletin hayrına!

TEHDİT EDİYOR

Asilsoy, kendisi ve vakfı hakkında çıkan haberleri yazan gazetecileri de açıktan tehdit ediyor: ‘‘Benim namusumla kimse oynayamaz. O haberi yazanı davet ettim gelmedi. Bundan sonra akıbetini kendisi düşünsün. Biri vurur, gidip teslim de olur. Bu gazeteyle ilgili kanuni haklarımı da kullanıyorum’’

Disneyland gibi külliye

'İkinci Adnan Hoca' suçlamasına hedef olan Osman Asilsoy, Gümüşyaka'daki tesislerini basına açtı. Bir trilyon lira harcanarak yapıldığı belirtilen tesiste uzaktan kumandalı şelale, sauna, spor salonu ve namazgah ve kitaplık bulunuyor.

İŞADAMI Osman Asilsoy, geçtiğimiz günlerde bazı gazetelerde ‘İkinci Adnan Hoca’ olarak tanıtılmasına neden olan, kurucusu olduğu AKEV'in (Asilsoy Kültür ve Eğitim Vakfı) Silivri-Gümüşyaka'daki tesislerini gezdirerek, kendini savundu.

İki tesisi daha var

Hiçbir cemaat, grup ve örgütle bağlantısı olmadığını belirten Asilsoy, ‘‘Ben dini bütün, aydın bir insanım. İrticanın, yobazlığın en büyük düşmanı benim. Burada çocuklar, müftülüğün kontrolunda Kuran öğreniyor, her yaştan insan spor yapıyor, isteyen namazını kılıyor. Buraları hayrına yaptırıp, milletime sundum. İsteyen gelsin. Namazını kılan da sarhoşu da berduşu da buradan yararlanabilir. Bir aile vakfı olan ve dışarıdan hiç yardım almayan vakfımızın, Süleymaniye ve Florya'da da tesisleri var’’ dedi.

Hakkımda haber yazan akıbetini düşünsün!

Asilsoy İnşaat, Turizm ve Ticaret Şirketi'nin sahibi olan Osman Asilsoy, AKEV'in yabancı ülkelerde de okul, hastane gibi hizmetler vermeye hazırlandığını söyledi. Adıyaman Gergerli, Dirijan Aşireti'ne mensup olduğunu anlatan Asilsoy, ‘‘Türkiye'nin artık büyümesi, dışarıya açılması, yükselmesi lazım. Özal gelip, kaçakçıları, ithalatçı yaptı. Hepimiz büyüdük’’ diye konuştu. Asilsoy, kendisi ve vakfı hakkında çıkan haberlerden çok rahatsız olduğunu belirterek, ‘‘Benim namusumla kimse oynayamaz. O haberi yazan ardadaşımızı da davet ettim gelmedi. Bundan sonra akıbetini kendisi düşünsün. Biri vurur, gidip teslim de olur. Bu gazeteyle ilgili kanuni haklarımı da kullanıyorum’’ dedi.

Oğlu Muhammed'in 1985'te iki gün denizde kaybolduğunu, bu olay sırasında vakıf kurup tüm varlığını hayır işlerine harcamaya karar verdiğini anlatan Asilsoy'un 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında doğan dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in adını taşıyan bir oğlu daha bulunuyor.

Asilsoy, Gümüşyaka'daki AKEV Tesisi'ne 7 ton ağırlığında 4 metrelik ferforje kapıdan giriliyor. Tesisin karşısında, yaklaşık 100 milyar lira harcanarak yapılan ve üzerinde bitkilerle ‘Bugün Allah için ne yaptın?’ yazan bir şelale yer alıyor. Şelalenin suyu uzaktan kumandayla ayarlanıyor.

Beyaz Saray’a meydan okuyor

Asilsoy ‘Clinton'ın evini de sarayını da gezdim. Böyle değil. Burası dünyanın en modern tesisi’ dediği yapı için bir trilyon lira harcadığını belirtiriyor. AKEV tesislerinde farklı etkinlikler için düzenlenmiş alanlar mevcut. Büyükçe spor salonunda beş adet çok fonksiyonlu kondisyon aleti, yer minderi, halter, pingpong ve bilardo masaları bulunuyor. Salon 07.00-08.30 arası kadınlara, 08.30-10.00 saatleri arasında da erkeklere hizmet veriyor. Protokol odasının lüks mobilyalarla döşendiği tesiste, misafirlerin ağırlandığı bir de şark odası bulunuyor. Deniz kenarındaki tesiste, sauna ve duşlar da var.

Kütüphane, namazgah, dersane ve sohbet odası olarak kullanılan salondaki kitaplar arasında, Nakşibendi cemaatinin liderlerinden Mehmet Zahit Kotku ile Emine Şenlikoğlu, Yavuz Bahadıroğlu, Haluk Nurbaki, Necip Fazıl Kısakürek'in kitaplarının yanı sıra Giovanni Scagnomillo ve Alexander Dumas'nın kitapları dikkat çekiyor.

ASİLSOY KİMDİR?

İstanbul'a geldikten sonra Mirza olan soyadını Asilsoy olarak değiştiren Osman Asilsoy trikotaj, bakkaliye, pazarcılık, katiplik, toptancılık ve plastik hammaddeciliği gibi bir dizi iş yaptı. 1977'de sigara kaçakçılığı suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve yurt dışına kaçan Asilsoy, bu tür suçların affıyla birlikte Türkiye'ye dönüp 137 bin liralık para cezası ödeyerek kurtuldu. Politikacılara yakınlığıyla gündeme gelen Asilsoy'un oğlunun düğününde eski bakanlardan İmren Aykut ile birlikte çekilen fotoğrafları basında yer aldı. Asilsoy, 1988'de İstanbul DGM'de altın kaçakçılığı ve bu yoldan elde edilen 250 milyon dolara yakın kara parayı İsviçreli Magaryan Kardeşler kanalıyla aklanması davasında Hostes Arzu Dalokay, Varujan Kumdagezer, Adem Hüseyinoğlu, Çillo Mehmet ve kuyumcu Dikran Bahadır Altun'un da aralarında bulunduğu 12 kişiyle birlikte yargılandı ve beraat etti.

Osman Asilsoy, İstanbul'un tarihi semti Süleymaniye'de Anıtlar Kurulu'nca tescil edilen 14 ahşap yapının bulunduğu 8 dönümlü araziyi, ortağı Sıddık Erdoğan'la birlikte 1998'de satın aldı. Asilsoy, daha sonra satın aldığı hisseleri Sıddık Erdoğan'a devretti. Arazideki tarihi evleri yıkan Erdoğan, burada bir otopark yapmak için harekete geçti. Hürriyet İstanbul'da 5 Temmuz 1999 tarihinde ‘‘Tarihi Kentin Korsan Otoparkı’’ başlığıyla çıkan haberden sonra kaçak yapı mühürlendi. Kaçak otopark, Valilik ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin girişimleriyle yıkıldı. Bir yıldır yıkıntı halinde duran ve semt sakinlerinin şikayetine neden olan otopark geçen cuma Hürriyet İstanbul'a haber olmuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!