Süleymancı sancısı

Eski RP'li, Antalya Bağımsız Milletvekili Arif Denizolgun'un Ulaştırma Bakanlığı'na getirilmesi, koalisyon ortakları DSP ve DTP'de sancı yarattı. CHP, hükümeti sert bir dille eleştirirken, DYP ise hem Denizolgun'un hem de Denizkurdu'nun bakanlıklarına karşı çıkarak, Anayasa'nın by-pass edildiğini öne sürdü.

DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Denizolgun'un ‘Yetkin bir milletvekili ve değerli bir aydın’ olduğunu savundu. Cindoruk, DTP Başkanlık Divanı Toplantısı öncesinde bu yöndeki sorulara, ‘‘İnsanları tasnif etmek istemem. İnsanları kimlikleri ile değerlendireceksiniz. Denizolgun, NATO'da Türkiye'yi temsil etmiş, 4 dil bilen, kültürlü, yurtdışında okumuş bir değerli aydındır’’ yanıtını verdi.

‘Süleymancı’ olarak anılan üç eski RP milletvekilinin DTP ile teması olup olmadığına ilişkin sorusuna ise Cindoruk, ‘‘Bizim öyle bir temasımız yok’’ karşılığını verdi.

DTP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Aktuna ise ‘‘Dinin siyasete alet edilmesinin her türlüsüne karşıyız. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Cindoruk'tan bilgi isteyeceğiz. Biz DYP'den bu nedenle ayrıldık. Bu atamaya da bu yüzden karşı çıktım’’ dedi. DTP'de Ayseli Göksoy'un da rahatsızlığını dile getirdiği belirtilirken, Aktuna ile birlikte istifayı gündeme getirebilecekleri ileri sürüldü.

ECEVİT TEMKİNLİ

Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, ‘‘Tarikat mensubu olup olmadığını bilemem. Kendisi Meclis'in bir üyesidir. DTP'nin kontenjanından bakan olarak atanmıştır. Bu atamada bir usulsüzlük olduğu kanısında değilim’’ dedi.

ANAP Genel Sekreteri Erkan Mumcu ise ‘‘Süleymancılık denen bir tarikat yoktur. Böyle bir topluluk varsa da, bu tarikat değildir. Bir kişinin dedesi veya babası ‘hoca' ünvanı taşıyor diye bakanlık ünvanı taşıyamayacağı anlamına gelmez’’ dedi. Mumcu, Telekom gibi özelleştirmelerin yapılacağı bir bakanlığa, holdinglere yakınlığıyla bilinen kişiler yerine, bağımsız bir milletvekilinin atanmasını olumlu karşıladıklarını açıkladı.

CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin iki bağımsız milletvekilinin bakan olarak atanmasına karşı çıkmış ve tarikat üyesi olduğu bilinen birinin bakanlığa atanmasının ANAP ile FP arasında hiçbir fark olmadığının ortaya koyduğunu bildirmişti.

Denizolgun ise ‘‘Tarikat üyesi misiniz?’’ sorusuna, ‘‘Yok böyle bir şey. Beni tanısalardı bu iddiada bulunmazlardı’ yanıtını verdi.