Spagetti gazetecilik

Güncelleme Tarihi:

Spagetti gazetecilik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bir İtalyan pespayeliği

Öcalan işkence görmüş onun için özür dilemiş Türkiye Apo'yu öldürüp intihar süsü verecekmiş Stalin zamanının davalarına benziyormuş

İtalya'nın Roma'ya yeni atanan Anadolu Ajansı muhabirine akreditasyon vermemesi üzerine misilleme olarak İmralı'daki Öcalan davasını izlemesine izin verilmeyen İtalyan basını, Türkiye'ye yönelik temelsiz suçmalarının dozunu giderek arttırıyor. Öcalan davası ilk haftasını tamamlarken, genel bir değerlendirme yapan İtalyan basını yine Apo'nun işkence ve uyuşturucunun etkisi altında şehit ailelerinden özür dilediğini ve avukatlarının ölüm tehditleri aldıklarını öne sürdü. Mahkeme başkanının sadece Türkiye'yi savunmak amacıyla sorular yönelttiğini iddia eden İtalyan basının pespayeliğinden çarpıcı örnekler şöyle:

KARAR KESİN İDAM

NATO'yu Türkiye karşı kışkırtan Avvenimenti Dergisi ‘‘İlan edilmiş bir ölüm’’ başlığı altında verdiği bir başka haberinde ise göstermelik bir mahkemede Apo'nun tek başına ayakta kalma mücadelesi verdiğini iddia ettikten sonra, ‘‘Karar kesin idam. Ancak bu uygulanmayacak ve günün birinde Apo intihar etti şeklinde bir açıklama yapacaklar’’ satırlarına yer verdi.

BAKIŞLARI DEHŞET

İtalya'nın önde gelen gazetelerinden La Repubblica'nın köşe yazarlarından Giorgio Bocca, İmralı Adası'ndaki davayı, Stalin dönemi mahkemelerine benzeterek, Apo'nun Kenya'da ele geçirildiğinden bu yana işkence gördüğünü ve bu yüzden bülbül gibi konuştuğunu öne sürdü. Bocca, ‘‘Cam kafesi ardındaki Apo'ya bakınca nasıl bir baskı altında kaldığı görülüyor. Bakışları dehşet içersindeki bir adamın bakışları. Zaten İmralı Adası'na yabancı gözlemci ve insan hakları dernekleri üyelerinin alınmaması, İtalyan basınına izin verilmemesi Stalinvari bir mahkeme ile karşı karşıya olduğumuzun kanıtıdır’’dedi.

İMRALI MASKARALIKMIŞ

L'expresso Dergisi'nin yazarlarından Antonio Gambino da aynen La Repubblica Gazetesi'ndeki meslekdaşı gibi Apo davasını Stalin rejimi sırasında görülen davalara benzetti. Davanın, Buharin davasından da beter olduğunu belirten Gambino, İmralı'da tam bir maskaralık yaşandığını belirtti. O dönemlerde sanıkların bitmez tükenmez fiziki ve psikolojik işkencelerle yıpratıldıklarını ve neticede kendi kendilerini suçlamaya başladıklarını belirten yazar aynı yöntemin bugün İmralı'da geçerli olduğunu öne sürdü.

TV'LERİ DE AYNI

İtalyan gazetelerine koşut olarak İtalyan televizyonları da, sürekli PKK yandaşlarını ekrana getirerek, Türkiye'ye kin kusan görüntülere yer vermeyi sürdürüyorlar.

Güneydoğu bombalansın

İtalya basınındaki akıl almaz çılgınlık, Türkiye'yi NATO'ya bombalatmayaya kadar vardırıldı. Corriera Della Sera Gazetesi yazarlarından Armando Cosutta, Fausto Bertinotti, Luigi Manconi, İtalyan Hükümeti'nde yer alan komünist ve yeşil liderlerle konuşarak, onların ağzından, Türkiye'nin Avrupa'dan tümden dışlanmasını istediler. Bu yazarlar, Apo'ya siyasi sığınma hakkı tanınması için işlemlerin sürdürülmesini ve hatta Güneydoğu'nun, Kosova gibi bombalanmasını önerdiler.

Ortaçağ mahkemesi

Haftalık Avvenimenti Dergisi, Avrupalı gözlemcilerin İmralı Adası'ndaki mahkemeden uzaklaştırıldıklarını, Abdullah Öcalan'ın avukatların ürkütüldüğünü ve halkın sürekli idam istediğini belirterek şu satırlara yer verdi: ‘‘Ortaçağ mehkemesinde vahşet var ve inanılmaz olaylar yaşanıyor.’’ Öcalan davasını, ‘‘NATO'nun saygıdeğer ülkesi Türkiye'den izlenimler’’ başlığıyla veren dergi Kosova'da harekete geçen NATO'nun neden Türkiye'ye karşı hareketsiz kaldığı sorusunu ortaya attı.

Buna gözleri kör

Dünya basını, İmralı Adası'nda süren sanık terörist Abdullah Öcalan'ın davasını, Türk basını kadar bbüyük bir ilgiyle izliyor. Mudanya'dan dünyanın dört bir yanına haber ve fotoğraf geçiliyor. Dünyanın önde gelen ajansları AP, Reuters ve EPA, haber ve fotoğraf yağdırıyor. Bunlar İtalya'ya da gidiyor tabii. Kimileri Türkiye'nin ve Türk adaletinin en küçük bir açığını yakalamaya çalışsa da, gazeteciler genellikle, ‘davaya söyleyecek lafımız yok’ görüşünde birleşiyor. Ancak kaç kişi, kökeni ne olursa olsun Türk insanının 15 yıldır çektiği acıları anlayabiliyor? Şehit ailelerinin ‘tepkisi’ veriliyor ama hiçbir yabancı onların bağrını yakan ateşi göremiyor. Özellikle İtalyan radyo, TV ve gazeteleri... 30 bine yakın insanın kanına girmiş bir terörist için elde kalem, tetikte nöbet beklerken, bu bağrı yanık insanlarımız için ‘tık’ları yok... Gözleri kör, kulakları sağır, yürekleri taş... Sonra da, ‘‘İnsan hakları... İnsan hakları...’’ diyor pespayeler.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!