Son dakika haberi: Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! Yunanistan maalesef aynı tas aynı hamam!

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2021 19:01

Türkiye ile Yunanistan arasında kritik toplantı sona erdi. Toplantı sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Yunan mevkidaşı Nikos Dendias ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Çavuşoğlu'un sıcak mesajlarının ardından Dendias'ın skandal açıklamaları sonrası gerginlik oluştu. Yunan Bakan'ın "Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir" sözlerine Bakan Çavuşoğlu şöyle yanıt verdi: "Ben konuşmamda Yunanistan'ı itham edici bir söylemde bulunmadım ama ilk görüşmenin daha pozitif bir atmosferde geçmesini umuyordum. Ama Dendias kabul edilemez ithamlarda bulundu. Türkiye'nin Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil."

Haberin Devamı

Ankara-Atina hattında gerçekleşen istikşafi görüşmelerin sonuncusu bugün Ankara'da yapıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Nikos Dendias kritik görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu'nun ılımlı mesajlarının ardından Dendias, Türkiye'ye yönelik ağır ithamlarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, 'Dostum Niko' diye hitap ettiği Dendias'ın bu tavrına ise gereken karşılığı verdi. 

Bakan Çavuşoğlu'nun basın toplantısındaki açıklamaları şöyle:

Bugün gerçekleştirme konusunda gösterdiği anlayış için Niko'ya çok teşekkür ediyorum. Türkiye-Yunanistan arasında diyalog kanallarının canlandırılmasın olumlu buluyoruz. Atina'da da hem 62. istişareyi hem de iki bakanlık arasında siyasi istişareler toplantısı gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

Bu toplantıları son derece samimi bir atmosferde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyuyorum. Sorunların iki komşu ve müttefik arasında diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz. 3. taraflar üzerinden çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir.

KRİTİK DOĞU AKDENİZ MESAJI

Evet, Ege'de görüş ayrılıklarımız var. Doğu Akdeniz bağlamındaysa biz Türkiye olarak hakça paylaşımdan yana olduk. Ay sonunda Cenevre'de Kıbrıs konulu gayriresmi 5 + BM toplantısı gerçekleşecek. Bu Türkiye olarak bizim teklifimizdi.

Bugün Niko'yla da ay sonunda Cenevre'de buluşmak üzere teyitleştik. Herkesin bu toplantıya açık fikirlerle gelmesi önemli. Ticari ve ekonomik ilişkilerimize iki komşu ülke olarak önem veriyoruz.

Uçak seferlerinin başlamasını da önemli buluyoruz ama aynı zamanda sınır kapılarının da açılması ticaret bakımından önemlidir. TIR şoförlerimizin vize konusunda yaşadığı bazı sıkıntılar vardı. Bugün bu konudaki beklentilerimiz, taleplerimizi aktarma imkanımız oldu.

TERÖRE KARŞI ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Terörle mücadele konusunu da samimi bir şekilde ele aldık. Özellikle FETÖ, PKK, PYD, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemizde daha etkin bir işbirliği görmek arzumuzdur.

Yasadışı göç konusu hem Türkiye'yi, hem Yunanistan'ı hem de AB'yi ilgilendiren bir sorun. 18 Mart Mutabakatı'nın güncellenmesi konusunda AB ile görüşüyoruz.

Haberin Devamı

Bu insani konunun rekabet değil, iyi bir işbirliği alanı olması gerektiğine inanıyoruz. İkili konuları değerlendirirken hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da azınlıklarımız var. Azınlıklarımızın yaşadıkları sorunları da gündemimize getirdik bugün.

Biz Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidara geldiğinden bu yana Rum vatandaşlarımızın sorunları konusunda diyalog içinde pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirdik. 

Aynı yapıcı yaklaşımı Batı Trakya Türkleri dahil oradaki soydaşlarımız için bizim de beklememiz gayet doğaldır. Her iki ülkedeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır.

Son dakika haberi: Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı Yunanistan maalesef aynı tas aynı hamam

Haberin Devamı

"DİYALOG KANALLARININ AÇIK TUTULMASI ÖNEMLİ"

Yunanistan'daki kültürel mirasımızın korunmasına büyük önem veriyoruz ve Osmanlı eserlerinin restorasyonuna hazırız. Niko Dendias çok sayıda eserin restorasyonu konusunda adımlar atıldığını söyledi.

Bizde de Rum Ortodoks eserleri var. Bu eserlerin restorasyonu konusunda işbirliği yapabiliriz. Biz koşulsuz olarak bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz ve ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bugün önümüzdeki süreçte ilişkilerimizi geliştirmek için neler yapabileceğimizi görüştük.

Bizim karşılıklı ziyaretlerimizden sonra liderlerimizin de bir araya gelmesini arzu ediyoruz ve sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda son derece olumlu olduğunu söylüyoruz.

İlişkilerimizi daha iyiye götürme bakımından ve aramızdaki anlaşmazlıkların çatışma yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesi için başlattığımız bu ziyareti olumlu buluyoruz. Hem Dendias hem Niko diyorum çünkü uzun yıllardır şahsi dostum 2003'ten bu yana. Dostum Niko'yu ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.

Haberin Devamı

MİÇOTAKİS'TEN RAMAZAN AYI MESAJI

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın konuşması şöyle:

Başkan Sayın Erdoğan'a ve eski dostum sana teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu akşam beni iftar yemeğine davet ederek de beni onurlandırma vesilesiyle teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın bütün Müslüman aleminin ramazan ayını kutladığı mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. Miçotakis hükümeti din özgürlüğüne özel bir önem atfetmekte.

Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin açık ve samimi bir ortamda son derece verimli olduğunu söyleyebilirim. Uzlaşamadığımız bütün konuları masaya yatırma fırsatı bulduk. İki ülke arasında iletişim kanallarının açık tutulması gerekli.

Türkiye de defaatle AB'ye üyeliğinin stratejik hedef olduğunu söyledi. İstikşafi görüşmelerin başlamasının, iki ülkenin bakanları arasında siyasi görüşmelerin başlamasını memnuniyetle karşılıyorum. Bugün birçok ikili konuya değindik.

Haberin Devamı

Dostum Mevlüt'le mutabık kaldık ki iki ülke arasındaki işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirebiliriz. Ümit ediyoruz ki geçmiş yıllarda var olan ekonomik işbirliğimizin daha da ileriye götürülmesi.

"TÜRKİYE İLE POZİTİF GÜNDEM İSTİYORUZ"

Biz Türkiye'yle pozitif bir gündem oluşturabileceğimize inanıyoruz ekonomik alanda. Aramızdaki ekonomik işbirliğini de geliştirerek Türk-Yunan ilişkilerindeki mevcut havayı iyi yönde geliştirebiliriz. Pandeminin sonunda iki ülke arasındaki halkların ilişkilerini de yeniden tesis edebiliriz. Kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor. Son dönemde ihlal eylemleri dramatik şekilde arttı ve bu eylemler ikili ortam oluşturulmasının önünde engel teşkil etmekte.

Ben dün Patrik'le görüşme fırsatı buldum ve bu görüşme sırasında Türkiye'deki Yunan azınlıklarının sorunlarını dinleme fırsatı buldum. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması'na göre buradaki azınlık Müslüman.

Ayrıca yapmış olduğumuz görüşmelerde yalan haber, kışkırtıcı söylemlerden uzak durulması çağrısında bulundum. Birçok bölgesel konuyu da ele aldık. Bunların başında Kıbrıs konusu var. Biz BM zirvesine bütün tarafların iyi niyetle gelmesini ümit ediyoruz.

"TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYORUZ"

Türkiye - AB ilişkilerin de ele aldık görüşmemizde. Yunanistan Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor. Komşu ülkeler olarak AB ailesinin bir parçası olmuş Türkiye'den çok fazla şey kazanabiliriz. Türk halkının çoğunluğu ülkesinin AB'ye girmesini destekliyor. Bu yüzden AB Konseyi'nde de belirtildiği gibi vize serbestisi gibi önemli konuları ele almaya hazırız.

Biz bu konuda yapıcı bir tutum takındık ancak AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da bütün üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymaktan geçer. Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali konseyin her zaman masasında bulunuyor.

Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir. Hem ikili ilişkilerimize hem de Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyen bir durum.

Bu ne iyi komşuluk ilişkileriyle bağdaşmakta ne de uluslararası hukuk ile. Türkiye BM Sözleşmesi'ni kabul etmiyor ancak bu sözleşme AB tarafından onaylandığı için AB müktesebatının bir parçasını teşkil etmekte. Muhtıra AB Konseyi tarafından kınandı.

Göçmen ve mülteci konusuyla ilgili olarak ise bunun AB ile Türkiye arasında bir konu olduğunu söylemek istiyorum. Mevlüt'le görüşmemizde gene bir anlaşma imzalanmasından bahsettik ancak hep yeni bir anlaşma imzalansa da bunun başarılı olabilmesi için gerekli eylemlerin yapılması ve irade gereklidir. Son dönemde mülteci konususun Türkiye tarafından kullanılmasını da gündeme getirdim.

Biraz sonra yemekte de görüşeceğimiz gibi, her iki ülke de uluslararası hukuk temelinde ve BMGK çerçevesinde toprak bütünlüğünü, egemenliğinin ve bağımsızlığının korunarak sorunların çözümünden yana. Miçotakis hükümetinin görüşü bu şekildedir ve ben bu görüşü Ankara'da ifade etme fırsatı buldum. Ümidimiz ilişkilerin daha da ileriye gitmesi yönünde. Bugün bir adım attık ve bunun halklarımızın menfaatine bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bugün bu mecradan sevgili dostum Mevlüt'ü Atina'ya davet ediyorum.

DENDİAS'IN AÇIKLAMASININ ARDINDAN BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN SERT ÇIKIŞ

Ben konuşmamda Yunanistan'ı itham edici bir söylemde bulunmadım ama ilk görüşmesinin daha pozitif bir atmosferde geçmesini umuyordum. Ama kabul edilemez ithamlarda bulundu. Türkiye'nin Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.

Biz bu konularda görüş ayrılığımız var ve bundan sonra bu konuları kendi aramızda görüşmemiz konusunda mutabık kaldığımız halde ben bunun cevabını vermek durumunda kalırım. Biz Rum Ortodoks azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ediyoruz ama 'Biz Türküz' diyen azınlığı Türk olarak kabul etmemeniz insani değildir. Bunların Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyorsunuz. Bunlar Rum Müslümanlar mı? Bunu böyle kabul etmek zorundasınız.

Anlaşmalar konusunda farklı düşünebiliriz, Libya'yla olan anlaşmalar. Fakat AB Komisyonu'nun bunu kınaması bir şey ifade etmez. AB'nin deniz yetki alanlarıyla ilgili bir rolü, yetkisi yoktur. Göç konusunu biz ne AB'ye ne Yunanistan'a karşı kullandık. Göç konusunda insani davrandık ve mutabakatı harfiyen uyguladık. Biz içeride bunları konuştuk ve dört yılda 80 bin insanı denize ittiğinizi konuştuk ama basının önünde konuşmadık. Ama buraya çıkıyorsunuz basının önünde mesaj vermek için böyle konuşuyorsunuz. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak 3. taraflar olmadan iki ülke arasında bu konularda görüş ayrılıklarımızı azaltmaya hazırız. Ama basının önünde ülkemi ağır bir şekilde itham ederseniz bunun da cevabını vermek durumundayım.

"AB ÜÇÜNCÜ TARAF DEĞİL"

Bakan Çavuşoğlu'nun tepki göstermesinin ardından Dendias tekrar sözü aldı ve şu ifadeleri kullandı:

Sanki Doğu Akdeniz'de hiçbir şey olmuyormuş gibi davranamam. Azınlıklar konusuyla ilgili olarak, Müslüman azınlık.. Bunu Lozan Anlaşması söylüyor, biz söylemiyoruz. Lozan Anlaşması yürürlükte ve devam ediyor.

Avrupa muktesebatının bir parçası ve AB ülkeleri tarafından onaylandı. Eğer Türkiye AB üyesi olmak istiyorsa kabul edecek. Göç konusuyla ilgili olarak... Şubat ve martta yaşanan olaylardan sonra Türkiye Yunanistan'dan şikayet etmemeliydi. Biz yeni bir sayfa açmak istiyoruz ama her tarafın yaptığı doğruları ve yanlışları tespit etmekle başlamalı. Yunanistan pozitif bir gündeme doğru ilerlemek istiyor Türkiye'yle. Ancak bu, bizim dış politikamızın geçerli görüşlerinin değişeceği anlamına gelmiyor.

AB Komisyonu, AB 3. taraf değil. Biz AB üyesi bir ülkeyiz. Biz bu komisyonda yer alan ülkelerle aynı değerleri paylaşıyoruz. Yunanistan AB üyesi olduğu için son derece gururlu. Cevap verme fırsatı verdiğin için bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: SİLAHSIZLANDIRILMIŞ ADALARIN STATÜSÜNÜ DE İHLAL EDİYORSUNUZ

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Yunanistan arasında aşılması gereken birçok sorunun olduğunu ifade etti ve Dendias'ın açıklamalarına şu yanıtı verdi:

Türkiye Doğu Akdeniz'de kendi belirlediği ve BM'ye kaydettirdiği kıta sahanlığı içerisinde faaliyetlerini sürdürmüştür. Hakça paylaşımdan, uluslararası hukuktan bahsediyoruz. Kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Silahsızlandırılmış adaların statüsünü de ihlal ediyorsunuz. Ege konularında, hava sahası konusunda ve adaların silahsızlandırılmış statüsüyle ilgili konuları da hariç tutuyorsunuz, mahkemenin yetkisini bu anlamda tanımıyorsunuz. Karşılıklı suçlamalara girdiğimizde anlatacağımız çok şey var. Ama burada sorunlar iki ülke arasında.

Bunları çözmek için istikşafi görüşmeler başlatılmış. Bugün bu amaçla buraya geldik. Gerginliği sürdürmek istiyorsanız sürdürebilirsiniz, biz de sürdürürüz. Burada ikili şekilde bu konuları çözebiliriz. AB'nin ve diğer ülkelerin hangi amaçla bunu yaptığını biliyoruz. Size herhangi bir fayda sağlayamayacağını da görmüş oldunuz. Bizim arzumuz iki ülke olarak diyalog yoluyla çözmek.

Karşılıklı anlayış ve yaklaşım olursa bu meseleleri çözeriz, tek taraflı dayatmayla olmaz. Çözersek anca iki ülke olarak çözeriz, başkaları ancak silah satar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!