Güncelleme Tarihi:
Küresel Sumud Filosu teknelerinde yer alan 15 Türk aktivist, Ürdün'ün başkenti Amman'daki Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanı'ndan kalkan THY uçağı ile saat 18.50'de İstanbul Havalimanına ulaştı.
Apronda TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve THY yetkilileri tarafından çiçeklerle karşılanan aktivistler, otobüsle havalimanı önüne götürüldü.
Aktivistlerden Sümeyye Sena Polat, otobüsten iner inmez karşısında gördüğü annesi eski AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat ile kucaklaştı.
Annesiyle kavuşmasının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Polat, Türk ailelerine çocuklarını Filistin türküleriyle, Filistin tarihini öğreterek büyüttükleri için teşekkür etti.
Polat, "Ailelerimizin desteği olmasaydı biz hiçbir şekilde gidemezdik. En önemlisi bütün gözler Gazze'de, ateşkes olana kadar durmak yok. Gazze'deki ablukayı kırana kadar, Gazze özgür olana kadar durmak yok. Gazze'yi yüz kere de yıksalar, yüz birinci kez inşa edeceğiz. Karadan, sudan, havadan nereden olursa olsun, Gazze'yi savunmaya temsil etmeye devam edeceğiz. O filolarda milyonlarca insan olmak istiyordu ama orada olmanın önemi yok, hepimiz Gazze'yi düşünüyoruz." diye konuştu.
Mücadelenin bugün başlamadığını belirten Polat, bütün gözlerin Gazze'de olması gerektiğini kaydetti.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in ziyaretinde "Özgür Filistin" sloganı atıldığında hemen kenara çekildiğini anlatan Polat, "Onlar Gazzelilerden korkuyor. 4-5 yaşındaki Gazzeli çocuklardan bile korkuyorlar ve onlar bu korkuyla ömür boyu yaşamak zorunda. O toprakların onlara ait olmadığını biliyorlar. Hep bu huzursuzlukla yaşamlarını geçirecekler. İnşallah günün sonunda silahlara karşı sapan taşları, Gazze kazanacak. Filistin kazanacak. Gazze dünyayı özgürleştirecek." ifadelerini kullandı.
Polat, Gazze'nin "sabır ve direnç" olduğunu belirterek, hücrede kıblenin kolay bulunması için Gazzeliler tarafından kafes içinde kuş simgesiyle belli edildiğini anlattı.
İstanbul'a gelen aktivistlerden biri şöyle konuştu:
"Sumud kararlılıkla yoluna devam etti ve geri adım atmadı. Ancak siyonist zorba, Akdeniz'de uluslararası sularda tüm hukuku yok sayarak 44 gemimizle birlikte askeri operasyonla ele geçirdi. Orada belli bir süre cezaevi süreci geçirdik. Filo şiddetsiz bir eğilimle insani yardım götürmek ve ablukayı kırmak için yola çıkmıştı. Buna rağmen İsrail bu filoya saldırdı ve tüm dünya bunu seyretti. Bundan sonra yapılması gerekenler; Artık devletler el atmalı. İsrail Gazze'de soykırıma devam ettiği sürece İsrail'e karada, havada ve denizde tam bir abluka, tam bir ambargo yaşatmalı ki bu katliam bu soykırım dursun ve İsrail'e gereken cevap verilsin."
Küresel Sumud Filosu'nda yer alan aktivistlerden Hüseyin Şuayb Ordu ve Zeynel Abidin Özkan, İstanbul Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Daha önce Madleen gemisinde de bulunan Ordu, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ablukasını kırmak için ikinci seferini yaptığını belirterek, "İnşallah daha fazlasını denemeye devam edeceğiz. Bir tarafımızı bileyip keskinleştirmiştik, şimdi diğer tarafımızı keskinleştirdik." dedi.
"BİZİ TERÖRİST İLAN EDENLER BEBEK KATİLİ"
Gazze için "2 sene içerisinde 4 misyon gerçekleştirdiklerini" belirten Ordu, "Bu 4 misyonun her birisinde bizi terörist ilan ettiler. Bizi terörist ilan edenler bebek katili eli silahlı insanlar. Biz eli silahsız gittik, 4 misyonda da bunu ispatladık." dedi.
Ordu, "Dünyada artık bu propaganda makinesinin, bu katillerin yalanları işlemiyor. Bu zalimlerle ortaklık yapanlara kolay kolay nefes aldırmayacağız." ifadeleriyle İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımına karşı mücadele edeceklerini vurguladı.
İsrail askerlerinin Türk aktivistlerin kafasına Türkiye pasaportuyla vurarak "Bundan bende de var." diyerek aşağılamaya çalıştığını ve yasadışı yollarla ticaret yapanları gördüklerini söyleyen Ordu, "Devletimiz bunları yasakladı. Ama hile hurda çevirerek bunu yapmayı sürdürüyorlar." diye konuştu.
Ordu, "Bu zamana kadar zalimler dediklerini yaptı. Bu saatten sonra biz de dediğimizi yapacağız." diyerek Filistin'e destek vermeye devam edeceklerini aktardı.
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıktığını hatırlatan Ordu, "Oradan (Gazze'den) uzaklaştığım her bir kilometrede acı çekerek geldim." ifadelerini sözlerine ekledi.
"GAZZE'DEKİ İNSANLARIN ÇOK DAHA FAZLASINI YAŞADIĞINI BİLİYORUZ"
Zeynel Abidin Özkan, İsrail askerlerinin müdahalesini "terör saldırısı" olarak nitelendirerek, "Zorla alıkonularak türlü işkencelerle 6 gün boyunca hücre hapsinde tutulduk." dedi.
İsrail askerlerinin saldırısını protesto eden katılımcıların açlık grevi yaptığını söyleyen Özkan, "Biz geri döndük ama Gazze'deki insanların çok daha fazlasını yaşadığını biliyoruz." diye konuştu.
Özkan, "Ablukayı kırmak zorundayız bu hepimizin üzerinde bir yük." diyerek İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasının kırılması gerektiğini ifade etti.
Engellemelere rağmen yeni filoların yola çıkacağını kaydeden Özkan, devletlerin İsrail'e yönelik ambargo uygulaması gerektiğine dikkati çekti.
Özkan, "Şiddetin karşılığı şiddettir. İsrail şiddet uyguladığı müddetçe, İsrail'e şiddet uygulamak gerekiyor. Biz siviller olarak elimizden geleni yapmakla mükellefiz, canlarımızı da ortaya koyarak oraya gittik." ifadelerini kullandı.
İŞLEMLERİ BİTEN AKTİVİSTLER ADLİ TIP KURUMU'NDAN AYRILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında aktivistler, sağlık kontrolünden geçirilmek ve ifadeleri alınmak üzere Bahçelievler’deki Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na getirilmişti. Sağlık kontrolü ve ifade işlemleri tamamlanan aktivistler, Adli Tıp Kurumu önünde yakınlarıyla buluştuktan sonra ayrıldı.
KÜRESEL SUMUD FİLOSU
İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yol alan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaşmıştı.
Filoya saldıran İsrail ordusu, Küresel Sumud Filosu'na ait 42 gemiye yasa dışı şekilde el koymuş ve gemilerde bulunan yüzlerce uluslararası aktivisti de alıkoyarak ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi'ne nakletmişti.
Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.




