Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2022 14:27

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Konuşmasında Avrupa'daki enerji krizine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim: 'Bu kışı nasıl geçireceğiz'... Hepsi bunu anlatıyorlar. 'Bizim böyle bir sorunumuz yok' dedim" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Bu yıl sonu, önümüzdeki yılbaşı gibi Karadeniz'den doğal gazı da çıkardığımız anda bunun tadına doyum olmaz" dedi. Başörtüsü için anayasa teklifi ile ilgili de konuşan Erdoğan, Adalet Bakanı Bozdağ'ın bugün Kabine'ye düzenlemeyi sunacağını belirterek CHP lideri Kılıçdaroğlu'na "Eğer samimiysen, dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım" çağrısını yaptı. Erdoğan ayrıca hazırlıklarını tamamlamak üzere oldukları yeni bir çalışmanın müjdesini verdi ve 35 yaş üstü kadınlara ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacaklarını duyurdu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde '2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Konuşmasının başında törene katılanları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitelerimizin 2022-2023 Akademik Yılı açılış töreni münasebetiyle sizleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Milletin evine, bu gazi mekâna hepiniz hoş geldiniz. Yeni akademik yılın ülkemiz, milletimiz özellikle de sevgili öğrencilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
İnsanlık, son birkaç yıldır salgınla başlayan ekonomik sorunlarla ve sıcak çatışmalarla devam eden buhranlı bir dönemden geçiyor. Hemen her gün dünyanın farklı bir köşesinde patlak veren yeni krizlere özellikle dikkatli baktığımızda bununla gözlerimizi açıyoruz. 2’nci Cihan Harbi sonrasında galiplerin çıkarlarını korumak gayesiyle inşa edilen küresel sistem son 70 yılın en büyük sarsıntılarından birini yaşıyor. Dünya’nın geri kalanının canı, kanı, göz yaşı, yer altı kaynakları pahasına bir avuç mahrurun refahını devam ettirmek üzerine kurulu bu çarpık yapı kökünden çatırdıyor.

Haberin Devamı

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

Soğuk savaşın bitmesiyle barış, istikrar ve özgürlükler adına yeşeren umutla son yıllarda yerini korkuyu, endişeye hatta kimi ülkelerde faşizme bırakmaya başladı. İçinde bulunduğumuz 100 yıl daha önce yapılan tahminlerin aksine refah, huzur, adalet asrı olmaktan ziyade bir nevi çatışmalar çağına dönüşüyor. Bu yeni dönemde bilhassa eşitlik, adalet ve hakkaniyet duygusu ağır yara almaktadır. Zengin daha zenginleşirken tüm dünyada yoksulluk yaygınlaşmakta, farklı toplum kesimleri arasında uçurum giderek büyümektedir. Dünya nüfusunun yüzde birine tekabül etmeyen kesim parasına para, refahına refah katarken, Afrika’dan Asya’ya milyarca insan temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorluk çekmektedir. Ekonomik kriz ile birlikte bu vahim tablonun, fakir ülkeler ve toplumlar aleyhine daha da kötüleştiğine şahit oluyoruz.

Haberin Devamı

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

LİDERLERE 'BİZİM BÖYLE BİR SORUNUMUZ YOK' DEDİM

Elbette son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları batılı ülkelerde yaşayanlar dahil herkesi zorluyor, bunaltıyor. Yaklaşan kış mevsimiyle beraber bu ülkelerde enerji ve gıda güvenliği konusundaki endişeler giderek tırmanıyor. Nitekim son Prag zirvesinde liderlerden bunu dinledim: 'Bu kışı nasıl atlatacağız, bu kışı nasıl geçireceğiz?' Hepsi bunu anlatıyorlar. 'Bizim böyle bir sorunumuz yok' dedim. Liderler sadece anı düşünüyorlardı. Ama bir diğer tarafta Rusya Ukrayna arasındaki gelişmeleri maalesef aklı selim ile değerlendirmiyorlardı. Gerek siyasi istikrarsızlıklar gerekse ekonomik sorunlar en büyük darbeyi küresel sistemin çeperlerinde yer alan yoksul ülkelere vuruyordu. Ekonomisi zayıf, üretim kapasitesi sınırlı, sosyal barışını tam manasıyla sağlayamamış, siyasi bakımdan müdahalelere açık, kırılgan devletler bu sancılı süreci yönetmekte zorlanıyor. 

Haberin Devamı

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DÜNYADA KÖKLÜ SİYASİ DEĞİŞİMLERİN YAŞANMASI KAÇINILMAZ

Her ne kadar Rusya Ukrayna savaşıyla gündemin gerisine düşmüş olsa da önümüzdeki dönemde dünyada köklü siyasi değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır. Az gelişmişin gelişmişe, yoksulun zengine, mazlumun zalime, çoğunluğun azınlığa hizmet ettiği, altta kalanın adeta canının çıktığı mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir. "Atalarımız bu gerçeği ‘Zulüm ile abat olunmaz’ diyerek ifade etmişlerdir. Biz de bir süredir 'Dünya 5’ten büyüktür' tespitimizle aynı hakikati tüm platformlarda dile getiriyoruz. 'Daha adil bir dünya mümkün' diyerek, tüm sıkıntılara rağmen insanlığın çaresiz olmadığını vurguluyoruz.

Haberin Devamı

Son dönemde yaşananlarla birlikte Türkiye’nin verdiği mücadelenin, hiçbir hesap gütmeden yaptığı samimi çağrıların, küresel barışı tesise yönelik çabalarının daha fazla takdir topladığını görüyoruz. Şu anda 7 milyon tonu aşkın tahıl bizim üzerimizden dünyaya servis ediliyor. Diğer ülkelerde herhangi bir ses yok ama Türkiye bu konuda bütün bu imkanları seferber ederek insanlığa bir soluk, nefes aldırmanın gayreti içerisinde. Derdimiz var, ama diğerlerinin derdi yok. Şüphesiz bu sadece bir başlangıçtır, yapacağımız daha çok iş var. 

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

Küresel sistemin yapısından kaynaklı sorunlar gün yüzüne çıktıkça Türkiye’nin haklılığı ve savunduğu değerlerin isabeti çok daha iyi anlaşılacaktır. ‘Türkiye Yüzyılı’ ifademiz inşallah hemen her alanda vücut bulacak ve kısa sürede gerçeğe dönüşecektir.  Her kriz riskler ve tehditler ile birlikte fırsatları da beraberinde getirir. Hazırlıkta olanlar için kriz anları aynı zamanda yeni bir dönemin muştusu, daha aydınlık dönemlerin müjdecisidir. Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği projeler, yatırımlar ve reformlar ile işte bu günlere hazırlık yapmıştır.  Birileri, şairin ifadesiyle 'oyunda, oynaşta' iken biz; bir satranç oyuncusu ustalığıyla tarihten, ecdattan ve medeniyetimizden aldığımız ilhamla milletimizi bugünlere hazırladık. Politikalarımızı belirlerken ülkemize yapılan dayatmalara değil hep neye ihtiyaç duyulduğuna, insanımızın neye talep ettiğine baktık. Ne günlük siyasetin geçici tartışmalarının ne vesayet güçlerinin tehditlerinin ne de üzerimize salınan envaiçeşit terör örgütünün bizi hedeflerimizden ve ideallerimizden koparmasına müsaade ettik. Yurt dışında yazılmış reçetelerle sorunlara çözüm aramak yerine kendi göbeğimizi kendimiz kestik; 10 yıllık, 20 yıllık programlarla ülkemizin zengin potansiyelini ortaya çıkarmanın mücadelesini verdik.

Haberin Devamı

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

VARSA UFKUNUZ BU İŞİ BAŞARIRSINIZ, YOKSA YAYA KALIRSINIZ

Göreve geldiğimizde Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerine inşa edeceğimizi söylemiştik ardından da ulaşım, enerji, üretim, tarım, diplomasi bunlarla ayağa kalkacağımızı ülkemizi kalkındıracağımızı söylemiştik. Ülkemizin şartları ne olursa olsun 20 yıl boyunca sözümüzün arkasında durduk ve bu 4 başlıktan başlayarak her alanda Türkiye’yi çok farklı bir konuma taşıdık. Birileri bizimle dalga geçti. Biz 76 üniversiteden 209 üniversiteye çıkarken 'ne gerek vardı' dediler. Ama bilmiyorlardı ki, bugün Iğdır’da, Muş’ta, Kars’ta, Ağrı’da üniversite olmazsa oradaki yavrularımız oradaki gençlerimiz nerede üniversite tahsilini yapacaktı? Parası pulu imkanı varsa Ankara, İstanbul’a gelecekti. Yoksa üniversite okuyamayacaktı. Şimdi profesörlerimiz, doçentlerimiz, tüm akademisyenlerimiz Ağrı’ya da gidiyor, Muş’a da gidiyor, Hakkari’ye de gidiyor ve yavrularımızı evlerinin yanı başındaki üniversitelerde okutuyorlar. Ufuk budur. Ufkunuz varsa işte bu nesli yetiştirirsiniz. Ufkunuz yoksa o zaman yapılacak herhangi bir şey de yok. Türkiye şu anda bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Gençlerimizin yükseköğretime erişimini kolaylaştırmak için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Tabi geçmişte şu sıkıntı da vardı. Neydi o? 'Güneydoğu’ya, Doğu’ya hocalarımız neyle gidecek; otobüsle mi gitsin?' Herkesin altında otomobil de yok. Hep bunlar konuşuluyordu ama şimdi 26 havalimanından 59 havalimanına çıktı. Dolayısıyla hocalarımız artık uçağa binip, Muş’a gidebiliyor, Ağrı’ya gidebiliyor dolayısıyla burada da bir sıkıntı kalmadı. esele ufuk. Varsa ufkunuz bu işi başarırsınız yoksa yaya kalırsınız. Artık bunlar aşıldı. Artık ‘Türkiye yüzyılı’ diyoruz ya işte Türkiye’nin 100 yılı bu altyapıyla güçlendi.

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

KARADENİZ'DEN DOĞAL GAZI DA ÇIKARDIĞIMIZ ANDA BUNUN TADINA DOYUM OLMAZ

Geçenlerde uluslararası iktisatçılar ile bir toplantı yaptım. Şu tespiti yapmışlar, ‘Türkiye altyapısını bitirdi. Altyapısını bitirdiği için de geleceği aydınlık. Sizde böyle bir sıkıntı yok.’ Biz de dedik ki bu tespiti bizler de yaptığımız için şu an başarılıyız. Her geçen gün de daha iyiye gidiyoruz ve gideceğiz. Hele hele inşallah bu yıl sonu, önümüzdeki yılbaşı gibi Karadeniz'den doğal gazı da çıkardığımız anda bunun tadına doyum olmaz. Bizim bir zamanlar öyle sondaj gemimiz falan yoktu. Şimdi bizim 2 tane sismik araştırma gemimiz var, 5 tane sondaj gemimiz var ve bütün bu sondaj gemilerimiz, 12 bin metrekareye sondaj yapabiliyor. Bunlara ulaştık hatta hatta burada işimiz bittiği zaman uluslararası sularda da dünyanın değişik ülkelerine gidip bu sondaj çalışmalarını yapabilecek kabiliyete, güce sahibiz. Bunlar artık bizim. Öyle çok büyük rakamlarla da bunlara ulaşmadık. Uygun rakamlarla bunları aldık ve şimdi bir yandan sismik araştırmalar, bir yandan da sondaj çalışmaları yapılıyor. Daha iyi olacak, daha güçlü olarak bu yola devam edeceğiz. Gerek sismik araştırmalarla gerek sondajla inşallah doğal gazda da petrolde de imkanlarımızı bu sularda bulacağız.

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

Kılık kıyafet baskılarından ideolojik kavgalara kadar pek çok sorun vardı ülkemizde. Benim polisimi, kızlarımızın ağzını kapatmak ve okula sokmamak gibi uygulamalara tabi tuttular. Benim kızlarım İmam Hatip'te okudu ama ben kızımı ne yazık ki İmam Hatip'ten almak durumunda kaldım, bir arkadaşımın müdür olduğu İmam Hatip'e farklı bir şehre göndermek durumunda kaldım.

Bana sordular ‘Niye’ dediler. Dedim ‘Maalesef’. Biz bu sıkıntıları yaşadık. Şimdi böyle bir derdimiz yok. Şimdi artık hocalarımızın arasında başörtülüler var mı? Var. Öğrencilerimizin içinde aynı şekilde rahat rahat üniversiteye gidebilen kızlarımız var mı? Var. Bununla birlikte artık Emniyet teşkilatında, silahlı kuvvetlerde, hakim, savcı başörtülü olarak görev yapabiliyor mu? Yapabiliyor. Asıl özgürlük budur beyler.

Diyorlar ki, ‘Hak ve özgürlük’. Uygulamayı göster bize, ne yaptınız hak ve özgürlükte? Tekme tokat dışarı attınız. Kendi milletvekilin, genel başkan yardımcın, ‘ikna odalarında’ bizim yavrularımızın başörtülerini çıkartarak o odalara aldılar. Bunları yaşadık bunları gördük. Burası halkının yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye. Burada bunları yaptınız. Ama şimdi bunlardan artık sıyrıldık. Şimdi özgürlük ve hürriyet var.

Harçları kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Mevcut yüksek öğretim yurtları ihtiyaçlara cevap veremiyor diye bağırıp durdular. 850 bin öğrenci kapasiteli yurtlarımız var. İhtiyaçlara cevap verebilir haldeyiz, talep yok. Bu noktaya geldik. Biri bir yılda bu sorunu çözerim diyordu. Hayatınız yalan. 

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

EĞER SAMİMİYSEN, DÜRÜSTSEN GEL ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPALIM VE BUNU TAMAMEN MASADAN KALDIRALIM

Şimdi Meclis'e bugün inşallah Kabine toplantımız var, anayasa değişikliği teklifimizle temel hak ve özgürlüğü anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Hadi bakalım. Çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yokken çıktı 'yasal düzenleme yapalım' dedi. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yok. Senin yanında hiç hukukçu yok mu? Bu işler aşıldı artık. Şimdi burada yapılması gereken bir şey var. Eğer samimiysen, eğer dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım. Bugünkü kabine toplantımızda Adalet Bakanımız yaptıkları çalışmayı bizlere sunacaklar.

Bir taraftan üniversite harçlarını kaldırdık. Sürekli provokasyon meselesi yapılan bu meseleyi kökünden çözdük. Göreve geldiğimizde burs kredi 45 liracıktı. Ne utanılacak rakamlar. Bunlarla devraldık ama şimdi bursu 850 liraya çıkardık. Nerelerden nereye. Doktorayı asgari ücrete çıkardık. Buralara, bunları yükselttik.  Üniversitelerde 2002 yılında 9 bin olan profesör sayısı şimdi 31 bine çıktı.  5 bin olan doçent sayımız 18 bine çıktı. Toplam akademik personel sayımız ise 70 binden 184 bine ulaştı. Türkiye 20 yılda bu hususlarla birlikte yüksek öğretimde kalitenin ve fırsat eşitliğinin artmasıyla da gözle görünür bir başarıya imza atmıştır. Ülkemizin yakaladığı başarıyı uluslararası raporlarda teyit ediyor. Burada örnek olması açısından birkaç veriyi paylaşmak istiyorum. Geçen hafta OECD tarafından yayımlanan bir rapora göre Türkiye, son 20 yılda 25-34 yaş arası yükseköğretim mezun oranını yüzde 348 artırarak oran itibarıyla ilk sırada yer aldı. 20 yıl önce 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yükseköğretimde net okullaşma oranı yüzde 13 civarındayken bugün aynı rakam yüzde 45'e vardı. Sayısı 76'dan 208'e ulaşan üniversitelerimiz, ailesinin maddi durumu ne olursa olsun okumak isteyen gençlerimiz bu imkandan çoğu zaman kendi ilinde rahatlıkla faydalanabiliyor. Bunun bir sonucu olarak üniversite mezun sayımızın 2022 yılı itibarıyla toplamda 13 milyon 266 bine ulaşmasından da tabi ki iftihar ediyoruz, memnuniyet duyuyoruz

Bunlarla beraber doğusu batısı, güneyi ve kuzeyi ile akademik anlamda genişlemeyi Türkiye adına büyük bir kazanç olarak görüyoruz. Bu yıl yükseköğretimde önemli bir adım daha atarak baraj uygulamasını kaldırdık. Kısa süre önce açıklanan tercih sonuçları ile üniversitelerimizin kontenjanlarının yüzde 99’unun dolduğunu memnuniyet ile gördük. Çok çileler çekildi biliyoruz ama şimdi bu da aşıldı. Tabi gençlerimizin üniversite tahsiline yoğun ilgisi, halkın evlatlarını ırgat olarak görmeye alışmış kimi çevreleri rahatsız ediyor. Bunun da farkındayız. Bunlar kendi tekellerinde gördükleri her imkan gibi yüksek öğrenimin de yaygınlaşmasını da içlerine sindiremiyor. Üniversite mezun sayılarının artmasıyla ilgili bir kısmı iyi niyetli ama çoğu art niyetli olarak yapılan eleştirilerin bilimsel hiçbir temeli yoktur.  Yükseköğretimin ekonomik getirisi fark oluşturmaya devam ediyor. Üniversite mezunlarının yıllık ortalama geliri lise ve dengi okul mezunlarına göre yaklaşık yüzde 50 daha yüksektir. Aynı şekilde veriler, üniversite mezunlarının istihdam oranlarının lise mezunlarına göre daha yüksek olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Geçtiğimiz yılın son çeyreği itibariyle lise mezunları için yüzde 53 buçuk düzeyinde olan işgücüne katılım oranı yükseköğretim mezunlarında yüzde 77,3’ü buluyor. Yükseköğretim mezunlarının istihdam oranı yüzde 68,1 iken lise mezunlarının istihdam oranı yüzde 46 buçuktur. Yani Türkiye’de yükseköğretim mezunlarının lise mezunlarına göre istihdam oranı yaklaşık 20 puan daha fazladır.

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

35 YAŞ ÜSTÜ KADINLARA ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI İÇİN EK KONTENJAN

Üniversitelerde zaman zaman mağduriyetlere yol açan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ni özgürlükçü bir bakış açısıyla değiştiriyoruz. Yükseköğretimde vizyoner projeleri hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları'nın kurulmasıdır. Teknolojinin hayatımızın vazgeçilmezi haline geldiği günümüzde bu yüksekokullarda yetişecek gençlerimiz siber güvenlik alanında ara eleman değil, aranan eleman olacaklardır. Bir diğer önemli yenilik ise kadınlarımız ile ilgili. Hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni çalışma ile 35 yaş üzeri kadınlarımıza yükseköğretimde yeni bir kapı açıyoruz. Buna göre 35 yaş üzerinde olan kadınlarımız için ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacağız.

Üçüncü müjdemiz YÖK’ün teşkilat yapısının reform edilmesine ilişkindir. YÖK 1981 yılında Türkiye’de 20 civarında üniversite varken kurulmuştu. Hali hazırda 208 üniversite ile büyük bir yapıya dönüşen YÖK’ün etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz.

Başörtüsü için Anayasa teklifi… Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adalet Bakanımız bugün kabineye sunacak

BAKMADAN GEÇME!