Slavların dönüşü

Güncelleme Tarihi:

Slavların dönüşü
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 1997 00:00

Haberin Devamı

Avrupa'nın doğusundan gelen kadınlar, moda dünyasında giderek daha fazla boy gösteriyor

Dünyada birçok alanda önde gidenler arasında Slav ırkından

kadınlar ön plana çıkıyor. Eva Herzigova, Milla Jovovich, Barbora Bobulova gibi doğunun genç ve güzel kadınları, sadece moda dünyasında değil, sinemada da kendilerini göstermeye başladılar.

Belgrad, St. Petersburg ya da Avrupa'nın doğusundaki başka gizemli şehirlerinden geliyorlar. Soyadlarında çok fazla ‘‘k'' ve ‘‘w'' harfi bulunuyor. Birkaç aylık kurstan sonra kolaylıkla yeni dillerine alışıyorlar, üstelik çok güzeller... Onlar Slav. Ve ırklarının tüm güzel özelliklerini üzerlerinde taşıyorlar. Kusursuz bir ten, dikkat çekici elmacık kemikleri, esnek bir vücut, kristal gözler, büyülü bir hava. Hepsinden de önemlisi başarıları. Açık, heyecan dolu insanlar, ilgi çekiciler, kendi gelecekleri ile ilgili kesin kararlara sahipler. Başka ülkede olsalar da kendi köklerini korumayı biliyorlar.

Fırtına yaşıyoruz

Çek Eva Herzigova ve Ukraynalı Milla Jojovich, bu aralar istemeden de olsa, birlikte çalıştıkları insanları çıldırtıyorlar. Slav mankenler Milano, Paris, Londra ve New York defilelerinde boy gösteriyorlar. Ama ülkelerindeki bürokratik engeller ve sınırlardaki sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Çek ve Macar asıllılar Sovyet, Bulgar ve Romanyalılara göre daha az problemle karşılaşıyorlar. Paola Tomei bu konuda şöyle söylüyor: ‘‘Her defile öncesi bir fırtına yaşıyoruz. Uçak biletleri hazır olsa da davet mektupları çoktan ellerine gelse de yine de problem çıkabiliyor. Bunun yanında lise yaşlarındaki genç kızlar İtalya'da yaz ayları için kalıyor sadece bu aylarda modellik yapıyor, daha sonra da okumak için okullarına dönüyorlar. Bu ırkın insanları ailelerine ve doğdukları şehire çok bağlılar, halbuki döndükleri yerlerde moda endüstrisi henüz o kadar gelişmedi. Yapacakları işler reklam katalogları ile sınırlı kalıyor çoğu zaman.''

Ve aktrisler

Slav aktristler için durum daha farklı. Onlar bir meslek edinmek için gelmiyorlar batıya, tek sorunları kendilerini gösterebilmeleri. Bunu başarıyorlar da. Roma'da eski sosyalist ülkelerle bağlantı kurarak çalışan sanat ajansından Katia Renna anlatıyor: ‘‘Seksenli yılların sonunda duvarın yıkılmasından sonra Kievslowski ile doğu kendini ortaya koymaya başladı. Büyük bir kesim Doğu'nun ürettiği sanatın farkına vardı. Böylece bir aysbergin tepesi keşfedilmiş oldu. Jiri Menzel gibi yönetmenler kendilerini anlatmaya başladı. Çek ya da eski Yugoslavya teknikleri dünyanın en iyi teknikleri arasında yer alıyorlar, Hollywood bu teknikler için milyonlarca dolar ödüyor.''

Günümüzde birçok değiş tokuş yaşanıyor. Mesela Yönetmen Kusturica New York Kolombiya Üniversitesi'nde ders veriyor. Jan Sverak'ın 1988'de Prag'da çevirdiği Kolya adlı filmi en iyi yabancı film dalında Golden Globe ve Oscar kazandı. Yönetmenlerin yanında Slav aktristler de önem kazanıyor. Bunlar arasında en göze batanlar, Barbora Bobulova, Teresa Zajikova ve Tatiana Olear.

Slav kadınların arasında daha çok Ruslar ‘‘cazibeli kadın'' olarak öne çıkıyor. Büyülü, masum ama aynı zamanda içten pazarlıklı, bazı zamanlarda sakin bazı anlarda kötülük düşünen küçük bir çocuk olarak tanımlanıyorlar. 1800 ya da 1900'lü yılların romanlarından çıkmış gibiler belki, aslında hepsi Rus ama aynı zamanda da Avrupalılar.

Romandan sahneye

Sadece 19. ve 20. yüzyıllarda Slav ırkının kadınlarının erişilmezliğinin farkına varılmadı. Bu kadınların farkına varanlar arasında ilk sırada Tolstoy ve Dostoyevski geliyor. Bu iki yazar da ölümsüz kadınlar yaratmada usta sayılıyorlar. Savaş ve Barış'ın Nataşa'sı bunlardan sadece biri.

Daha sonraları romandan sahneye ve sinemaya geçiş görüldü. Greta Garbo ile Baltık denizinin Rus kadınları ortaya çıktı. Anna Karenina'daki unutulmaz rolünden sonra birçok Slav kadın, Çek, Bosnalı, Polonyalı, Hırvat ya da Slovenyalı, hepsi kendini perdede gösterebildi.

Dünden bugüne Doğu'nun efsaneleri

Olga Tscechowa (1897-1980) Çehov'un torunu, Stanislavski'nin öğrencisi.

Vilma Banky (1898-1991) Prodüktör Samuel Goldwyn, bu güzel Macar'a tutulup onu Hollywood'a getirdi.

Dita Parlo (1906-1971) Slav ırkının tüm cazibesine sahip bir kişi.

Alla Nazimova (1879-1945) Ukraynalı-Amerikan sinema oyuncusu.

Assia Noris 1915'te San Petersburg'da doğdu, değişik aksanı beğenilirdi.

Zsa Zsa Gabor Filmleri ve evlilikleri ile hep gündemde kaldı.

Sylva Koscina (1933-1994) Zagreb doğumlu aktrist.

Beba Loncar 1945 Belgrad doğumlu seksi aktrist, çocukluğundan beri sinema dünyasında.

Oja Kodar Orson Wells'in ilham perisi.

Yelena Sofonova Siyah Gözler filminin sevilen oyuncusu.

Türkiye'de de ünlü

Çek Eva Herzigova, 24 yaşında. Çoktan dünyaca ünlü. Sutyen reklamları sayesinde ünlenen Herzigova, Paris, Londra ve New York defilelerinin aranan mankenlerinden. Ama o da ülkesinden çıkış problemleri yaşıyor.

MİLLA JOVOVICH

Küçük komünist büyüdü

Kiev doğumlu, 21 yaşındaki Milla Jovovich, model, şarkıcı, aktrist. Sinemanın yeni Sharon Stone'u diye adlandırılıyor. Los Angeles'a 6 yaşındayken gelmiş, daha 11 yaşındayken Mademoiselle dergisinin kapağında yer almış. Üstelik fotoğrafları da Richard Avedon çekmiş. Herşeye rağmen moda dünyasını pek sevmiyor Milla. ‘‘Bana karşı herkes nazik ama modellik benim için sadece bir iş. Ben aslında sanatçıyım. Benim için önemli olan şarkı söylemek. Duyduğum heyecanları anlatabilmemin tek yolu müzik.'' Sevdikleri arasında Nabokov, Johny Mitchell ve Bob Dylan bulunuyor. Gitarının telleri ile konuşmayı seviyor. ‘‘Annem de bu yüzden çok çekmişti. O Rusya'da bir aktristi, oyun oynamayı benden çok seviyordu. Kiev hakkında hatırladıklarım annemle ilgili, sete giderdik ve beni tiyatro grubunun ortasında oynamaya bırakırdı. O zamanlar aynaya baktığımda soyumun farkına varıyordum. Ben Doğu'nun bir kızıydım ve bu gelecekteki işlerimde beni rahatlatacaktı ama daha altı yaşımda cheeseburger ve patates kızartması yemeye başlamıştım.'' Çocukluğu fotoğrafçıların flaşları eşliğinde geçen Milla, okulda ona küçük komünist dediklerinden bahsediyor. Şimdi bu söylenenlere gülse de o zamanlar Gorbaçov'un ortaya çıkmasına sevinmiş. Küçük komünist şimdi aşk şarkıları yazıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!