'Sınıfta kaldığımızı ilan edebiliriz'

Güncelleme Tarihi:

Sınıfta kaldığımızı ilan edebiliriz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2013 00:00

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Sandığın doğru sonuçlar verebilmesi için toplumun özgür olması ve özgürce haber kaynaklarına ulaşabilmesi lazım" dedi.

Haberin Devamı

Feyzioğlu, Basın Konseyi tarafından Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenen "Basın Özgürlüğü" panelindeki konuşmasında, 24 Temmuz'un basında sansürün kaldırılışının ve Lozan Anlaşması'nın yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin "tapusu" olduğunu söyledi.

Türkiye'nin insan haklarına dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu dile getiren Feyzioğlu, "Sandıkla gelen, kuşkusuz sandıkla gitmelidir. Sandığın yerine başka yöntemi koymaya kalkanların en önce biz karşısında oluruz. Ancak sandık, kuşkusuz demokasi için yeterli değil. Sandığın doğru sonuçlar verebilmesi için toplumun özgür olması ve özgürce haber kaynaklarına ulaşabilmesi lazım" dedi.

SINIFTA KALDIĞIMIZI İLAN EDEBİLİRİZ

Feyzioğlu, demokrasinin olmazsa olmazlarını, "ifade hürriyeti", "basın hürriyeti", "toplanma hürriyeti", "koşulsuz din ve vicdan hürriyeti", "yargı bağımsızlığı" ve "ordu üzerinde sivil denetim" şeklinde sıralayarak, "Bunlardan kaçı Türkiye'de var? Sınıfta kaldığımızı ilan edebiliriz" diye konuştu.

Avukat Turgut Kazan da tencere tavanın bir protesto yöntemi olduğuna ve yoksulluk, pahalılığı protesto için kullanıldığına değinerek, "Tepki göstermek, gösteri yürüyüşü yapmak sırasında nasıl sloganlar atılıyorsa, bu sloganlar nasıl bir sesse, bunu gürültü sayıp nasıl yasaklayamazsan, tencere, tava çalmayı da yasaklayamazsın. Bir hukukçu olarak, sizleri de Türkiye'de siyasal iktidara tepki göstermek isteyen herkesi de gerek görüldüğünde, tencere tava çalmaya davet ediyorum" dedi.

Haberin Devamı

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenen "Basın Özgürlüğü" panelinin açılışında, Gezi Parkı olayları sırasında pek çok gazetecinin özgürce görev yapmasının engellendiğini, pek çok gazetecinin polisler tarafından dövüldüğünü, basın kartları olmasına rağmen çalışmalarına izin verilmediğini, çoğunun gözaltına alındığını, tartaklandığını anlattı.

Türenç, konsey olarak gaz maskeleri ve baretleriyle olayları izleyen gazetecilere yönelik saldırıları protesto ettiklerini belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!