Sinema

Brass'tan erotik fantazi Lola

Sinemada erotizmin temsilcilerinden usta yönetmen Tinto Brass yine bir fantazisiyle sinemalarımıza konuk oluyor. Brass'ın, bir genç kızın evlilik öncesi başından geçenleri anlattığı Lola adlı film gösterime girdi.

Lola, kasabadaki fırıncının oğlu Masetto'yla yeni nişanlanmış, genç, hayat dolu ve çok güzel bir genç kızdır. Ancak hayli eski kafalı bir erkek olan nişanlısı Masetto, nişanlısının evleninceye kadar bakire kalması gerektiği düşüncesindedir. Lola onunla sevişmek istediği halde nişanlısının direnmesi yüzünden her defasında iki genç arasında büyük kavgalar çıkar.

Nişanlısını baştan çıkarmak için başlattığı bütün atakların sonuçsuz kalması karşısında Lola, annesinin sevgilisi Andre'ye karşı tehlikeli duygular beslemeye başlar. Bütün hayatı denizaşırı ülkelere seferler yapan bir gemide aşçıbaşı olarak geçmiş olan Andre çok daha tecrübeli bir erkektir.

Lola, nişanlısıyla her zamanki şiddetli kavgalardan birini yaparken çok öfkelenir ve onun karşı çıkmasına rağmen yoldan geçen hiç tanımadığı bir erkeğin arabasına biner ve onun sevişmeye başlamasına izin verir. Ancak son anda ne yaptığının farkına vararak kendisini arabadan atar ve sağanak halinde yağan yağmurun altında yürüyerek evine döner.

Evde Andre'yi yalnız bulur. Genç adam onun kurulanmasına yardım ederken son derece tahrik edici bir oyuna başlar. Aralarındaki erotik gerilim tam zirve noktasına çıktığı anda annesi birdenbire odaya girer ve olayı noktalar. Sonunda Masetto'ya döndüğünde Lola çok gergindir. Arabadaki yabancının cinsel saldırısından dolayı onu suçlar. Bunun üzerine öfkelenen Masetto, genç kızı yere attığı gibi şiddet ve tutku dolu bir sevişme başlar.

Nikah günü gelip çatmıştır. Ancak kocasının kollarında dans ederken bile Andre'yle yaşadığı o havluyla kurulama sahnesi gözünün önünden bir türlü gitmemekte ve onunla sevişmek için yanıp tutuşmaktadır.

Erotizm ustası Tinto Brass'ın yönetmenliğini yaptığı Lola işte böyle nikah günü yaklaşan bir genç kızın doruğa çıkan tutkularını beyazperdeye getiriyor. Filmde başrolleri Anna Ammirati, Patrick Mower, Mario Parodi, Antonio Salines, Laura Trotter ve Carlo Reali oynuyorlar.

TINTO BRASS

26 Mart 1993'te Venedik'te doğan Tinto Brass, hukuk öğrenimi gördü. Daha sonra Paris'e taşınarak dünyanın en kapsamlı ve en saygın film kütüphanelerinden biri olarak kabul edilen Cinemateque Française'de arşivci olarak çalıştı. Yeniden İtalya'ya dönüşünde ise Alberto Cavalcanti, Joris Jvens ve Roberto Rossellini gibi yönetmenlerin asistanlığını yaptı.

1963 yılında çektiği ve ‘‘Chi lavora e perduto’’ adını taşıyan ilk filmiyle bile eleştirmenlerin dikkatini çekmeyi başardı.

Tinto Brass yönetmenliğini üstlendiği bütün filmlerinin kurgusunu da kendisi yaptı. Böylelikle yönetmenin çok iyi bilinen stili, çektiği filmlerin bütününe yayılmış oldu.

Ayrıca tiyatroda da çalışan Brass, 1963 yılında ‘‘Pranzo di famiglia’’nın yönetmenliğini üstlendi. Bu oyun beş sezon boyunca olağanüstü bir başarıyla sergilendi. 1986 yılında film yönetmesi için New York'a davet edilen Tinto Brass, orada gerek halkın gerekse eleştirmenlerin geniş ilgisiyle karşılaştı.

Reklamcılık dünyasının arka yüzü

BİR komedi filmi olan Picture Perfect, kimseyle ilişkisi ya da sorumluluk almasını gerektiren bir evliliği olmadığı için patronu tarafından hiçbir promosyona dahil edilmeyen bir reklamcı olan Kate'in göze girmek için yaşadıklarını anlatıyor. Kate, hayatına renk katmak ve işinde ilerlemek için bir plan yapar. Sadece bir kez düğünde tanıştığı ve çekici bir erkek olan Nick artık bundan böyle onun nişanlısıdır. Delil olarak düğünde yanyana çekilmiş fotoğrafları da inandırıcı olacaktır. Hiç sevgilisi olmayan Kate bir anda çok istenen biri haline gelmiştir. Yanlış anlaşılmalar ve komik olaylar birbirini kovalar.

Filmin tamamı New York'ta Tribeca ve Madison Bulvarı'nda çekilmiş. Eski bir reklamcı olan yönetmen Caron filmin mutlaka ve mutlaka reklamcılığın kalbi olan Madison Avenue'da çekilmesini istemiş. Aniston için burada film çekmek büyüdüğü yere geri dönmek olduğu için çok eğlenceli olmuş. Yönetmen ‘‘Şehrin enerjisine hayranım. Bu enerjiyi de en çok burada Madison Bulvarı'nda hissedirsiniz.’’ diyor.

Bu komedi filminde başrolleri Jennifer Aniston, Kevin Bacon, Jay Mohr, Olympia Dukakis ve Kevin Dunn paylaşıyorlar...