Seçimde başarının yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor

Güncelleme Tarihi:

Seçimde başarının yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2025 07:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Bütün bir ailenin gönlünü fethetmenin ve ihtiyacınız olan desteği almanın yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor. Şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse kadınlara etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7’nci Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: “Kuruluşumuzdan bugüne İstanbul Kadın Kollarımızda görev yapan hanımefendilerin her birine şahsım, ailem, teşkilatım adına şükranlarımı sunuyorum. Her zaman söylediğim üzere, kadınları dışlayan hiçbir teşebbüs gibi hiçbir siyasi hareketin de muvaffak olabilmesi, hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. AK Parti’nin kadın ve gençlik teşkilatlanması, diğer partilere de örnek olmuş, onlar da aynı istikamette bir gayrete girmişlerdir. Ne tarafa bakarsanız bakın, kadının aileden başlayarak tüm toplumu, tüm insanlığı nasıl etkilediğinin işaretlerini görüyorsunuz. Erkeğin ailenin direği olduğu ifadesinin devamı, kadının da ailenin temeli olduğu gerçeğidir. Siyaseti bu çarpıcı fotoğrafın dışında tutmak mümkün değildir. Erkeği ve çocuklarıyla bütün bir ailenin gönlünü fethetmenin, onlara kendinizi anlatmanın ve ihtiyacınız olan desteği almanın yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor.

Haberin Devamı

YENİDEN YÜZDE 50 HEDEFİ

Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim, şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse, kadınlara yeteri kadar etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Çünkü bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir. Partimizi hak ettiği yere evvelemirde kadınlar taşıyabilir. Biliyorsunuz 2028 seçimlerinde yeniden yüzde 50 oy oranına ulaşmak istiyoruz.

EN FAZLA EZİLEN KESİM

Günümüzde, dünyada ve ülkemizde üzerinde en karanlık projelerin uygulanmaya çalışıldığı, en fazla ezilen, en çok örselenen kesim kadınlardır. Batı’daki kadın hareketleri, kökleri binlerce yıl öncesine kadar uzanan kadını yok sayan anlayışa tepki olarak doğmuştur. Kadınların asırlara sari hak ve özgürlük mücadelesi ise kapitalizmin acımasız çarkları arasında öğütülerek, onları meta haline getirmiştir. Sonra iş daha tehlikeli bir mecraya yönelmiş, aile kurumu hedef alınmıştır. Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır. Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmekte ve özendirilmektedir.

Haberin Devamı

SAPKINLIKLA MÜCADELE

Sinemadan modaya, dijital mecralardan edebiyata, siyasetten sivil topluma geniş bir yelpazede hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır. Türkiye, günden güne iyice zıvanadan çıkan bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir. ‘En az 3 çocuk’ çağrımızda olduğu gibi burada da ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktan geri durmayacağız.”

FOL YOK YUMURTA YOK ADAYLIK PEŞİNDE

“(CHP’ye) Genel Başkanı elinde kırmızı kartla ortada dolanıyor, eski Genel Başkan ona sarı kart göstererek oyuna girmeye çalışıyor. Sorun, ‘Kırmızı kart ne işe yarar?’ bilmez. Sorun, ‘Sarı kart ne işe yarar?’ onu da bilmez. Belediyecilik hizmetleri bakımından sürekli irtifa kaybeden başkanlar, ortada fol yok, yumurta yokken meçhul bir adaylık peşinde koşuyor. Her tarafından yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, taciz fışkıran teşkilatlarındaki kokuşma ayyuka çıkmış durumda. Sosyal medya gazıyla, bindirilmiş kıtaların tezahüratları eşliğinde koltuk rüyası görenleri uyandırmak için en etkili ilaç sandıktır diyorlar. Bunun için 2028 Cumhurbaşkanlığı ve 2029 Mahalli İdareler Seçimleri’ne çok sıkı hazırlanmak mecburiyetindeyiz.

Haberin Devamı

VİTES YÜKSELTME VAKTİ

Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz. En küçük bir zafiyetin, en küçük bir rehavetin, en küçük bir gerilemenin bize en büyük maliyetler doğurabileceğini hep birlikte görüyoruz. Geçen yılki mahalli idareler seçimlerinde arzu ettiğimiz neticeleri alamayışımızın tek sebebi işte bu tablodur. Önemli olan tökezlemek değil. Hemen toparlanıp çok daha kararlı ve güçlü şekilde yoluna devam edebilmektir. Biz ilk safhayı atlattık. Şimdi vites yükseltme vakti.”

MUHALEFETE: 22 YIL DA BEKLERLER 222 YIL DA

“Şunu asla unutmamalıyız, siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır ama en büyük etken çalışmaktır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip, sırtüstü yatarak ‘Armut piş, ağzıma düş’ mantığıyla iktidar beklediğine. Görüyorsunuz, 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafayla giderlerse daha 22 yıl da beklerler, 222 yıl da beklerler. Milletimiz, ülkenin kaderini bu kifayetsiz muhterislere asla bırakmaz. Kadınlar, evlatlarının geleceğini bu iş bilmezlere kesinlikle emanet etmez. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup ülkenin meselelerine kafa yormadıkça, akıllı, uslu çözümlerle milletin huzuruna çıkmadıkça bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.”

Haberin Devamı

NÜFUSUMUZ DÜŞÜŞE GEÇECEK

“Evlilik oranları hızla düşerken, boşanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma isteği öylesine azaldı ki artık nüfusumuzun 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacağı, 2100’de de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına ‘Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik. 2025’i yine bu anlayışla ‘Aile Yılı’ olarak ilan ettik. Evlatlarımızın doğumundan eğitimlerinin tüm safhalarına, iş sahibi olmalarından evliliklerine ve çocuklarının korunmasına kadar hayatlarının her aşamasında desteklerimizle yanlarında olacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin zihin ve beden sağlığına yönelik her türlü tehdide karşı tavizsiz bir mücadele yürüteceğiz. Kadını, erkeği ve çocuğuyla aile kurumunu güçlendirmek için yeni politikaları devreye alacağız.”

Haberin Devamı

ORTAK HEDEFLERİ BİZİ DEVİRMEK

“Ülkemizde muhalefetin beceriksizliği yanında bir de ne istediği ve ne amaçladığı belli olmayan nihilist bir kesim var. Türkiye’nin dört bir yanındaki yeminli düşmanları bunların en büyük destekçisi. Hepsinin ortak hedefi, iktidarı yani bizi devirmek. Gerçi bunların, devrilen yönetimin yerine neyin konulacağı konusunda bir fikirleri yok ama iktidarın değişmesi konusunda hemfikirler. Ne söylem, ne politikada, ne eylem seviyesinde bizimle boy ölçüşemeyince, kamu görevlilerine, hâkim ve savcılarımıza, hatta bizzat milletin kendisine saldırmaya ve hakaret etmeye başladılar. Şehirlerine hizmetle mükellef oldukları kurumları, parası ve personeliyle, yaptıkları trajikomik şovlarının malzemesi haline getirdiler. Hırsları boylarını öylesine aşıyor ki artık gizlemekte zorlanıyorlar. Kendi partilerindeki garip ve kirli ayak oyunlarını Türkiye siyasetinin temel meselesi gibi göstermeye kalkacak kadar gerçeklerden kopmuş haldeler. Karşımızda Türkiye’nin ana muhalefet partisi mi yoksa sirk çadırı mı var inanın belli değil.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!