Seçim'99

Güncelleme Tarihi:

Seçim99
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

İstanbul, Temizel şansını kullanamadı

Esenyurt Belediye Başkanlığı'na üçüncü kez seçilen Dr. Gürbüz Çapan'la seçimleri konuşuyoruz:

‘‘Genel seçim sonuçlarından fevkalade üzgünüm. Hem Türkler, hem Kürtler milliyetçilik unsurlarını ortaya koydular. Bu gelişmeyi fevkalade olumsuz buluyorum. Bu sonuçların kime yaradığını ilerde hep birlikte göreceğiz.‘‘

-Zorlu bir seçim geçirdiniz belediyede, oy oranları neydi?

-Ben yüzde 32; FP 20, ANAP 19, DSP ve HADEP de 13'er aldılar. Belediye Meclis üyelerinde bu oran düşüyor. Milletvekili seçiminde ise, bizim oyumuz 12'ye düşerken, DSP'nin oyu yüzde 40 oldu. Böyle fal olur mu? Oldu işte.

-Partiler ittifak yaptılar mı size karşı?

-Bilmiyorum... DYP'ye 700 oy çıktı mesela... Ancak, HADEP'in oy vermediği ortada. Onları hoşgörüyle karşılıyorum.

-Yeni dönemde hedefiniz?

-İşimize devam edeceğiz. Seçim bildirgemiz neyse onu yapacağız.

-Esenyurt, kent olabildi mi?

-Henüz soyadı olmayan Esenyurt'a 'Kültür' soyadını vereceğiz. 'Kültür' bir kentin soyadıdır. Kent kültürünü yaratmadıkça, alt kültürler kendini ayrı ayrı ifade etmeye devam edeceklerdir. Örneğin, HADEP'e 6.000 oy çıkarken, Barış Partisi de 1.100 oy alıyor. Bir kent kültürü olsaydı, bunların hesabı yapılamazdı. Beşiktaş'ta bunları göremezsiniz; ama burada insanlar kendilerini ayrı sayıyorlar.

-Mücadeleye devam için mi aday oldunuz?

-Esenyurt köy olduğu için, hala kentlikten kurtulamadığı için aday oldum. Bu konudaki gayretlerini sürdüreceğim. 10 yıl kısadır, uzun bir zaman değildir. Daha çok uğraşacağız. Bu işler 30-40 yılların işidir. Bu uzun süreci önümüzdeki beş yıla indirmeye çalışacağım.

-Büyükşehir sonuçlarına ne diyorsunuz?

-Herkes gibi şaşırmadım. İstanbullular gayet doğru karar verdi. ANAP adayı popülist olduğu için, öteki tercih edildi. Sayın Özdemir'in nerede durduğu belli değil. Adresi belli olmayınca olmuyor işte... Çok bile oy aldığını söyleyebilirim.

-Adnan Polat ve Zekeriya Temizel...

-Kampanyada meydanlarda 'Camiye imam seçecekseniz beni seçmeyin. Çünkü benden imam olmaz, Cemevi'ne dede olmaz, kiliseye papaz olmaz. Ben belediye başkanıyım, benden belediye başkanı olur' dedim. Her şoförüm diyen iyi araba kullanamaz. Halkın en iyi anlayacağı dil budur. Bu seçimde doğru adres Zekeriya Temizel'di; dolu dolu bir adamdı. İstanbul için bir şanstı. Ancak DSP'nin yerel yönetim karnesi çok kötüdür. 1994'de İstanbullular, DSP'ye iki belediye verdi. Onlar da başka partiye teslim oldukları için DSP'li adaylar oy alamadılar.

Gençlik ne arıyor?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağımsız olarak katılan A. Orhan Pak, ‘‘Başarısız olmadım’’ diyor.

Seçime katılan 20 partiden DBP (3.2), YDP (3.617), DP (12), SİP (3.516) ve DEPAR'dan (0) daha çok, yani 4.360 dolayında oy almış...

Seçimle ilgili gözlemleri şöyle anlatıyor:

‘‘Gençler iş, ev araba, mutluluk istiyor. Pratik yaklaşımlar ve çözümler istiyor. Karmaşık teoriler, sosyal ve yapısal analizler, aşağılayıcı gruplandırmalar istemiyor. Yeni Türkler, ekonomik başarı, tatil, piknik, eşitlik, eğlence, işyerinde yükselme istiyor. Seçmen bunları kendisine sunabileceğine inandığı temsilciler görmek istiyor. Partilerin ve hizmetlilerin bu hedef için çalışmasını istiyor. Yeni gençlerin önünde kabuk değiştirenler hayatta kalacaklardır; diğerleri ise tarih sohbetlerinde 45 TV kanalının birinde tatlı bir seda olarak seyredileceklerdir. O da elinde TV kumandalı bir Türk gencinin kendilerini 'zapping' yapma süresi kadar...’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!