Seçim‘99

Kaçak adaylara zor sorular

NTV'de 'Başkanlar Konuşuyor' programında önceki akşam İstanbul Belediye başkan adayları vardı; Zekeriya Temizel, Adnan Polat, Yalçın Özer ve Ahmet Vefik Alp...

Nedense Ali Müfit Gürtuna ve Ali Talip Özdemir gelmemişlerdi.

Oturumu yöneten Murat Birsel başta olmak üzere adaylar ve gazeteciler kendilerini kınadılar.

Adnan Polat, ‘‘Dördüncü kez kaçıyorlar’’ dedi.

Aslında NTV, tüm adaylardan altı hafta önce randevu almıştı.

Ciddiyetsizlik mi, kampanya yoğunluğu mu?

Kendilerine yöneltilecek sorulardan mı çekiniyorlar acaba?

Neden gerçekçi, açık ve şeffaf olunamıyor.

Seçmenlerin bütün adayları tanıma hakları yok mu?

Seçmenden kaçan başkan olursa, yarın İstanbullu kendilerine nasıl ulaşacak?

FP adayı Ali Müfit Gürtuna, bill-board'larda Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte, 'İstanbulluların bayramını' kutluyor; seçim otobüsünden de Erdoğan'ın sesini yayınlatıyor. 500 projesinin hazır olduğunu söylüyor.

Hani Gürtuna ‘‘Cesur başkan’’ dı.

ANAP'lı Ali Talip Özdemir'in adaylarla birlikte görünmeme gerekçesi, kendisine çok güvenip rakiplerini ciddiye almak istememesi mi? Yoksa, 'hayali projeleri'ne karşı yöneltecekleri sorulardan çekinmesi mi?

Bir de şu gerçek var; ANAP'lı Özdemir, FP'li Gürtuna ile aynı kantara çıkmak istemiyor. Çünkü, FP'li kesimin oylarına talip...

Ali Talip Özdemir, 'popülist' yaklaşımlarda bulunuyor:

20 bin liradan her gün 2 milyon 400 bin ekmek (belediyeye günlük maliyeti 40 milyar), sabah-akşam bedava otobüs, 1 milyon 800 bin kişiye sağlık sigortası (asgari ücretten yıllık sigorta tutarı 178 trilyon), denizde ve karada 200 bin araçlık otopark, 100 bin üniversiteliye part-time iş, vs. gibi inanılmaz vaadlerde bulunuyor.

Bunların kaynağını ise göstermiyor; sadece ‘‘Biz yaparız’’ diyor.

Adaylara sorular

Programda gazeteciler, adaylara ilginç sorular yönettiler.

Sabah'tan Erdal Bilallar, 12 yaşında bir kızın mektubunu okudu: Miray adlı kız, İstanbul ne zaman çamurdan kurtulacak diye soruyordu. Mektup herkesi etkiledi; Temizel ‘‘Maalesef çocuklar için İstanbul yok’’, Alp de ‘‘İstanbul'un tedavisi çok zor’’ demek zorunda kaldılar.

Bu arada Özer, ‘‘Ben Dalan ile Recep Tayyip Erdoğan'ın sentezi olacağım’’ diye konuştu.

Gazetemiz yazarı Yalçın Bayer, özellikle Ali Müfit Gürtuna ve Ali Talip Özdemir'e çeşitli sorular yöneltti, ‘‘İsterseniz telefonla katılabilirsiniz’’ dedi. Ancak, yanıt çıkmadı. Sorular şöyleydi:

GÜRTUNA'YA... - Siz Refah'a geçmeden önce ANAP Kartal İlçe Başkanı idiniz. Kendi isteğinizle mi istifa ettiniz, yoksa hakkınızdaki 'kooperatifle' ilgili bir olaydan mı Adnan Kahveci sizi istifa ettirdi? Hakkınızdaki iddia neydi? Bir yıl kadar önce yargıya intikal edip, ancak beraat ettiğiniz 'rüşvet' iddiasına açıklık getirebilir misiniz?

ÖZDEMİR'E... -Seçim kampanyanızı partiniz mi, kayınpederiniz mi karşılıyor? Konya Ereğlisi ve Bakırköy Belediye Başkanlıkları sırasında veya sonrasında hakkınızda açılan kaç dava var?

Ali Talip Özdemir'in parlamenterliği döneminde Meclis'te İstanbul'un sorunlarına değindiği pek hatırlanmıyor. Buna karşılık muhaliflerinin yaptığı bir çalışma sonucu, 1994'deki yerel, 1995'deki genel seçimler öncesindeki kampanyalarda 331 kez ekrana çıktığına göre, 'ciddi projeler'ini niye kamuoyu önünde anlatmak istemiyor?

Adaylara Bayer'in yönelttiği bir soru da; FP'li belediyelerin bugün binlerce kişiye yemek vererek, bunları aşevi-cami ve evleri arasında bir uhrevi dünyaya soktuğuydu... Bütün adaylar, bu anlayışa karşı çıkarak, bedava yemek yerine üretime katıp iş olanakları yaratmayı amaçladıklarını söylediler.

331 kez Tv’ye çıktı

Bayer'in soruları üzerine Adnan Polat, ‘‘Seçimler için bir arsasını satarak 600 milyar kaynak ayırdığını, şu ana kadar da yarısının harcandığını’’ bildirdi. Temizel, partisinin seçim çalışmalarına 150 milyar verdiğini, Yalçın Özer de, ilk ay içinde kendi maaşından harcama yaptığını, ikinci ay için de partisinden 20 milyar gönderildiğini söyledi.

Milliyet'ten Tunca Bengin, Adnan Polat'a, Fulya'da 33 katlı gökdelenin yapım iznini nasıl aldığını, ‘‘Belediye Başkanı olursa, böyle başka bir yapıya izin verip vermeyeceğini’’ sordu. Polat, ‘‘36 dönüm arazim vardı. 13.5 dönümünü yeşil alan için belediyeye terkettim. 1200 metrelik tabana 33 kat çıkıyorum. O civarda 7 emsal inşaat verilirken, bana 1.9 verildi. Başkan olursam aynı haklarla tabii veririm.’’

TMMOB Genel Başkanı Oktay Ekinci, Recep Tayyip Erdoğan'ın giderayak, Sabancı'nın ikiz gökdeleninin yanına üçüncü bir kuleye daha yapım izni verdiğini, belediyenin yüzlerce gayrimenkulünün satıldığını açıkladı.

Polat, ‘‘Büyükşehir giderayak metronun Yenikapı hattını ihaleye çıkartılması işini, centilmenlik anlamında yeni yönetime bırakmalıydı. Sözen döneminde önemli projeler altı ay öncesinden askıya alınmıştı’’ diye hatırlattı. Temizel de, ‘‘Giderayak karar alma hakları yoktur. Yetki gaspıdır. Hukuka göre suç işlenmiştir. Gelirsek yeniden değerlendirir, satılan arsalara elkoyarız’’ dedi. Adaylar arasında en renkli olan Prof. Ahmet Vekif Alp, Tuzla-Avcılar arasındaki yüzer yol ile Haliç'in altındaki 40 bin araçlık otopark projelerini anlatırken, kaynağının hazır olduğunu söyledi.

Temizel, ilçe ve belediyelerin kurdukları vakıflara, belediyenin gayrimenkullerinin kiralanması ve gelirlerinin aktarılmasının yasalara aykırı olduğunu belirterek ‘‘Türkiye bu yolla vakıf devleti haline getirildi. Bunları Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün denetlemesi gerekiyor. Ama bu yapılmıyor’’ dedi.

Adayları bir ölçüde tanımaya başladık; Özdemir ve Gürtuna dışında...