Schröder: Türkiye'ye karşı adil davranmalıyız

Güncelleme Tarihi:

Schröder: Türkiyeye karşı adil davranmalıyız
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 23, 2004 00:00

Almanya BaÅŸbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin bu yıl sonunda Kopenhag Zirvesi'nde tespit edilmiÅŸ politikaları yerine getirmesi halinde katılım müzakerelerinin hemen baÅŸlaması gerektiÄŸini bildirdi.Schröder, Alman-Türk Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuÅŸmada, 1 Mayıs'ta AB'nin 10 yeni üyeye daha sahip olacağını belirterek, Türkiye'nin öteden beri AB'ye üye olmak için çaba gösterdiÄŸine iÅŸaret etti. Bu konudaki takvimin AB devlet ve hükümet baÅŸkanları tarafından 2002 Aralık ayında saptandığını anımsatan Schröder, şöyle dedi: ''EÄŸer Türkiye bu yıl sonunda Kopenhag Zirvesi'nde tespit edilmiÅŸ olan politikaları yerine getirecek olursa, o zaman katılım müzakereleri hemen baÅŸlamalıdır. Türkiye'ye karşı, Almanya'nın dostu olan bir ülkeye karşı adil davranmak zorundayız.'' Bu konuyla ilgili AB içinde çeÅŸitli tartışmalar bulunduÄŸunu ve bunun da son derece doÄŸal olduÄŸunu kaydeden Almanya BaÅŸbakanı Schröder, ''Ama bu tartışmalar ve farklı görüşler, en azından Almanya açısından kendi vermiÅŸ olduÄŸumuz sözü tutmamız açısından herhangi bir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmeyecek'' diye konuÅŸtu. Kriterlerin hangilerinin olduÄŸunu bilindiÄŸini ve Türkiye'nin bunları yerine getirme yolunda olduÄŸunu kaydeden Schröder, ''Bu kriterler bütün öteki adaylardan da istenen kriterlerdir. Türkiye'den,öteki adaylardan istenenlerden daha fazla bir ÅŸey talep edilmemelidir'' dedi. Bu kriterlerin, demokratik bir hukuk devleti olmanın elle tutulur yapıları olduÄŸuna iÅŸaret eden Gerhard Schröder, Türkiye'nin bu anlamdaçok önemli reformlar gerçekleÅŸtirdiÄŸini ve bunların hayata geçirilmesiiçin de önemli adımlar attığını söyledi.REFORM POLÄ°TÄ°KASINI SAYGI Ä°LE Ä°ZLEMEKTEYÄ°ZAlmanya BaÅŸbakanı Gerhard Schröder, Ankara'da yaptığı görüşmelerin yeni hükümetin ileriye giden yolda politik ve iktisadi istikrar yolunda azimle ilerlemekten asla vazgeçmeyeceÄŸini gösterdiÄŸini belirterek, ''Bu reform politikasını biz büyük bir saygı ile izlemekteyiz'' dedi. Schröder, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası'nın düzenlediÄŸi Alman-Türk Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuÅŸmada, yıllardan beri iki kültürden gelen insanların birbirine yakınlaÅŸtığını vurguladı. Almanya'da yaÅŸayan Türk kökenli 2.5 milyon kiÅŸiye deÄŸinen Schröder, nasyonal sosyalizm döneminde Türkiye'ye sığınan Almanlar'ı anımsattı. Gerhard Schröder, ''Türkiye, özellikle kötü bir dönemde ülkesini terketmek zorunda kalan Almanlar için sıcak bir yuva olmuÅŸ, onlara kucak açmıştır'' diye konuÅŸtu.       FATÄ°H AKIN'IN ÖDÃœLÜ     Berlin Film Festivali'nde Türk kökenli Alman vatandaşı yönetmen Fatih Akın'ın büyük ödülü kazandığına iÅŸaret eden Schröder, ''Uzun zamandır Alman kazanmadı ama bakın o kazandı. Bu gerçekten alkışa deÄŸer'' dedi. Schröder, filmin, farklı kültürlerden gelen insanların kültürü ne ÅŸekilde zenginleÅŸtirdiÄŸinin güzel bir örneÄŸi olduÄŸunu vurguladı. Türkiye'de gördüğü dinamizm ve atılımın kendisini son derece etkilediÄŸini dile getiren Schröder, Türkiye'deki reform sürecinin sadece politika ve ekonomiyi deÄŸil, toplumun bütün kesimlerini kucakladığını ifade etti.  Gerhard Schröder, son yıllarda Türkiye'de son derece olumlu geliÅŸmeler yaÅŸandığını vurgulayarak, ''Ankara'da yaptığım görüşmeler, yeni hükümetin ileriye giden yolda politik ve iktisadi istikrar yolunda azimle ilerlemekten asla vazgeçmeyeceÄŸini gösterdi. Bu reform politikasını biz büyük bir saygı ile izlemekteyiz'' dedi.      KRÄ°TERLER YERÄ°NE GETÄ°RÄ°LÄ°RSE, SÖZ TUTULMALI     Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine deÄŸinen konuk BaÅŸbakan Schröder,konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: ''Bundan 40 yıl önce Avrupalılar Türkiye'ye söz verdiklerinde, (Evet, nasıl olsa bunlar bu kriterleri yerine getirmeyeceklerdir. Biz bunlara bu vadeyi harbi harbi verebiliriz) diye aklından geçirmiÅŸ kimseler olabilir. Ama aslında insanlar dost oldukları bir halka böyledavranmamalıdırlar. EÄŸer kriterler yerine getirilirse ve bunlar iyi bir ÅŸekilde yerine getirilirse, elbette insanların sözünü tutması gerekir. Almanlar, sözlerini tutmaya alışmış bir halktır. '' Hükümetin, iÅŸbaşına geldiÄŸi ilk yılda modernleÅŸme ve demokrasiyi güçlendirme yolunda temel reformlar çıkardığını belirten Schröder, ÅŸunları kaydetti: ''Hepimiz, ister politikada, ister iktisatta ister baÅŸka bir alanda faaliyet sürdürüyor olalım, biz hepimiz size bu reform sürecinibaÅŸarılı bir ÅŸekilde sürdürmeniz için kuvvet ve sebat dileriz. Reformların özellikle sadece yazılı kalmamasını diliyoruz. Yazılı olan her ÅŸeyin hayata geçirilmesini ve topluma maledilmesini dileriz. Dolayısıyla, uygulama dediÄŸimiz olayın 2004 yılında gerçekleÅŸmesini dileriz ve tam da bunun can alıcı bir konu olduÄŸu kanaatindeyim.  Ben bu yolun Türkiye'yi AB'ye götürebileceÄŸini ve götürmesi gerektiÄŸine deÄŸinmek istiyorum. Bu konuda hiçbir kuÅŸkum yoktur. Ama ÅŸunun da bilincindeyim; bu yol daha uzun çabaları ve büyük sorunların üstesinden gelmeyi gerektirmektedir.'' Almanya BaÅŸbakanı, reformları uygulamanın kolay olmadığını dile getirirken, toplantıya katılanlara, ''Neden güldünüz anlayamadım. Almanya'dan bahsetmedim ki, bana niye gülüyorsunuz. Aslında Almanya hakkında da pekala konuÅŸmuÅŸ olabilirdim'' diye seslendi. Bu konuÅŸması üzerine salondakiler Schröder'i alkışladı. Türkiye'nin Almanya ve Avrupa için yakın ve güvenilir bir ortak olduÄŸunu, terörizmle mücadelede iÅŸbirliÄŸi gerçekleÅŸtirildiÄŸini ifade eden Schröder, ''Türkiye, Almanya ve Avrupa için güvenli ve yakın bir ortak. Uluslararası terörizmle mücadelede NATO çerçevesinde yakın ve güvenilir bir ortak'' diye konuÅŸtu. Ä°stanbul'da geçtiÄŸimiz aylarda meydana gelen terörist saldırılara deÄŸinen Schröder, ''Aşırı uçlara ve terörizme karşı her zaman savaÅŸacağız'' dedi. Schröder, Afganistan'daki yönetimi üstlenme konusunda Türkiye ve Almanya'nın iÅŸbirliÄŸi yaptığını da anımsattı.Almanya BaÅŸbakanı Gerhard Schröder, Avrupa perspektifinin, Türkiye'de yaÅŸayan ama aynı zamanda AB içinde yaÅŸayan insanların da çıkarına olduÄŸunu belirterek, ''Avrupa çıkarına göre yönetilen ve sorumlu olan bir demokratik Türkiye bize çok açıkça gösterecektir, Ä°slami inanç ile çaÄŸdaÅŸ, aydınlanmış toplum arasında hiçbir çeliÅŸki yoktur. Böyle bir ortak yaÅŸamın sadece Avrupa için deÄŸil, dünya için ne kadar önemli bir iÅŸaret olduÄŸunu hayal edelim'' dedi. Schröder, Alman-Türk Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuÅŸmada, Irak konusuna deÄŸinerek, bu konuda Türkiye'nin politikasını fevkalade bilinçli bir ÅŸekilde izlediklerini söyledi. Irak'ta egemenliÄŸin hızla halka devredilmesi ve ülkede demokratik kurumların hızla inÅŸasını istediklerini belirten Schröder, ''Biz savaÅŸa karşı tutumumuzdan bağımsız olarak, Büyük Britanya ve ABD'li dostlarımızla ortak olarak istikrarlı, demokratik bir Irak'ın gerçekleÅŸmesinden ancak ve ancak sevinç duyarız'' diye konuÅŸtu.  GeçmiÅŸte, bugün ve gelecekte bu hedef için çaba göstermenin herkesin ortak görevi olduÄŸunu belirten Schröder, BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in rolünün daha da kaçınılmaz olduÄŸunu vurguladı. Almanya ve Türkiye'nin Yakın ve OrtadoÄŸu'da modernleÅŸme ve demokratikleÅŸme konusunda yakın bir iÅŸbirliÄŸi gerçekleÅŸtirmesi gerektiÄŸini anlatan Schröder, Kıbrıs konusuna iÅŸaret etti. Kıbrıs konusunun herkesi, özellikle de Kıbrıslılar'ı yıllardır üzdüğünü kaydeden Schröder, artık elle tutulur bir geleceÄŸe gelindiÄŸini gördüklerini söyledi. Bu durumun, özellikle BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın kiÅŸisel etkisine baÄŸlı olduÄŸunu belirtmek istediÄŸini dile getiren Schröder, ''Kıbrıs'ın yeniden birleÅŸmesinin AB'nin geniÅŸlemesinden önce gerçekleÅŸmesini ümitediyorum'' dedi. Konuk BaÅŸbakan Schröder, Türkiye'nin AB konusunda yaptığı reformlara da iÅŸaret ederek, yeni düşünce ve davranışların ister istemez bazı kurumlarda direniÅŸlerle karşılaÅŸtığını söyledi. Bunun üstesinden gelinmesi gerektiÄŸini kaydeden Schröder, BaÅŸbakanErdoÄŸan'a hitap ederek, ''Sizin, Avrupa kamuoyunda da kendinizi tanıtmak için çaba gösterdiÄŸinizi biliyorum. Bunun için hükümet dışı örgütlerle diyalog baÅŸlattığınızı biliyorum. Bu çabalarınızın yararlı olacağı kanaatindeyim. Zira herkes Türkiye'nin istikrarlı, demokratik bir ülke olmasını istiyor'' dedi.      Ä°SLAMÄ° Ä°NANÇ Ä°LE ÇAÄžDAÅž TOPLUM ARASINDA ÇELÄ°ÅžKÄ° YOKBunun ekonomik açıdan rolünün herkesin farkında olduÄŸunu belirten Schröder, ÅŸunları kaydetti: ''Bu tabii ki Avrupa perspektifi... Bu Avrupa perspektifi Türkiye'de yaÅŸayan insanların çıkarına ama aynı znda AB içinde yaÅŸayan insanların da çıkarına. Avrupa çıkarına göre yönetilen ve sorumlu olan bir demokratik Türkiye bize çok açıkça gösterecektir, Ä°slami inanç ile çaÄŸdaÅŸ, aydınlanmış toplum arasında hiçbir çeliÅŸki yoktur. Böyle bir ortak yaÅŸamın sadece Avrupa için deÄŸil, dünya için ne kadar önemli bir iÅŸaret olduÄŸunu hayal edelim.'' Bu konuda Avrupa'nın da katkısını gerçekleÅŸtirmek zorunda olduÄŸunuifade eden Schröder, bunun gerçekleÅŸmesi halinde bütün dünyanın bugün olduÄŸundan çok daha güvenli bir hayata kavuÅŸmuÅŸ olacağına dikkati çekti. Schröder, bu ÅŸekilde politik olarak örgütlenmiÅŸ bir Türkiye'nin Avrupa'nın civarındaki diÄŸer Müslüman ülkelere de örnek olabileceÄŸini,bunun da Avrupa için muazzam bir kazanç olduÄŸunu dile getirdi.      ZAMANIM OLSAYDI, Ä°STANBUL'U KEÅžFEDEBÄ°LSEYDÄ°M     Gerhard Schröder, Ä°stanbul'un BoÄŸaziçi'ndeki stratejik konumu sayesinde dünyada eÅŸsiz bir karakter ve güzellik geliÅŸtirdiÄŸini kaydederek, ''Zamanım olsaydı da bu ÅŸehri daha fazla keÅŸfedebilseydim'' dedi. Åžehrin bu konumunun, yüzyıllar boyunca Avrupa ve Asya'da yatırımcıları mıknatıs gibi kendisine çektiÄŸini belirten Schröder, ''Ä°stanbul, Avrupa ekonomisi için Türkiye'ye açılan kapıdır. Bu, Almanekonomisi için de geçerlidir'' diye konuÅŸtu. Alman ekonomisini, 10 yıldır Ä°stanbul'daki Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası'nın temsil ettiÄŸini anımsatan Schröder, ortak ticaret hacminin 14 milyar euroyu aÅŸtığını söyledi. Özellikle küçük ve orta ölçekli iÅŸletmeler için Türkiye'de muazzampotansiyel bulunduÄŸunu bildiren Schröder, yarın BaÅŸbakan ErdoÄŸan'la birlikte Ä°skenderun'da Sugözü Enerji Santralı'nı açacaklarını kaydetti. Schröder, ''Bütün tecrübelerimiz bize ÅŸunu gösteriyor, bu tür büyük projeler, küçük ve orta ölçekli iÅŸletmeler için büyük bir kazançimkanıdır'' dedi.      LÃœTFEN SUNDUÄžUMUZ FIRSATLARDAN YARARLANIN     Almanya'da da çok sayıda Türk kökenli iÅŸadamı bulunduÄŸunu ve bunların sayısının artmasını istediklerini dile getiren Schröder, Türkyatırımcılarla ulaşım, uçak sanayii, enerji gibi alanlarda iÅŸbirliÄŸi yapılabileceÄŸini söyledi. Almanya BaÅŸbakanı Gerhard Schröder, Türk giriÅŸimcileri için büyük fırsatlar sunduklarını da belirterek, ''Lütfen bu fırsatlardan yararlanınız'' dedi. Schröder ayrıca, ''Almanya sanayii için reklam yapmak istemiyorum ama yapsam fena olmazdı'' diye espri yaptı. Gerhard Schröder, önümüzdeki nisan ayında Türkiye'den gelecek olanküçük ve orta ölçekli iÅŸletmelere yardımcı olmak için Köln'de Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası'nın açılacağını söyledi. Her iki ülkenin gerçekleÅŸtirdiÄŸi yoÄŸun ve önemli reformların kolayolmadığına iÅŸaret eden Schröder, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hedeflerimiz farklı. Hedef farklı olsa da, ortak bir tecrübemiz var. Ama radikal ÅŸekilde deÄŸiÅŸmiÅŸ dünyada deÄŸiÅŸim zorunludur. Bu, bizim, çocuklarımız ve çocuklarımızın çocukları için zorunludur. EÄŸer baÅŸarının mümkün olduÄŸunu biliyorsak her türlü zahmete katlanabiliriz.Farklı alanlarda farklı problemlerle kuÅŸatılmış bulunuyoruz. Ama buna raÄŸmen ortak olarak dostluÄŸumuzun güçlendirilmesi, Alman Türk halklarıarasındaki dostluÄŸun istikrara kavuÅŸturulması, ekonomik, kültürel iliÅŸkileri geliÅŸtirme bakımından beraberce çalışma azmine sahibiz. Ve bu açıdan bu akÅŸam buna muazzam katkı yapacak.''Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!