Satanistler'e 25 yıl hapis cezası

Güncelleme Tarihi:

Satanistlere 25 yıl hapis cezası
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2001 00:00


Ortaköy'de Şehriban Coşkunfırat'ı ''Şeytana kurban etmek'' amacıyla öldürdükleri öne sürülen 3 sanık, 25 yıl 6 ay 20'şer gün ağır hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve satanist düşünceye sahip oldukları belirtilen Zinnur Gülşah Dinçer, Ömer Çelik ve Engin Arslan'a, ''Kasten adam öldürmek'' ve ''Hırsızlık'' suçlarından dolayı 25 yıl 6 ay 20'şer gün ağır hapis cezası verildi.

Duruşmada Ömer Çelik'in avukatı Levent Ünsal, müvekkilinin diğer suçluların yakalanmasına yardımcı olduğunu ve suçunu itiraf ettiğini belirterek, bunların müvekkili hakkındaki cezanın düzenlenmesi sırasında dikkate alınmasını ve kanundaki indirim maddelerinden faydalandırılmasını istedi.

Engin Arslan'ın avukatı da müvekkilinin kendisine de sinirli davrandığını, bu yüzden aralarında sağlıklı bir ilişki kurulamadığını belirterek, sanığın ruhsal sorunları bulunduğu kanaatinde olduğunu, bu nedenle akli dengesi yönünden daha önce yaptığı talepleri tekrarladığını söyledi.

Zinnur Gülşah Dinçer'in avukatı Neslihan Toraman ise müvekkilinin olaya isteyerek değil, kendisine yönelik tehditler sonucu karıştığını öne sürdü. Dinçer'in eyleminin tek başına Şehriban Coşkunfırat'ı öldürmeyeceğini, maktulün diğer sanıkların eylemleri sonucu hayatını kaybettiğini ileri süren Toraman, müvekkilinin beraatini istedi.

Duruşmada Ömer Çelik, yaptıklarının haklı bir şey olmadığını, pişmanlık duyduğunu bildirdi. Sanık Engin Arslan da, aslında söyleyecek çok şeyi olduğunu, ancak sözleri yanlış anlaşılacağından ve medya tarafından çarpıtılacağından konuşmayacağını belirtti.

ENGELLEYEMEDİM

Sanıklardan Zinnur Gülşah Dinçer'e son savunması için söz verilmesi sırasında dinleyici sıralarında oturan Hatice Coşkunfırat, ''Şehriban'a da sorun'' diye bağırdı. Coşkunfırat'ın sakinleştirilmesinin ardından savunmasını yapan Dinçer, Coşkunfırat ailesinin tepkilerini anladığını, belki de çocuğu öldürülse kendisinin de sanıkları öldürmek isteyebileceğini söyledi. Olay sırasında diğer sanıkları engellemek için bir şey yapamadığını kaydeden Dinçer, ''Bir şey yapamadığım için çok üzgünüm. Böyle bir davada, bu yaşta yargılandığım için de üzgünüm. Keşke bir şeyler yapabilseydim'' dedi.

SON SÖZLER

Toplanan delillerin yeterli olduğunu ve davanın sonuçlandırılmasına karar verildiğini belirten Mahkeme Heyeti Başkanı Ahmet Ulucak, sanıklardan son sözlerini sordu.

Ömer Çelik son sözünde, ''Herkes tarafından yargılandık. Kabul edilemez bir şey yaptım biliyorum. Takdir mahkemenin'' dedi.

Engin Arslan da, meydana gelenleri kabul ettiğini belirterek, ''Amahatalarımı biliyorum. Takdiri size bırakıyorum'' diye konuştu.

Zinnur Gülşah Dinçer ise ''Yüce adaletimize sığınıyorum'' dedi.

VE KARAR

Verilen aradan sonra kararı açıklayan mahkeme heyeti, Ömer Çelik, Engin Arslan ve Zinnur Gülşan Dinçer'i ''Kasten adam öldürmek'' suçundan TCK'nın 448. maddesi uyarınca, kastın yoğunluğu, sanıkların sosyal durumları ve olayın kamuoyunda yarattığı etkiyi de gözönüne alarak en üst sınırdan 30'ar yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.

Sanıkların bu cezalarını, suçlarını itiraf etmiş olmaları nedeniyleTCK'nın 59. maddesinin 2. fıkrasına göre 25'er yıl ağır hapis cezasınaindiren mahkeme heyeti, Şehriban Coşkunfırat'ın ölümünden sonra çantasının alınması nedeniyle de sanıkları ''Hırsızlık'' suçundan 6 ay 20'şer gün hapis cezasına mahkum etti.

Heyet, sonuç olarak Arslan, Çelik ve Dinçer'i toplam 25 yıl 6 ay 20'şer gün ağır hapis cezasına çarptırdı. Duruşmaya ara veren ve kararı salonu boşaltıktan sonra yazdıran mahkeme heyeti, duruşma salonunda olay çıkmasını engellemek amacıyla kararın sonuç kısmını sadece sanıklara ve taraf avukatlarına okudu.

CEZAYI AZ BULDULAR

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya maktul Şehriban Coşkunfırat'ın babası Mehmet Coşkunfırat müdahil sıfatıyla, annesi Hatice, kardeşleri Derya ile Ceyhan Coşkunfırat da dinleyici olarak katıldı. Sanıklara verilen 25 yıl6 ay 20'şer gün ağır hapis cezasını az bulan anne Hatice Coşkunfırat, ''kendi kanunlarını uygulayacağını'' söyledi.

Karara tepki gösteren Derya Coşkunfırat da, ''Bu karar sistemin hatası. Böyle olacağını biliyorduk. Sizin adaletinize güvendik. Bunlarsistemin katilleri. Bundan sonra biz de kendi kanunlarımızı uygularız'' diye bağırdı. Fenalık geçiren ve gözyaşlarını tutamayan Hatice Coşkunfırat ile kızları Derya Coşkunfırat ve Ceyhan Coşkunfırat, verilen kararı eleştirdiler.

DAVANIN GEÇMİŞİ

13 Eylül 1999'da Şehriban Çoşkunfırat isimli bir genç kızın çıplak cesedi İstanbul Ortaköy'deki mezarlıkta beline kadar gömülmüş olarak bulunmuştu.

Daha sonra Şehriban Coşkunfırat'ın Satanistler tarafından vahşice kurban edildiği ortaya çıktı. Şeytan'a tapan 1'i kız 3 Satanist, o dönemde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem nedeniyle cinayeti işlediklerini itiraf etti. Cinayetin planlayıcısı ve Çoşkunfırat'ı boğarak öldüren 23 yaşındaki Ömer Çelik, "Deprem bir işaret" diyerek genç kızı öldürüp tecavüz ettiklerini itiraf etti.
Haberin Devamı

Kasım 1999 yılından beri yargılanan üç satanist genç için savcı, "kasten adam öldürmek, naaşa saygısızlık ve gasp suçları" nedeniyle idam istemişti. (İstanbul/aa)

İLGİLİ HABERLER









Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!