Sarkozy dönemi başlıyor

Güncelleme Tarihi:

Sarkozy dönemi başlıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2007 14:12

40 yıldır Fransız siyasetinin içinde bulunan ve 1995'ten beri cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Jacques Chirac, bugün Nicolas Sarkozy'ye görevi teslim ediyor. Chirac, bundan sonraki yaşamını, çevrenin korunması ve kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütecek bir vakıf kurmaya ve bu amaçlar doğrultusunda mücadele etmeye adayacak. Beş yıl süreyle Fransa cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek olan Sarkozy, henüz konutuna yerleşmeden çalışmalarına başladı.

Haberin Devamı

Yeni cumhurbaşkanı, ilk olarak Almanya'yı ziyaret ederek Alman Başbakan Angela Merkel ile görüşmeyi planlıyor. Başta Avrupa Anayasası ve Türkiye'nin üyeliği olmak üzere Avrupa Birliği (AB) meselelerinde fikir alışverişinde bulunması beklenen Sarkozy'nin AB'ye verdiği önem, ilk ziyaret yeri ve konusundan anlaşılıyor.

/images/100/0x0/55ea2fd3f018fbb8f8705565

Sarkozy'ye en fazla oy kazandıran konu, ekonomik reformlar konusundaki vaatleri ve bu alandaki güvenilirliği oldu. Bu nedenle, Sarkozy ekonomik reformlar konusuna da hızlı bir başlangıç yaptı. Sendikalarla görüşmelerde bulundu. Daha önceki deneyimlerde, hükümet tarafından planlanan reformlara halkın büyük tepkilerle, protesto gösterileri ve grevler yoluyla tepki gösterildiği düşünüldüğünde, Sarkozy'nin tek taraflı hareket etmekten kaçındığı görülüyor.

Haberin Devamı

Sarkozy'nin diğer girişimi ise kabinenin oluşturulmasıyla ilgili. Geçici  ve kısa bir süre için kurulacak olmasına rağmen kabine üyelerinin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Çünkü, 10 ve 17 Haziran'da yapılacak genel seçimlerin hazırlık süreci ve seçim kampanyası, bu geçici hükümet döneminde  gerçekleşecek.

Halen kesinleşmese de, bazı ipuçları bize Sarkozy'nin ilginç ve şaşırtıcı taktikler kullandığını gösteriyor. Kabinede en az yedi kadına yer vermesi beklenen Sarkozy'nin aklındaki başbakan adayının sendikalarla çok iyi ilişkileri olan muhafazakâr François Fillon olduğu söyleniyor. Bu arada, Başbakan Dominique de Villepin 15 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Chirac'a istifasını verdi. 2002 yılında Chirac'ın ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra dışişleri bakanı olarak atanan ve Avrupa Anayasası'nın geri çevrilmesinden sonra başbakan olan Villepin, yeni başbakan atanana kadar görevinin başında kalacak. Sarkozy'nin, dışişleri bakanlığı görevini Sosyalist Bernard Kouchner'ye teklif etmesi ise şaşırtıcı ve ortalığı karıştıran bir girişim oldu. Eski dışişleri bakanlarından sosyalist Hubert Védrine ile de temasta olduğu belirtilen Sarkozy'nin bu tavrı, hem kendi partisi hem de Sosyalistler tarafından eleştiriliyor. Örneğin, Sosyalist Parti lideri François Hollande, sağ hükümette yer alacak bir bakanın artık sosyalist değil sağcı bir bakan olarak değerlendirileceğini ifade ediyor. Görüştüğü sosyalistlerin sadece adı geçen isimlerden ibaret olmadığı belirtilen Sarkozy'nin muhalefetle birlikte çalışma girişimlerinin zekice planlanmış adımlar olduğunu söylemek gerek.  Seçildikten sonra halka hitaben yaptığı konuşmada "ben bütün Fransızların cumhurbaşkanıyım" diyen Sarkozy'nin her kesimden temsilciye kabinesinde yer vermesinin, muhalefetin hükümete yönelik olumsuz eleştirilerini dengeleyeceği düşünülebilir.
Dışişleri Bakanlığı teklif edilen ve geçmişte sağlık bakanı olarak görev yapan Bernard Kouchner, Sınır Tanımayan Doktorlar Derneği'nin kurucusu olup Kosova'da Birleşmiş Milletler temsilciliği yapmış saygın bir isim. Ancak Kouchner'nin en büyük özelliği, ABD'nin Irak müdahalesine karşı çıkmayan, ABD'ye yakın duran nadir siyasetçilerden biri olması. Fransız siyaset ve kültüründe hiçbir zaman köklü bir yer edinememiş olan "Amerikan yakınlığı"nı temsil eden Sarkozy'nin dışişleri bakanı olarak düşündüğü isim, Fransa'nın uluslararası düzlemdeki duruşunu ciddi biçimde değiştirme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

Sarkozy'nin kabinesi için düşündüğü diğer isimler arasında, nükleer enerji şirketi Areva'nın başındaki ve eski cumhurbaşkanlarından François Mitterand'ın danışmanlığını yapmış olan Anne Lauvergeon'un adının sanayi bakanlığı için geçtiği söyleniyor. Şimdiki Savunma Bakanı Michele Alliot-Marie'ye Güvenlik Bakanlığı'nın; eski başbakanlardan Alain Juppé'ye sürdürülebilir kalkınma, enerji, çevre ve ulaşımdan da sorumlu Ekonomik Strateji ve İstihdam Bakanlığı'nın teklif edildiği söyleniyor. Diğer taraftan Sarkozy'nin, cumhurbaşkanının dış politikayı birkaç danışmanla belirleme geleneğinden vazgeçerek bir Ulusal Güvenlik Konseyi'nin kurulmasını ve başına da Fransa'nın Vaşington Büyükelçisi Jean-David Levitte'in getirilmesini planladığı ileri sürülüyor. Yeni cumhurbaşkanının zekice bulunan bir başka girişimi ise kendisinin eski sözcülerinden olan göçmen kökenli Rachida Dati'yi göç ve ulusal kimlik işlerini bünyesine alacak İçişleri Bakanlığı görevine getirmek olacak. Aşırı sağı temsil ettiği gerekçesiyle büyük tepki gören, Müslüman göçmenleri kışkırtmakla ve hatta bazı yerlerde isyanların çıkmasına sebep olmakla suçlanan Sarkozy'nin bu bakanlığa, göçmen asıllı bir Müslüman'ı getirmesi, yine sosyal dengeler açısından başarılı bir hareket olacaktır.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!