Mehmet Ali Şahin'den HDP yorumu

Güncelleme Tarihi:

Mehmet Ali Şahinden HDP yorumu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2016 11:28

TBMM Eski Başkanı, Adalet eski Bakanı Şahin, tutuklu milletvekilleriyle ilgili konuştu. Şahin, "Bir milletvekili hakkında dava açılabilir ancak kesinleşene kadar milletvekilliğini yapmalıdır"

Haberin Devamı

Adalet Eski Bakanı, TBMM eski Başkanı Şahin dün Safranbolu'da düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Bir gazetecinin, daha önce HDP'li milletvekilleriyle ilgili tutuklanmasalar daha iyi olurdu, sözlerini anımsatması üzerine Şahin şöyle konuştu:

Tutuklanmasalar daha iyi olurdu, dedim. Hala aynı fikirdeyim. Niçin? Çünkü, ben Meclis Başkanlığı yapmış biri olarak şunu düşünürüm; gerçekten demokratik bir ülkede parlamento aritmetiği ölüm ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla ancak değişmelidir. Parlamentodaki 550 milletvekili var. Bu aritmetik zaman zaman değişebilir, azalabilir, ölüm ve kesinleşmiş mahkeme kararıyla. Aksi halde ne olur.? Yargı organlarının yasama organı üzerinde çok rahatlıkla vesayet kullanmasını doğru bulmam. Yani parlamento aritmetiğinin değişmesini yargı organlarının eline vermemeliyiz.

Haberin Devamı

İKTİDAR PARTİSİ VEKİLLERİ TUTUKLANSAYDI...

Diyelim ki şuanda iş başında bulunan hükumet bir kaç oy farkla güvenoyu almış bir hükumet olsaydı ve iktidar partisine mensup bazı milletvekilleri tutuklanmış olsaydı, parlamentoda muhalefet bir gensoru önergesi verseydi, parlamentoda kimi milletvekilleri tutuklu olduğu için azınlığa düşmüş olan bu hükumet düşerdi.

HABERAL KARARINI ÖRNEK GÖSTERDİ

Geçmişte parlamentoda bulunduğum dönemlerde bir-iki oyla güvenoyu almış olan hükumetler gördüm. Dolayısıyla bir milletvekili hakkında bir dava açılabilir ancak kesinleşene kadar milletvekillerinin milletvekilliklerini yapması gerekli. Mehmet Haberal kararında Anayasa Mahkemesi'nin bir görüşü var. Diyor ki: Milletvekilleri ceza evinde tutuklu. Ancak bu kişi ceza evindeyken milletvekili seçilmiş parlamenterlik yapamıyor.' Bir milletvekilinin parlamenterlik yapması önüne bir engel konmamalıdır, kesinleşmemişse hakkındaki hüküm.

Şimdi Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundular. Muhtemelen Anayasa Mahkemesi, Mehmet Haberal kararında olduğu gibi bunlarla ilgili, bu kişiler, 'henüz milletvekilidir, dolayısıyla milletvekilliği yapmaları asıldır' diyerek bir karar verirse tahliye edilirler.

Haberin Devamı

YAPILAN İŞLEMLERİ DOĞRU BULUYORUM

"Bu kişiler teröre destek veren kişilerdir, terörün arkasındaki kişilerdir ve bu kişiler dokunulmazlığı bazı dosyalardan dolayı kaldırıldığında 'biz gidip ifade vermeyeceğiz.' dediler ve devlete açıkça meydan okudular. Tabii ki devlet, ilgili kurumlar, savcılıklar, mahkemeler kendilerine meydan okuyan bu kişileri alıp, ifadelerini almalıdır" denileceğinin altını çizen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nitekim öyle yapılmıştır. O noktaya kadar yapılan işlemleri son derece doğru buluyorum. Bu tamamen yargı kararı, mahkemenin vermiş olduğu karar. Siyasi iradenin vermiş olduğu karar değil. Hukukçu ve eski Meclis Başkanı olarak parlamentoların üzerinde hiçbir vesayet olmaması, parlamentoların her türlü dış etkiden kurtulmuş olarak görevini rahat bir şekilde yapmalarının gerekli olduğuna inandığım için o beyanda bulundum."

Haberin Devamı

TÜRKİYE TERÖRE TESLİM OLMAYACAKTIR

Türkiye'nin her türlü terör örgütleriyle gerek yurt içinde gerek yurt dışında kapsamlı bir mücadele ettiğinin altını çizen Şahin, bir taraftan da ülkenin temel sorunlarını, halkın beklediği hizmetlerin yerine getirilmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. Türkiye'de yapılan terörle mücadelenin sadece ismi bilinen terör örgütleriyle mücadele olmadığını, bu terör örgütlerini Türkiye'ye karşı maşa olarak kullanan odaklarla, ülkelerle de mücadele ettiklerini vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupa Birliği ülkelerinden birinin meclisi geçtiğimiz gün karar alıyor; 'Türkiye'ye silah ambargosu uygulayacağız.' diye. Eğer gerçekten bu ülke ve tabi ki Avrupa Birliği ülkeleri, Avrupa Birliğinin temel değerlerine sahipse, samimi olarak bağımsız ve Avrupa Birliğiyle müzakere yapan bir ülkeye değil, o ülkenin yıllardır mücadele ettiği terör örgütlerine karşı bu ambargoyu uygulaması lazım. Fakat onlar terörle mücadele eden bir ülkeye silah ambargosu uygulama kararı alıyorlar. Bu onların iki yüzlülüğünü, samimiyetsizliğini gösteren çok çarpıcı bir tablodur.
Biz dilenci gibi onların kapısında uzun süre bekleyecek miyiz? Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki, 'Biz Avrupa kriterlerini Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz.' Ne demektir? O kriterleri alır Türkiye’de uygularız. İsviçre AB üyesi mi? Değil. Peki Avrupa Birliğinden geride mi insan hakları, demokrasi açısından? Değil. Demek ki, Avrupa kriterlerine sahip olmak için Avrupa Birliği üyesi olmak da şart değil. Yeter ki siz o kriterleri ülkenizde alın, benimseyin ve uygulayan. Bizim şuandaki yaklaşımımız budur. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Almazsanız almayın, bizim nezdimizde sizin almış olduğunuz o kararın hükmü yoktur.' şeklinde açıklamalar yaptı. Bana göre de doğru yaptı, milletimiz de idarecilerinden zaten öylesine bir emrivaki, tehdit karşısında idarecilerinden böyle bir duruş bekler. Cumhurbaşkanımızda, Başbakanımızda, Dışişleri Bakanımızda bu duruşu sergiliyor milletimiz adına."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!