Sabancı: Her gün ölüm korkusuyla yaşıyorum

Güncelleme Tarihi:

Sabancı: Her gün ölüm korkusuyla yaşıyorum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 1997 00:00

Haberin Devamı

Sakıp Sabancı'nın küçük kızı Sevil Sabancı, bu akşam TRT-2'de saat 22.30'da yayınlanacak ‘‘Ve Suare’’ programında ekrana gelecek. Sabancı, programda amcası Özdemir Sabancı'nın öldürülüşünden sonra artık kendisinin de ölüm korkusuyla yaşadığını anlatacak.

Sabancı Ailesi'nin gözlerden uzak kızı Sevil Sabancı, bu akşam konuk olacağı ‘‘Ve Suare’’de, yaşamdan beklentilerini, hayallerini, pişmanlıklarını, korkularını ve kendisi hakkında merak edilenleri açık yüreklilikle dile getirecek.

18 yaşında eğitim amacıyla gittiği İngiltere'de evlenip bir kız çocuğu annesi olan Sevil Sabancı, şimdi 24 yaşında. Yaklaşık üç yıl süren evliliği sona erince kızıyla ailesinin yanına dönen ve eğitimine Türkiye'de devam den Sabancı, şimde 4.5 yaşında olan kızı Melissa'yla birlikte yaşıyor ve tekstile ilgi duyduğu için YÜNSA'da çalışıyor. Sevil Sabancı, hayatında en değer verdiği şeyleri de, ailesi, kızı ve işi olarak sıralıyor.

Amcası Özdemir Sabancı'nın iki iş arkadaşıyla birlikte bir suikaste kurban gitmesi, Sevil Sabancı'nın hayatında derin bir iz bırakmış. O tarihten bu yana ailesi ve kendisi için sürekli bu korkuyu taşıdığını belirten Sevil Sabancı, duygularını anlatırken heyecanını bastıramıyor, ‘‘Olayın ilk günlerinde, evimin banyosunda bile yalnız kalamıyordum. Artık korumasız hiçbir yere gidemiyorum. Kızım Melissa'nın hayatında zorunlu olarak bir polis var. İleride kızımın ruh sağlığına bu durum nasıl bir etki yapacak bilemiyorum. Ama bu olayın ailemiz için büyük bir haksızlık olduğunu, bunu hak etmediğimizi düşünüyorum. Bu olayın faillerinin bulunamayışından ötürü de devlete kırgınım’’.

Henüz küçük bir çocukken kuzeni Güler Sabancı'ya hayranlık duyduğunu ve başarılı bir iş kadını olma hayali kurduğunu belirten Sevil Sabancı, bu hayalini, yaşamının bundan sonraki döneminde gerçekleştirmek için var gücüyle çalışmaya kararlı. Biten evliliğiyse, onda reddedemediği bir düş kırıklığı yaratmış. Yaşanması gerekenlerin önüne geçilemeyeceğini düşünen Sabancı, kısacık yaşamına sığdırdıklarından da dersler alıyor ve artık hayata daha olumlu bakıyor. Sevil Sabancı'nın en büyük üzüntüsüyse, spastik ağabeyi Metin'in bir gün ayağa kalkıp, onun boynuna sarılamaması. Belki de bu yüzden, sağlığın hayattaki en değerli hazinemiz olduğuna inanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!