Ruhsatlı cinayetler

Güncelleme Tarihi:

Ruhsatlı cinayetler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 1998 00:00

Haberin Devamı

Silaha meraklı bir milletiz. ‘‘Güvenlik’’ gerekçesiyle alınan silahlarla önünde sonunda kan dökülüyor. Önlem alınmazsa daha çok can da yanacak. Emniyet'in verdiği rakamlar korkunç... Hızlı silahlanma sonucu ruhsat sayısı 909 bine ulaşmış. Ruhsatsızlar da cabası. Son 7 yılda 4 bin 460 kişinin öldürülmesi, 14 bin 225 kişinin de yaralanması olayın vahametini somutlaştırıyor.

İstatistikler ateşli silahlarla ölüm ve yaralama olaylarında, Susurluk kazasıyla simgeleşen 1996 yılında inanılmaz bir patlama yaşandığını belgeledi. Emniyet'in istatistiklerine göre, 1995 yılında ruhsatsız silahla işlenen cinayet sayısı 167 iken, 1996 yılında 807'ye fırladı. Silahla yaralama ise aynı yıllarda 540'dan 2981'e ulaştı. Meskun mahalde silah atma suçu da 1996 yılında yaklaşık 5 kat arttı.

ÇETE YAKALANDI OLAY AZALDI

1996'nın Haziran ayında Söylemez Çetesi, Temmuz ayında Kocaeli Hadi Özcan Çetesi, Ekim ayında Hakkâri Yüksekova Çetesi'nin yanı sıra birçok organize suç örgütünün yakalanmasının ardından 1996'da 1032'ye ulaşan silahlı ölüm olayı 1997'de 801'e, silahla yaralama olayları da 3 bin 871'den 2 bin 618'e düştü.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verileri, son 7 yılda 4 bin 460 kişinin silahla öldürüldüğünü, 14 bin 225 kişinin de kurşunla yaralandığını ortaya çıkardı. Türkiye'de asker, polis ve korucuların sahip olduklarının dışında 609 bin ruhsatlı silah var. Bu silahlardan 235 bin 94'ü taşıma ruhsatlı. 220 bin polis, yaklaşık 60 bin muvazzaf asker ve 20 bin civarında köy korucusu da hesaba katılırsa ruhsatlı tabanca sayısı 909 bini buluyor.

RUHSATLI SİLAHLA 887 CESET

Ruhsatlı silahların da pek çok olayda kullanıldığı ortaya çıktı. Verilere göre, sadece 1997 yılında 205 kişi ruhsatlı silahlarla öldürüldü. Son 7 yılda ise 887 kişinin ruhsatlı tabancalarla öldürüldüğü anlaşıldı. Geçen yıl sadece ruhsatlı silahlar, 5 bin 625 asayiş olayında kullanıldı. Bu olaylar, meskun mahalde ateş etme, ateşli silahlar yasasına muhalefet ve diğer asayiş olayları olarak sıralandı. Yine geçen yıl ruhsatsız tabancalarla 16 bin 206 asayiş olayı işlendi.

Başhekim: İmza atarken vicdanımız sızlıyor

Konya Numune Hastanesi Başhekimi Nedim Ulugülyağcı, ‘‘Silah ruhsatı için imza atarken vicdanımız sızlıyor’’ dedi. Dr. Ulugülyağcı, Türkiye'de neredeyse her önüne gelenin silah ruhsatı aldığını belirterek, yasanın en kısa sürede değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Ruhsat alabilmek için kendilerine sadece Konya'dan günde ortalama 25 kişinin başvurduğunu belirten Nedim Ulugülyağcı şunları söyledi: ‘‘Biz doktorlar olarak sağlıklı kişilerin silah ruhsatı alabilmeleri için imza atıyoruz. Ancak, imza verdiğimiz kişiler, psikolojik olarak her an kendilerini kontrol edemeyebilirler. Bunun örnekleri masum yavruların ölümüne neden olan piknik magandaları. Bu tür haberleri izlerken tüylerimiz diken diken oluyor. Bizler de silah ruhsatına attığımız her imza için inanın huzursuzluk duyuyor ve vicdan azabı çekiyoruz.’’

Ne eğlence ama...

Ya asker uğurluyor ya da maç sonrası galibiyet sevincini yaşıyor fotoğraftaki silahlı vatandaş. Hepimizin aşina olduğu bir görüntü... Ruhsatlı mı bilemiyoruz ama kişisel güvenliği için alıyor silahı. Sonra da ‘‘eğlence’’ amaçlı başlıyor kullanmaya... Anadolu düğünlerinin de vazgeçilmez ‘‘kutlama’’ aracı silahlar kuşkusuz... Düğün kutlaması yapan amcaoğlunun kurşunuyla ölen damat hafızalardan silinmedi henüz. Piknikteki magandanın 13 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatını noktalaması da... Üsküdar'da üniversite adayı bir lise öğrencisinin kafasından aldığı kurşunla ağır yaralanması da... Hızlı silahlanma durdurulmadan bu olayların son bulması da pek mümkün görünmüyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!