Roth: Ekonomik yardımlar, panzerden iyidir

Almanya Federal Meclisi İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komisyonu Başkanı Claudia Roth, Türkiye'de bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının giderilmesinin de AB adaylığı konusunda olumlu etkisi olacağını belirterek, "Azgelişmiş bölgelerdeki bazı projelere ekonomik desteğimiz söz konusu. Ekonomik yardımlar yapılan panzer yardımlarından daha iyidir" dedi. Roth, Diyarbakır, Batman ve Mardin'de yaptığı geziyi tamamladıktan sonra, komisyon üyeleri Hıristiyan Birlik Partisi milletvekili (CDU) Monika Brudlewsky ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) milletvekili Angelika Graf ile birlikte Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi.

Claudia Roth, Türkiye'de yaptıkları bir haftalık ziyaretin, Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB) ve Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ilerleme raporu çerçevesinde Türkiye'deki demokratikleşme ve insan hakları konusuna ne gibi katkıda bulunabilecekleri amacıyla olduğunu söyledi. İnsan hakları ve demokratikleşme konularının ülkelerin içişleri olmadığı ve bu yaklaşımın görüştükleri Türk yetkilliler tarafından da dile getirildiğini kaydeden Roth, "Sayın Yılmaz ve OHAL Valisi'yle yaptığımız görüşmelerde insan haklarının içişlerine karışmak olmadığını, tam tersine demokratikleşmeye olumlu bir katkısı olduğu dile getirildi" diye konuştu. KOB ve Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ilerleme raporunda öngörülen sosyal, kültürel ve ekonomik haklar, bölgesel farklılıklar konusunda katkıda bulunabileceklerini söyleyen Roth, "Örneğin, Diyarbakır Belediyesi'nin atıksu projesine Almanya olarak yardımda bulunuyoruz. Erzurum'daki kanalizasyon projesini de desteklemeyi uygun gördük. Bize göre ekonomik yardımlar yapılan panzer yardımlarından daha iyidir" diye konuştu. KOB ve ilerleme raporunda da değinilen anadilin korunması, geliştirilmesi ve eğitim hakkına sahip olma hakkını yetkililerle görüşmelerinde gündeme getirdiklerini belirten Roth, "Türkiye gibi bir ülkede hakların tanınmasını bir tehdit değil, bir zenginlik olarak görüyoruz" dedi.

Roth, Türkiye'de demokratikleşme ve kültürel haklar konusundaki tartışmaların demokratikleşmenin en canlı örneğini oluşturduğunu ifadeederek, "Bu tartışmaların demokratikleşme ve hukuk devletini getireceğine inanıyorum. Sorunların tartışılması çok önemli bir gelişme. Burada, sayın Yılmaz'ın sözüne atıfta bulunarak, ben de AB'yegiden yol Diyarbakır'dan geçer diyorum" diye konuştu.

Türkiye'deki temasları sırasında buradaki Alman vatandaşlarının ikamet ve çalışma izniyle ilgili sorunların da gündeme getirdiklerini kaydeden Roth, bu konuda reform yapılması gerektiğini söyledi.

Roth, bir soru üzerine de "Kıbrıs'ta aracılı görüşmelerin kesilmemesi gerektiği" yanıtını verdi.

"Hasankeyf'i koruyalım"

SPD milletvekili Graf da bölgesel dengesizliklerin üstesinden gelmenin de Türkiye'nin AB üyeliği yolunda önemli olduğunu belirterek, "OHAL bölgesinde durumun gayet iyi olduğunu gördük. Bu olaylar tamamen sona erdikten sonra OHAL'in diğer illerde de kalkmasını umarım" dedi. Hasankeyf'teki tarihi mirasın nasıl korunacağı yolunu da araştırdıklarını ifade eden Graf, "Bu, hepimizin kültürel mirasıdır ve burayı korumalıyız" diye konuştu.

CDU milletvekili Brudlewsky de 40 yıl boyunca Demokratik Almanya'da yaşadığını ve polisin gözünü sürekli sırtında hissettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Biz Türk polisine ve polisin güvenliğimizi sağlamasına karşı değiliz. Bunun basında niye böyle yanlış yansıtıldığını anlayamadım. Seyahatimiz sırasında denetlenmek istemememizin anlayışla karşılanmasını istiyorum."