Rekora gidiyor

Güncelleme Tarihi:

Rekora gidiyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 1998 00:00

Haberin Devamı

Aldığı ödüllerin her birinin kendisine ayrı bir gurur verdiğini söyleyen Gülgün Feyman ‘‘Bir yılı iyi koştuğunuz zaman takdir görüp ödüllendirilmek kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar müthiş bir duygu. Her ödül alışımda içimi tatlı bir hüzün kaplıyor’’ diyor.

Altı yıldır üst üste ‘‘Altın Kelebek Televizyon Yıldızları En İyi Spiker Ödülü’’nü alarak rekora giden Gülgün Feyman, meslek yaşamına 20 yıl önce Erzurum Radyosu'nda başladı. Burada 3 yıl çalıştıktan sonra 1980 yılında Ankara'da Türkiye Radyoları sınavını kazanarak kadrolu eleman oldu. 13 yıl TRT'nin her kademesinde hizmet veren Feyman, 9 yıl radyoda, yaklaşık 5 yıl televizyonda haber spikeri olarak görev yaptı. 1990 yılında TRT'den ayrılan Gülgün Feyman, 3.5 yıl Star'da, 2.5 yıl Show TV'de çalıştıktan sonra 1996 yılında büyük bir transferle yeniden Star'a geri döndü.

Feyman, 21 yıllık meslek yaşantısının birer takdiri olduğunu söylediği ödülleri almasını sağlam alt yapısına ve TRT'de yetişmiş olmasına bağlıyor. Mesleğe en alt basamaklardan başladığını ve bu nedenle halen bayrağı kendisi gibi TRT'de yetişmiş spikerlerin taşıdığını söyleyen Feyman, ‘‘Mesleki performansınız güçlüyse, temel iyiyse üstüne katlar çıkabilirsiniz. Ben iyi ki aba altından sopa yiyerek bugünlere gelmişim. Şimdilerde maalesef okuduğu bültenden haberi olmayan insanlar bu işi yapıyor. Bizler ne yazık ki mesleğimizi emin ellere teslim edemeyeceğiz. Yeni gelenler iki günde bu işte iyi olduklarını düşünmeye başlıyor.

Oysa ben meslekte 21. yılımı geride bırakıyorum, ama hâlâ en iyiyim diyemiyorum. Bu işte önemli olan amatör bir ruhla profesyonelce çalışabilmek’’ diyor.

Feyman'a göre çok kötü konuşan bir gençlik var. Argo kelimeler çok fazla kullanılıyor. Dilimizi korumak adına hiçbir çaba gösterilmiyor. Feyman'ın bu mesleği seçecek gençlere bazı öğütleri var: ‘‘Her şeyden önce iyi bir spikerin diş yapısının düzgün ve ses tonunun doğuştan güzel olması gerekiyor. Sesinin terbiye edilmesi ve Türkçe'yi çok iyi konuşabiliyor olması lazım. Bu işi yapacak olan kişinin birikimi olmalı. Gazeteleri okumalı, köşe yazarlarını çok iyi takip etmeli. Çağdaş bir beyin yapısına sahip olmalı. Eleştiriye açık olmalı. Çünkü insanı bir ileriye her zaman eleştiri iter. Bu iş bir usta çırak ilişkisidir; bunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Tartışma programlarına katılmalı ve bol bol şiir okumalılar. Ben başarımı bütün bu saydıklarıma ve arkamdaki güçlü ekibime borçluyum. İnsanlar ekipleriyle büyüyorlar. Tarafsız habercilik anlayışı da çok önemli.’’

Trafik kazaları nedeniyle kolunu bacağını kaybetmiş insanları, yolsuzluk haberlerini okumaktan bıktığını söyleyen Feyman, insanlarda gelecek endişesi olduğunu söylüyor. Bugün Türkiye'de gelecek vaat eden spiker sayısının yok denecek kadar az olduğunu belirten Feyman, spikerliğin okulunun TRT olduğunu söylüyor. Ayrıca bugün spikerlik mesleğinin saygınlığını yitirdiğini düşünüyor. Hafta içi iş günlerini İstanbul'da, hafta sonlarını ise Ankara'da 13 yaşındaki ikizleri Meriç ve Pelin ile geçiren Feyman, boş vakitlerini en büyük hobisi olan yabancı dillerle ilgilenerek geçiriyor. Feyman, spikerliği bıraktığı zaman bir talk-show ya da haber program hazırlayıp sunmayı planlıyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!