Reklam üniversiteye el uzatıyor

Güncelleme Tarihi:

Reklam üniversiteye el uzatıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

9 Mayıs'ta Kahire'de yapılan 36. IAA (International Advertising Association/ Uluslararası Reklamcılık Derneği) Dünya Kongresi'nde Pınar Kılıç adlı bir Türk, delegelerin oylarının tamamını alarak IAA Avrupa Başkanlığı'na seçildi. Pars/McCann-Erickson reklam ajansının Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı olan Kılıç, 30 yıldır reklam sektörünün içinde. Daha önce Uluslararası Reklamcılık Derneği'nin yönetim kurulu üyesiydi, şimdi Avrupa Başkanı. Peki ne yapacak? Profesyonel kadroların yetiştirilmesi için üniversiteler ile olan resmi işbirliklerini Türkiye'de ve Avrupa ülkelerinde çoğaltacak. Ticari iletişim özgürlüğü içerikli üniversitelerarası yarışmaları hızlandıracak. Bilgi paylaşımı ve eğitim çalışmalarına öncülük etmek için Avrupa'da staj ve mübadele programlarına yoğunlaşacak. Kılıç, başkanlığıyla ilgili sorularımızı cevapladı.

İlk Türk Başkan

AB'ye dahil olamayan bir ülkeden başkan seçilmek nasıl birşey?

- Seçilen ilk Türk başkanıyım. Bana birbuçuk ay önce teklif geldiğinde şaşırdım. ‘‘Avrupa Birliği'ne dahil değiliz. Bir sorun çıkarır mı’’ diye düşünmedim dersem yalan olur. Ama Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Birliği'ne dahil olmayan bir ülkeden gelen bir başkan olarak Avrupa Birliği'ndeki yasaklamalara karşı duracağım. Biraz ironi gözüküyor ama öyle olacak. 2000 yılında Londra Dünya Kongresi'nde başkanlığı bırakıyorum. O zamana kadar hayalim gerçek olacak.

Başkanlığınızdan hoşnut olmayanlar var mı?

- Hiç kimse bana birşey demedi ama hoşnut olamayanlar da var tabii. Bütün bölge müdürlerinin içinde olduğu icra komitesi üyesiyim aynı zamanda. Bu yüzden biliyorum. Bu işlerin bütün dünyada yürütülmesiyle ilgili sorumluluğum da var. Geçen nisan ayında da IAA'nın olağan genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulu belirlendi. Yönetim kurulu üyesi seçildim. Şimdi iki titrim oldu. Uluslararası Yönetim Kurulu üyeliği ve Avrupa Başkanlığı.

Pınar Kılıç reklamdan vakit bulursa ne yapar?

- Pınar Kılıç, birbirleriyle ters olan iki hobi ile uğraşır. Birincisi futbol. Vallahi palavra falan değil. Türkiye Futbol Federasyonu'nun Dış İlişkiler Komitesi üyesiyim. Daha çok genç takımlardan sorumluyum. Genç takımlarla turnuvalara gidiyorum. İki Avrupa Şampiyonluğu ve bir Avrupa ikinciliği yaşadım onlarla. Büyük bir zevkti benim için. İkincisi ise klasik müzik. Amatör orkestra şefiyim. Dört başı mamur bir orkestra yönetmeyi istiyorum. Rüya belki ama büyüyünce orkestra şefi olmak istiyorum.

Avrupa Başkanlığı'ndan önce Türkiye'de reklam konusunda önemli isimlerden birisiniz. Reklam işine nasıl başladınız?

- 1968 yılıydı. Üniversitenin son sınıfında mıyım, master yaparken mi bilmiyorum, şirket kurdum. Bir piyasa araştırma şirketi olarak başladık işe. Türkiye'nin en büyük şirketlerine araştırmalar yapıyorduk. Bu araştırmaları yaparken birşey gördük. Yaptığımızın çoğu reklamla ilgili pazarlama araştırmaları idi. Baktık ki, reklamda araştırmadan daha fazla para var. Ama piyasada devler vardı. Biz de gidip yabancı bir şirketle işbirliği yapalım, dedik. Türkiye'nin en fazla müşterisi olan firma ile yazıştık. Mektupta ‘‘Müşterim yok, elemanım yok, param da yok gelin ortak olalım’’ dedim. ‘‘Kim bu deli?’’ diye kalkıp beni görmeye geldiler. O günden beri reklam dünyasının içindeyim.

Uluslararası Reklamcılar Derneği, dünyada reklamla uzaktan yakından ilgisi olan tüm kuruluşları biraraya getiren uluslararası bir çatı herhalde?

- Evet. Dünyada hem reklamvereni, hem reklam ajansını, hem de medyayı bünyesinde barındıran başka bir kuruluş yok. 60 yıl evvel New York'ta kuruldu. Dünyada 3600'den fazla üyemiz var. Az bir rakam değil. 95 ülkede varız. Kar amacı gütmüyor, Birleşmiş Milletler'e bağlı ve oy verme hakkı yok. Avrupa Parlamentosu'nda da çok etkin. Tüm reklam sektörünün üç sacayağını teşkil eden kurumların hepsi burada var. Akla gelebilecek dev medya kuruluşları, dev halkla ilişkiler şirketleri ve dev reklamverenlerin hepsi bu kuruluşun içinde. Hatta biraz da tevazu gösteriyoruz. ‘‘Tüm dünya reklam sektörü harcamalarının yüzde yüzünü temsil ediyor’’ dememek için ‘‘harcamaların yüzde 99.9'u bizden geçer’’ diyoruz.

KISITLAMA OLMAMALI

IAA üç sacayağının hakimliğini mi yapıyor?

- Reklamla ilgili herhangi bir yasa ya da bir tebliğ çıkacaksa daima IAA'ya danışılır. Sigara reklamlarında olduğu gibi. IAA kalkıp da bir iki ajans arasında ya da reklamverenle medya arasında anlaşmazlığa çözüm bulmaz. Yani hakimlik görevi yapmaz. IAA'nın görevi reklamın değerine ağırlık vermektir. Reklam hiçbir şekilde kısıtlamaya uğramamalıdır. Eğer reklamı, tanıtımı yapılan ürünün üretimi yasal ise -örneğin sigaradaki gibi ürün zararlı ise üretilmemeli, üretiliyorsa- dernek şunu bunu kısıtla demez. İkincisi ticari iletişim özgürlüğünün kısıtlanmasına karşıdır. Her kısıtlanan ticari iletişim özgürlüğü, tüketicinin seçme hakkını ve özgürlüğünü kısıtlamak demektir. IAA, kişisel gelişme ile uğraşır. İhtiyaç duyulan çağdaş profesyonel kadroların yetiştirilmesi için bilgi paylaşımı ve eğitim çalışmalarına öncülük eder. Yani bu mesleğe gönül vermiş insanların eğitimi ve mübadelesi ile uğraşır. Bir de reklam özdenetimi uygulamasının yaygınlaştırılmasını sağlar.

IAA, Türkiye için neler yaptı peki?

- Geçen yıl IAA Türkiye Komitesi altında bir Gençlik Grubu örgütledik. IAA'ya bağlı gençlik örgütlerinin sayısı Türkiye grubunun katılımıyla 18'e ulaşmış oldu. Grup, o yıl ‘‘Ticari İletişim Özgürlüğü Paneli’’ düzenledi. Katılım herkese açık ve ücretsizdi. Panelde reklam, halkla ilişkiler ve medya dünyasının ileri gelenleri konuştu. Düşünce özgürlüğü ile ticari iletişim özgürlüğünün felsefesi olarak kesiştiği noktayı dile getirmeye çalıştık. Sonra Türkiye'de üniversitelerarası yarışma yaptık. Üniversiteler katıldı. Ticari iletişim özgürlüğü üzerine kendilerine bir tez verdik. Üniversiteler sunum yaptı. İçlerinden Bilkent Üniversitesi kazandı. Bilkent Üniversitesi'ni dünya kongresine götürdük ve orada takdim yaptılar.

Böyle kuvvetli bir derneğin Avrupa Başkanı seçilmek için herhalde iyi bir elemeden geçtiniz?

- Evet. Büyük bir elemeden geçiriliyor. İlk önce ülkeler bildirilir. Sonra her bölgede seçme komitesinden sorumlu bir kişi vardır. O kişi eler. Ondan sonra da icra komitesi karar verir. 90'a yakın ülkedeki temsilciliklere adaylarınız kimlerdir diye birer yazı gitti. Benim adım verilmiş. Dernek, Avrupa, Asya/ Pasifik, Latin Amerika, Orta Doğu, Afrika, Kanada ve Amerika olmak üzere beş ayrı bölgeye bölünmüş. Ben Avrupa'nın müdürü oldum.

YARIŞMA YAPACAĞIZ

Derneğin Avrupa'da ne kadar üyesi var?

- 1500'e yakın. Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Güney Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Hollanda, Macaristan, İrlanda, İsrail, İtalya, Norveç, İspanya ve İngiltere başta olmak üzere toplam 35 Avrupa ülkesi bize bağlı olacak. Avrupa o kadar homojen değil. Latviya'dan da üye var. Almanya'da da. Tataristan, Azerbeycan da bizim bölgede. Keza İngiltere de öyle. Tabii beklentiler ve kültürler farklı.

Bu heterojenlik işinizi hayli zorlaştıracağa benziyor.

- Zorlukları ben de yeni öğrenmeye başlayacağım. Uzun yıllardır bölge müdürleri biraraya gelmemiş. Onları toplayıp beklentilerini öğrenmek istiyorum. Bazı ülkelerde problemlerin olduğunu biliyorum. Onları toparlamam lazım. Bu ülkelerdeki üye sayısının artırılması, üniversitelerle işbirliğinin çoğaltılması faaliyetlerinin üzerinde duracağım.

Türkiye bu başkanlığınızdan nasıl faydalanacak?

- Türkiye'de Anadolu Üniversitesi ile resmi işbirliğimiz var. Bu üniversitenin öğrencilerinin sınav soruları ve ders programlarını IAA gözden geçiriyor. Bir veya iki üniversite daha seçeceğiz Türkiye'de. Aynı zamanda başka ülkelerde de bunu çoğaltmak istiyoruz. Özellikle Avrupa ülkelerinde de bunları çoğaltacağız. Üniversitelerarası yarışmayı da daha da genişleteceğiz. Avrupa'da girmeyen ülkeler var onları da sokacağız.

Sadece bu kadar mı?

- Avrupa'da bir de staj ve mübadele programlarımız var. Hızlandırmamız lazım. İyi gidiyor ama daha da hızlı olması gerek. Üniversitelerarası yarışmayı seneye de yapacağız. Öğrencileri uluslararası toplantıya seneye de götüreceğiz. Avrupa'daki uluslararası staj programı yeni başladı. Yakında Zagrep'te bir toplantı olacak biraraya geleceğiz.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!