Refah, son sözünü söyledi

Güncelleme Tarihi:

Refah, son sözünü söyledi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 1997 00:00

Haberin Devamı

RP, hakkındaki kapatma davasında son savunmasını dün verdi. Üç aydır üzerinde çalışılan ve ekleriyle birlikte 5 bin sayfayı aşan son savunmada, Refah Partisi'nin, ‘‘Laikliğe aykırı eylemlerin odağı’’ olmadığı, aksine ‘‘Laikliğin teminatı’’ olduğu iddia edildi.

RP, hakkındaki kapatma davasında son sözünü söyledi. RP, üç aydır üzerinde çalıştığı ve ekleriyle birlikte 5 bin sayfayı aşan son savunmasını, dün Anayasa Mahkemesi'ne verdi. RP'li Mehmet Ali Şahin, Ali Oğuz ve Şeref Malkoç tarafından, kendilerine tanınan sürenin dolmasına saniyeler kala verilen son savunmada, RP'nin, ‘‘Laikliğe aykırı eylemlerin odağı' değil, ‘‘Laikliğin teminatı’’ olduğu belirtilerek şöyle denildi:

‘‘Başsavcı, sanki RP işini gücünü bırakmış, tek işi olarak laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline gelmiş iddiasında. Bizim, laiklikle, Cumhuriyetin temel ilkeleriyle en ufak bir alışverişimiz ve bir ihlalimiz sözkonusu değil. RP, bu anlamda bir suç odağı değil, olsa olsa halka hizmet odağı olmuştur.’’

Savunmada, Genelkurmay bünyesinde irticayla mücadele amacıyla kurulan Batı Çalışma Grubu'nun hazırlayıp, Anayasa Mahkemesi'ne ulaştırdığı raporun da kanıt niteliği taşımadığı öne sürüldü. Savunmada, kamuoyunda büyük yankı uyandıran, RP lideri Necmettin Erbakan'ın, Başbakanlık Konutu'nda tarikat liderlerine verdiği iftar yemeği de, ‘‘Parti değil, hükümet faaliyeti’’ olarak nitelenerek, ‘‘Partiyi bağlamayacağı’’ iddia edildi. Aynı şekilde, RP'li Adalet eski Bakanı Şevket Kazan'ın, ‘Kudüs gecesi'yle ilgili davanın sanığı RP'li Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ı, cezaevinde ziyareti de, yine hükümet faaliyeti olarak nitelendi. Erbakan'ın, iktidara, ‘‘Kanlı mı yoksa kansız mı’’ geleceklerine ilişkin sözleriyle de demokrasiyi savunduğu iddia edildi. Bu sözlerin laiklikle de bir ilgisinin bulunmadığı öne sürülen savunmada, ‘‘Çünkü laikliği ihlal, mevcut düzenin yerine İslami esaslara dayalı bir düzen getirmeyi istemektir. Burada böyle bir şey sözkonusu değil’’ denildi. TCK'nın 163'üncü maddesinin kaldırılması nedeniyle, Erbakan ile Şevki Yılmaz, İbrahim Halil Çelik ve Hasan Hüseyin Ceylan'ın laikliğe aykırılıktan cezalandırılamayacağı da savunularak, ‘‘Kişilerin cezalandırlamadığı bir eylemden dolayı parti de cezalandırılamaz’’ denildi. Bu arada RP Grup Başkanvekili Temel Karamollaoğlu, partisiyle ilgili karar öncesinde, ‘‘Bugün yargılayanlar, yarın tarih ve halkın vicdanında kendileri de yargılanır’’ sözleriyle Yüksek Mahkeme üyelerini üstü kapalı uyardı.

Son savunma çoğaltılarak, üyelere dağıtıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi Raportörüne gönderilecek. Raportörün raporunu sunmasının ardından ‘sözlü savunma' aşamasına gelinecek. Daha sonra belirlenen bir günde Erbakan ile bir parti yetkilisi sözlü açıklamalarda bulunacak. Sözlü savunma tutanaklarının Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından incelenmesinin ardından kapatma davası gündeme gelecek. Kapatma davasının en geç 1.5-2 ay içinde karara bağlanacağı bildirildi. Yaş haddinden 31 Aralık'ta emekliye ayrılacak olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden için bu kararın ‘jübile kararı' olma özelliği taşıyacağı da kaydediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!