Güncelleme Tarihi:

ETİLER Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde dün sabah yaşamını yitiren 89 yaşındaki Siyaset bilimci ve tarih profesörü Mete Tunçay için Levent’teki Afet Yolal Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Tunçay’ın ailesi, yakınları ve dostları ile Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy katıldı. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Tunçay’ın naaşı, cenaze aracına konuldu. Mete Tunçay’ın cenazesi, Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.
27 Haziran 1936’da İstanbul’da doğan, 1954’te Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesi’ni, 1958’de ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni tamamlayan Mete Tunçay, 1961’de özgürlük kavramı üstüne yazdığı tezle doktora derecesini aldı. Siyasal düşünceler tarihi disiplininin Türkiye’de gelişmesine katkıda bulunmuş bir akademisyen olarak öne çıkan Tunçay’ın ‘Türkiye’de Sol Akımlar’ ve ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması’ adlı kitapları, önemli eserleri arasında yer aldı. Ayrıca ‘Tarih ve Toplum’ dergisi ile tarih dergisi ‘Toplumsal Tarih’in yayımlanmasına ve Tarih Vakfı’nın kurulmasına öncülük etti.
EMERİTUS PROFESÖR
Kültür Bakanlığı Yayınlar Daire Başkanlığı ve Milli Kütüphane’de müşavirlik gibi önemli görevler üstlenen Prof. Dr. Mete Tunçay, aynı zamanda hem Ankara hem de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde de uzun yıllar görev yaptı. 1996 yılında kurulan İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nün kurucu başkanı olan ve aynı bölümdeki görevine emeritus profesör unvanıyla devam eden Tunçay, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir hayatını huzurevinde sürdürüyordu.
MESLEKTAŞLARI VE ÖĞRENCİLERİ YASTA: TENEFFÜSTE BİLE DERS VERİRDİ
Prof. Dr. Tunçay’ın vefatını duyuran eski öğrencisi ve 45 yıllık dostu İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan, hocasını şu sözlerle anlattı:
“Önce 1981 yılında karşısına öğrenci olarak oturduğum hocam, sonra ağabeyim, yoldaşım, akıl hocam ve 45 yıllık dostumdu. Mete Hoca’nın Mülkiye’deki son öğrencilerindenim. İkinci sınıfta Siyasal Düşünceler Tarihi dersimize geldi. Mete Hoca dersi heyecanla anlatırdı, dersteki tutumu, anlatımı ve verdiği örnekler çoğumuzda bir merak uyandırırdı. Yalnızca siyasal düşünceler tarihini anlatması değil, dersi eğlenceli kılacak misalleri de çok çarpıcı olurdu. Derslerinde söz hakkı verir, değişik fikirlerin ifadesine zemin hazırlar, ortam yaratırdı. Fikirlerin ifade edilmesine değer verdiği gibi tahammül edilmesini önemser, hakaret edilmesine de müsaade etmezdi. Bilgimizle ukalâlık etmemize kızar, ama hava atmamıza da izin verirdi. Bir öğrenci için edindiği bir bilginin havasını atmak, buna izin verilmesi çok hoş bir duygudur. Ders arasında, teneffüslerde sınıftan ayrılmaz, sınıfın kapısında bizlerle sohbet ederdi ve biz de onun etrafını kuşatarak sorular sorardık. Hocalığı teneffüste de sürerdi. Sınıfta herkesin içinde soramayacağımız soruyu orada soracağımızı bilirdik. Kendisi buna zemin hazırlardı. Ham gençlik sorularına bile, incitmeden espriyle yanıt verirdi. Adam yerine konulduğumuzu hissetmek, özgüvenimizi arttırırdı. Benim gibi liseyi dört ayrı şehirde okumuş taşralı mahcubiyete sahip birinin kendine güveninin gelmesinde çok büyük katkısı olmuştur. Karşınızda sizi azarlamayan, küçümsemeyen, tepeden bakmayan, sorduğunuz soruya değer veren hocayı bulunca siz de kendinize çeki düzen verirsiniz ve soru sorma cesareti edinirsiniz. Hakaret olmadığı sürece her türlü eleştiriye açıktı.
AKADEMİK AHLAK KONUSUNDA ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK
Mete Hoca’nın Türkiye’de eleştirel tarihin kurumlaşmasında çok önemli bir işlevi oldu. 1983’te İletişim Yayınları’ndan Tarih ve Toplum dergisini çıkarmıştı. Sonra da Tarih Vakfı’nda halâ yayınlanmakta olan Toplumsal Tarih dergisini çıkardı. Her iki dergi de Türkiye’de popüler tarih dergiciliği anlayışını değiştirdi, bizim kuşağın yetiştiği, adeta içinden çıktığı dergiler oldu. Mete Hoca’nın ilk önemli eseri olan ve 1967’de yayınlanan Türkiye’de Sol Akımlar kitabı birçok bakımdan farklı ve değerlidir. Mete Hoca ortak çalışmaya çok önem verir. Batı’da Siyasal Düşünceler Tarihi ve Sosyalist Siyasal Düşünceler Tarihi derlemeleri bunun en güzel örneklerindendir. Ayrıca derlemeleri gibi kendi eserlerinde de bilginin kişisel sır ve marifet değil, kolektif bir eylem olduğunu kanıtlarcasına, kimden hangi kaynağı almışsa muhakkak belirtir, teşekkür eder. Dolayısıyla ondan hem araştırma yapmanın titizliği ve yöntemi hem de akademik ahlâk konusunda çok şey öğrendik.
ONU ÇOK ÖZLEYECEĞİM
İkinci önemli kitabı 1981’de darbe döneminde yayınlanan ve Cumhuriyet’in ilk 10 yılına o güne kadar olmadığı şekilde, eleştirel ve akademik olarak bakan Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931 adlı eseriydi. Mete Hoca her zaman adil olmaya çalışır, emeğin hakkını teslim eder. Teşekkür etmeyi de özür dilemeyi de bilir. Ayaklı düzeltmendir, anonsları dinlerken bile yapılan yanlışları kendi kendine söylenerek düzelttiğini yakaladığım çok olmuştur. Hatalarını kabul etmek konusunda hiç tereddüt etmez. İnandığı değerler konusunda da iki yüzlü değildir. Verdiği emeğe ne kadar layık olmuşumdur bilmiyorum ama kendimi, Mete Tunçay gibi bir hocanın öğrencisi olduğum için şanslı sayarım. Çeşitli vesilelerle kendisine minnettarlığımı ifade etme fırsatı buldum. Onu çok özleyeceğim.”
DUAYEN BİR İSİMDİ
Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş (Çukurova Üniversitesi): “Alanımızın duayen hocası, çalışkanlığıyla Türk siyasi tarihi literatürüne önemli katkılarda bulunan, ‘Eleştirel Tarih Yazıları’ kitabının editörlüğünü yapmaktan onur duyduğum Prof. Dr. Mete Tunçay hocamızı kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dilerim.”
İLHAM VERİCİYDİ
Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak (Üsküdar Üniversitesi): “Ender yetişen ilim adamlarından birisiydi. 12 Eylül darbesi sonrası 1402 sayılı yasayla Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden uzaklaştırılmış olması dolayısıyla kendisinden ders alamamış olsam da sonrasında birlikte çalışma fırsatını elde edebilmiştim. İlham verici birisiydi. Nur içinde yatsın.”


