Popvirüs

Tolga AKYILDIZ

Yapımcılık hobi midir?

Daha önce de birkaç kez yetersiz ve etkisiz tanıtım nedeniyle hakettiği ilgiyi görmeden tarih sayfalarına karışan albümlerden söz ettim bu köşede.

Genç ve yetenekli insanların varını yoğunu ortaya koyup ortaya iyi bir iş çıkardıktan sonra, iş bilmez yapımcıların elinde nasıl oyuncak olduklarını anlattım.

Bugünse adını sanını vererek Aylin Aslım ve ilk albümü 'Gelgit'ten sözedeceğim.

POWER RECORDS VE AYLİN

Aylin'in albümünü dinlediğimde, ne yalan söyleyeyim, uzun zaman sonra yeniden heyecanlanmıştım.

Şarkılarını kendi yazıyordu, dahası iyi şarkılar yazıyordu.

Stüdyo aşamasında ciddi emek olduğu albümün her halinden belliydi.

Son derece modern olan sound, Aylin'in kolaylıkla ayrımsanan müzikal tavrı ve duruşu, popüler müziğimizin merkezinde de kaliteli işlerin üretilmeye başladığının habercisiydi.

Bu cesur ve yetenekli genç kadına yol açtığı için Power Records'a methiyeler düzmek geçti içimden.

İlk klibi 'Senin Gibi'ye çektiler New York'ta. Klip TV'lerde dönmeye başladı.

Ardından da Aylin, TV programlarına konuk olmaya...

SALDIM ÇAYIRA...

İşte benim aklıma durgunluk veren tuhaf hikayenin başlangıç noktası da burası.

Çünkü bundan sonrası tam bir saldım çayıra mevlam kayıra hikayesi.

Klibi çektik, basın toplantısını yaptık, iki üç tane de röportaj ayarladık, iş tamamdır.

İşte bir müzik yapımcısının görevi bundan ibaret onlara göre.

Bu her şeyden önce kişilerin kendi yarattıkları markalara saygı gösterip göstermemeleriyle ilgili.

Koskoca Vakko, alnının akıyla üstesinden geldiği radyoculuktan sonra Power Records diye bir plak şirketi kuruyor.

Ama bana sorarsanız olay tamamen kağıt üzerinde. Hani 'portföyümüzde bir de müzik albümü yapımcılığı bulunsun, ilerde işimize yarar' gibisinden...

Bakınız Cem Hakko aylık bir dergiye Power Records ve Aylin Aslım hakkında verdiği demeçte neler diyor: 'Aylin Aslım bize demolarını getirdi... Neden olmasın dedik. Nereye kadar gider bilemiyoruz, çünkü Power Records radyoculuğun getirdiği, aslında bizim pek tanımadığımız ve daha çok bir hobi olarak gördüğümüz bir iş...'

Çok üzgünüm, müzik yapımcılığının pul koleksiyonculuğuna ya da maket gemi yapmaya benzediğini hiç sanmıyorum.

'Nereye kadar giderse' mantığını ise anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü kırk yılda bir gelen kaliteli işler, hobi merakı sebebiyle heba oluyor ve ben çok üzülüyorum.

Şu anda müzik kanallarında (ilkinden aylar sonra) Aylin'in ikinci klibi 'Zor Günler' dönüyor. Dilerim her türlü engele karşın, bu klip yardımıyla Aylin' i yakından tanıyanların sayısı artar.