Perde arkasındaki kadınlar

Güncelleme Tarihi:

Perde arkasındaki kadınlar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2000 00:00

Haberin Devamı

Sinemanın dört kadın sanat yönetmeni, Elle dergisinin Nisan sayısına konuk oldu. Derginin sanat sayfalarında yer alan bu dört kadın, iş yaşamlarının perde arkasını ve özel yaşamlarının işe etkisini anlattılar. Bir kısmı burada, geri kalanı Elle'de...

Bu kadınlar sinema dünyasının nabzını ellerinde tutuyorlar. Sinema bir sanat olduğuna göre, filmlerin sanat yönetmenliği de zor iş olmalı. İşte Deniz Özen, Natali Yeres, Annie Gelmuyden Pertan ve Zepür Hanımyan bu zor işin kadınları. Bu yazıda birazcık onları tanıyacaksınız, birazcık da sanat yönetmenliğinin zorluklarını göreceksiniz...

Deniz Özen

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde okurken Ferhan Şensoy'la çalışmaya başlayan Özen, ressamlıkla sanat yönetmenliğini karşılaştırıyor: ‘‘Sanat yönetmenliği bana resimden çok da uzak gelmedi, orada da bir kadrajı düzenliyorsunuz, tek fark canlı objelerle çalışıyor olmak'' diyen Özen, filmlerde hem dekor hem de kostüm olayını birarada götürüyor. En zorunun dönem filmleri yapmak olduğunu söyleyen Özen, hataların genellikle yeterli arşiv çalışması yapılmadığından kaynaklandığını da belirtiyor. TRT'ye çekilen ‘‘Kurtuluş'' filmi ve kostümleriyle ilgi çeken ‘‘Kahpe Bizans'' Özen'in sanat yönetmenliği yaptığı filmler.

Natali Yeres

Grafik resim eğitimi alan Yeres, Marmara Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü'nü bitirmiş. Okuldan sonra kısa filmler çeken ve programlarda yönetmenlik yapan Yeres, sonrasında yaptığı işin içinde mutlaka arting olsun istemiş ve sanat yönetmenliğine tamamen yönelmiş. Yeşim Ustaoğlu'yla ‘‘İz'' ve ‘‘Güneşe Yolculuk'' filmlerinde çalışmış, ardından da ‘‘Laleli'de Bir Azize''de... En son Orhan Oğuz'la ‘‘Kara Kentin Çocukları''nın sanat yönetmenliği gelmiş. Sanat yönetmenliğinin meslek olarak kabul görmesinin zaman aldığını belirten Yeres, favori filminin ‘‘Güneşe Yolculuk'' olduğunu söylüyor. En çok gerçekleştirmek istediği film projesi ise 40'lı yılları anlatan bir savaş filmi. Hani o şapkalı ve tangolu olanlardan...

Annie Gelmuyden Pertan

Sorbonne Üniversitesi'nde Sanat Tarihi ve Estetik okuduktan sonra Halit Refiğ'in ‘‘Aşk-ı Memnu''suyla mesleğe başlayan Pertan, sanat yönetmenliği konusunda genel bir canlanmadan söz etmenin zor olduğunu belirtiyor. Genelde aşkın hakim olduğu eski çağ filmlerinden keyif alan Pertan, en sevdiği filmin ‘‘Kuşatma Altında Aşk'' olduğunu söylüyor. Pertan'ın çalıştığı filmler: İrfan Sabuncu'nun ‘‘Kaçamak''ı, İrfan Tözüm'ün ‘‘Mum Kokulu Kadınlar''ı, Nesli Çölgeçen'in ‘‘İmdat ile Zarife''si, Ümit Elçi'nin ‘‘Böcek''i ve Ersin Pertan imzalı ‘‘Kurt Kanunu'', ‘‘Tersine Dünya'' ve ‘‘Kuşatma Altında Aşk'' filmleri. Pertan ayrıca televizyonun sevilen dizilerinden olan ‘‘Tatlı Betüş''e da sanat yönetmenliği yaptı.

Zepür Hanımyan

Akademi'nin Resim Bölümü'nde okurken Şehir Tiyatroları'nda sahne ressamı olan Hanımyan, 20 yıllık meslek hayatının temelini de ‘resim' olarak tanımlıyor. Ardından bir dönem tiyatro afişleri hazırlayan Hanımyan, Atıf Yılmaz'ın ‘‘Değirmen'' filmi ile sanat yönetmenliğine direkt geçiş yapmış.

Onu en çok tatmin eden çalışma olan ‘‘Afife Jale'' için, ‘‘Yönetmen Şahin Kaygun yaptığım şeyleri iyi değerlendirmesini bildi, ki bizim piyasada yaptığımız şeyi değerlendirmesini iyi bilen insan sayısı az'' diyor.

Dönem filmlerinin ise zor olduğunu belirten Hanımyan, bir düğmenin bile çok önemli bir detay olduğunu ekliyor. ‘‘Rumuz Goncagül'' ve ‘‘Mavi Sürgün'' gibi filmlerin de sanat yönetmenliğini yapan Hanımyan, bütün çizimlerini yıllardır kullandığı kara kaplı defterinde saklıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!