Paris 11 Ağustos’ta yok olacak!

Ünlü modacı Paco Rabane’in kehaneti, Mir Paris’e düşecek

Bir kitap yazarak Paris'in önümüzdeki 11 Ağustos'ta mahvolacağını iddia etti. Haftalık L'Evenment du Jeudi Dergisi onunla bir röportaj yaptı.

Ünlü modacıya göre, 11 Ağustos tarihi Nostradamus'ün kehanetlerine dayanıyor:

‘‘Nostradamus bunu yazmış’’ diyor. ‘‘Bin dokuz yüz doksan dokuz yıl yedi ay diye yazmış! Nostradamus zamanındaki takvim şimdiye göre 10 gün geriydi. Ocaktan sonra yedi ay saymamız lazım, böylece ağustosun onbirinci gününe geliyoruz. Karşımıza 11 Ağustos tarihi çıkıyor.’’

Peki Paris nasıl mahvolacak? Rabanne bunu açıklarken de Nostradamus'dan şu alıntıyı yapıyor: ‘‘Atlar, öküzler, insanlar: Dalga duvara dokunacak...’’

Fransızca ‘‘duvar’’ anlamına gelen, Nostradamus'ün kullandığı ‘‘mur’’ kelimesini ele alarak şöyle diyor: ‘‘Mur kelimesinin 'u'sunu alın ters çevirin, 'n' olur. Oysa Kiril alfabesinde büyük 'N', 'i' olarak telaffuz edilir. Böylece şu denklemi elde ediyoruz: Mur=Mnr=Mir!’’

Evet, Paco Rabanne'a göre, 11 Ağustos'ta Paris'e Rusların Mir uzay istasyonu düşecek!

Paco Rabanne, Parislileri uyarıyor:

‘‘Bu felaketi habercisi gök gürlemesi olacak. Ayrıca Paris semalarında ortası parlak kırmızı haç şeklinde bir beyaz ışık gördüğünüzde arkanıza bakmadan kaçın! Nostradamus, ilk gün kaçabileceğinizi söylüyor. Ama ikinci gün kaçamayacaksınız, üçüncü gün de öleceksiniz! Kaçın, yalvarırım size, kaçın!’’

Paco Rabanne kendi önlemlerini de almış. 11 Ağustos'ta Bretagne'da olacakmış. ‘‘Modaevi bana ait değil, Paris'de bir evim de yok. Ayrıca modaevinde tedbir olarak bütün muhasebe kayıtlarının fotokopilerini aldık, iki kopyayı Barselona ve Chartres kentlerine yolladık. Sezonluk defilemin tarihini de 17 Temmuz'a aldım. Böylece şirketin bütün personeli felaketten önce izne çıkabilecek...’’

Rabanne şunu ekliyor: ‘‘Eğer yanılmışsam, yemin ediyorum, bir daha bir tek satır bile yazmayacağım!’’

Büyük felaket

Bu arada 6. yüzyılda dünyanın kaderini değiştiren bir felakete de bir doğa olayının neden olduğu ileri sürüldü. 6 ve 7. yüzyıllarda yaşanan büyük felaketler, salgın hastalıklar, kanlı savaşlar, iklim değişiklikleri, uygarlıkların yokolmasına, hanedanların değişmesine yol açtı. Büyük felaket yüzyılları olarak bilinen bu dönemde gelişen olaylara şimdi yeni açıklama getirildi. Son yıllarda elde edilen bilimsel ve tarihsel bulgular, gerçeğin güney-doğu Asya'da, muhtemelen volkanik bir ada olan ve Cava ile Sumatra arasındaki Sunda takımadalarından Krakatoa'da bir yanardağın patlamasının bu olaylara neden olduğu doğrultusunda.

Roma İmparatorluğunu ve 6'ıncı 7'inci yüzyıllarda dünyanın büyük bir bölümünü yokeden korkunç salgından ilk etkilenen bölge Mısır'dı. Hastalığın ilk görüldüğü kent, Akdeniz kıyısındaki Pelusium limanıydı ve düşman bu kez farelerle karaya çıkmıştı.

Salgın, Pelusium'u perişan ettikten sonra İskenderiye'ye sıçradı, oradan da Konstantinople'a ve daha geniş bir bölgeye yayıldı. Salgının ilk ortaya çıkışında,halkın üçte biri öldü. 6’ıncı yüzyılın ortasından başlayarak, yüzyılın sonlarında güney Çin'de açlık ve Moğolistan steplerinde başlatılan kanlı bir etnik içsavaş yaşandı. Japonya'da dondurucu soğuklar ve hastalık vardı; eski Meksika'nın en büyük kenti düştü ve Güney Amerika'da belli başlı uygarlıklar yokoldu.

Bu uzun yıllar insanlığın başına gelen büyük bir felaket bilmecesi olarak yorumlandı. Son yıllarda elde edilen bilimsel ve tarihsel bulgulara göre suçlu, Krakatoa'da bir yanardağın patlamasıydı.

Elde edilen tarihsel ve ve bilimsel bulgular, MS 535 yılının Şubat ayında Krakatoa bölgesinde çok muazzam bir yanardağ patlaması olduğunu gösteriyor. Bizans, Batı Avrupa, Çin, Japonya ve Kore'de, ağaçların büyüme durumlarını gösteren halkalardan elde edilen bilgilere göre, bu dönemde dünyanın ikliminde büyük değişiklikler yaşandığını ve tüm bunlara neden olan şeyin patlama olduğunu gösteriyor.

Böylece yanardağ patlaması, tüm dünyada bugün gezegenimize hükmeden politik yapılara ebelik etmiş oldu. Politikacıların ve generallerin tarih yarattıklarına inanmak isteyebiliriz, fakat etkileme konusunda aslan payı, doğal güçlere ve havaya ait galiba.