Pamuk okurlarıyla buluşuyor

Yazar Orhan Pamuk'un daha piyasaya çıkmadan önce tartışılmaya başlanan yeni kitabı Benim Adım Kırmızı bugünden itibaren okurlarıyla buluşuyor. Pamuk'un bir yıldan fazla bir zamandır üzerinde çalıştığı bu kitap, yayıncılık alanında Türkiye'de pek çok ilke de imzasını attı. İletişim Yayınları'ndan çıkan Benim Adım Kırmızı, ilk olarak 50 bin adet basıldı. Bu Türkiye için rekor sayılacak bir rakam. İletişim Yayınları yazıişleri müdürlerinden Nihat Tuna bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: ‘‘Kitabın basılmasından önce dağıtımcıları ve çeşitli kitapevlerini aradık. İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere çeşitli illerdeki satış noktalarımızda temasa geçtik. Onlardan gelen talep üzerine kitabın ilk baskısını 50 bin adet yaptık.’’

Benim Adım Kırmızı'nın bir başka özelliği de henüz Türkiye'de yayınlanmadan telif haklarının Pamuk'un bağlı olduğu Wylie Agency aracılığıyla Avrupa ve ABD'nin önemli yayınevlerine satılmış olması. Tuna kitabın, İtalya, İngiltere, Hollanda ve ABD'deki yayınevleri tarafından bu ülkelerin dillerine çevrilip önümüzdeki aylarda yayınlanacağını da sözlerine ekliyor.

Pamuk'un bu romanının bir başka özelliği de korsan yayıncılığa karşı Kültür Bakanlığı bandrolü ile yayınlanan ilk kitap olması. Kitap aynı zamanda yayınevinin tescilli markasını içeren iki boyutlu özel hologram etiketiyle de koruma altına alındı.

Orhan Pamuk'un ‘‘En renkli ve en iyimser romanım’’ diye tanımladığı Benim Adım Kırmızı, ‘‘ölüm, aşk, sanat ve mutluluk’’ üzerine bir eser.

Kitap, 1591 yılının İstanbul'unda yaşanan ve dokuz gün on gece süren bir öyküyü konu alıyor. Benim Adım Kırmızı'da olaylar, bir yandan savaştan dönme umudu kalmayan kocasının yokluğuna alışmaya çalışan bir yandan da birbiriyle geçinemeyen iki oğluyla başa çıkmaya uğraşan Şeküre adlı bir kadının çevresinde gelişiyor. Babasının evini ziyaret eden Şeküre'nin ilgisini burada çalışan saray nakkaşları çeker bir anda. Nakkaşlar, Osmanlı padişahının gizlice yaptırdığı bir kitaba Batı anlayışıyla tehlikeli resimler çizmektedirler. Kocasından iyice umudu kesen Şeküre, nakkaşlar arasında kendisine bir sevgili aramaya başlar. Günün birinde nakkaşlardan birinin öldürülmesiyle de olaylar farklı bir boyut kazanır.