Paco Pena: Flamenko bir iletişim şekli

Güncelleme Tarihi:

Paco Pena: Flamenko bir iletişim şekli
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2016 00:15

Dünyaca ünlü Flamenko gitaristi Paco Peña, 15 Aralık perşembe günü büyük İspanyol şair Federico Garcia Lorca’nın anısına sahnelediği ‘Patrias’ başlıklı gösteriyle İş Sanat’ta İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. Flamenkoya katkılarından dolayı 1997 yılında İspanya Kralı Juan Carlos tarafından liyakat nişanıyla onurlandırılan Peña’yla konser öncesi konuştuk.

Haberin Devamı

Flamenko kimilerine göre sadece bir müzik türü gibi görünse de, başta Endülüs bölgesi olmak üzere birçokları için yaşam biçimi… Daha çocuk yaşlarda başlıyor üstelik. Ne söylemek istersiniz?

Çok haklısınız. Flamenko’yu sadece müzik ve dans ile açıklarsak birçok yönü eksik kalmış olur. Flamenko, doğduğu topraklardaki kültürü ve yaşam biçimini anlatan bir ifade şekli. Duygusal yönü kuvvetli bir iletişim. Endülüs’teki insanların hayatta karşılaştıkları acıları, zorlukları anlattıkları, ifade ettikleri, bunu yaparken de müziği ve bedenlerini kullandıkları bir form. Tarihten, yaşananlardan beslenerek bugünlere ulaşıyor. İnsanların geçmişte yaşananlar hakkındaki hislerini çok yoğun duygularla aktarırken Endülüslü insanların karakterlerini, kültürlerini ve hayata bakışlarını da müthiş güzel yansıtıyor. Ve aslında flamenkoyu dinlerken ya da izlerken Endülüslü insanların ne kadar duygusal ve sezgisel olduklarına şahit olursunuz.

Haberin Devamı

Federico Garcia Lorca da bu yaşam biçimi içinde önemli bir yere sahip. Siz de büyük şair Lorca’nın ölüm yıldönümü için hazırladığınız özel bir konser gerçekleştiriyorsunuz…

Evet. İspanya İç Savaşı bundan tam 80 yıl önce başlamıştı ve savaşın henüz çok başında Lorca, suikasta uğradı ve öldürüldü. Lorca, size az önce bahsettiğim Endülüslü insanlara kalpten bağı olan, çok önemli ve değerli bir sanatçı, bir yazar ve şair… Çünkü Lorca’nın o dönem yazdıkları sadece birer edebiyat eseri değil; adeta bir manifesto. İstanbul’da ilk kez sunacağımız ‘Patrias’ da aslında İspanya İç Savaşı süresince yaşanan trajediyi, Lorca’yı yitirişimizi ve onun mirasını yansıtıyor. Gerçekten de söylediğiniz gibi Lorca, tüm flamenko sanatçıları, tüm Endülüslüler ve hatta dünya için çok değerlidir. Keza ben de Lorca’yı flamenkonun mihenk taşı olarak görürüm. ‘Patrias’ ile onu anmak, ona olan saygı ve hayranlığımı ifade etmek hem de onun eserlerini ne kadar çok sevdiğimi, ondan ne kadar çok ilham aldığımı göstermek istiyorum.

Paco Pena: Flamenko bir iletişim şekli

Haberin Devamı

HABERLERİ İZLEDİKÇE KALBİM KANIYOR

Lorca’nın ölümü İspanya İç Savaşı’yla ilintili dedik… Diğer taraftan baktığımızda, bugünlerde dünya da bir ‘savaş’ halinde. İnsanlar kitleler halinde göç ediyorlar… Neler hissediyorsunuz?

Korkunç, gerçekten haberleri takip ettikçe kalbim kanıyor, içim acıyor. Binlerce çocuk, kadın, aile… Bir insanın toprağından, kültüründen koparılması, buna mecbur edilmesi kadar korkunç bir şey olamaz. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için berbat koşullara sürükleniyorlar. Oysa her insanın ailesi ile birlikte huzur içinde yaşama hakkı olmalıdır. Göç, gerçekten çok hassas, empati gerektiren bir konu. İşin en acı tarafı da her geçen gün düzeleceğine, koşullar ve yaşananlar daha kötü bir hal alıyor. Bu anlamda yetki sahibi insanların üzerine düşeni yapmasını arzu ediyorum. Ve tabii bizler de elimizden geldiğince o insanlara yardımcı olmalı, hiç değilse kalbimizi açmalı ve onları anlamalıyız.

Haberin Devamı

ARAMIZDA GÜÇLÜ BİR BAĞ OLUŞTU

İstanbul’da birçok kez konser verdiniz. Yeniden Türk müzikseverlerle, Flamenko severlerle hatta Lorca severlerle bir araya geleceksiniz. Ne söylemek istersiniz?

Türkiye’ye bu kadar sık geliyor oluşum herhalde bu sorunuzu yanıtlıyordur. Gerçekten gördüğümüz ilginin beni ve ekibimi ne kadar mutlu ettiğini tarif edemiyorum. Herhalde benzer kültürler, benzer duygular ve müzik bizi birbirimize yaklaştırdı ve zaman içinde de oradaki dinleyici ile aramızda çok güçlü bir bağ oluştu. Yeniden bir araya gelmek için sabırsızlanıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!