Güncelleme Tarihi:
SİLİVRİ’DE BASIN AÇIKLAMASI
İstanbul Valiliği tarafından alınan karar doğrultusunda cezaevine 1 kilometre uzakta basın açıklaması yapan Özel, iktidara şu eleştirileri yöneltti: “Ekrem İmamoğlu’nu yenemedim, o zaman ondan kurtulacağım. O kadar kolay sandılar. Hesap etmedikleri Saraçhane’deki milyonlar değil, geçen pazar günü bütün dünyanın ilgisini Türkiye’ye çeken 15.5 milyon insan. Sandıktan çıkana sahip çıktı vatandaş. Sahip çıkılan, halkın iradesinden başka bir şey değildir. AK Parti’ye oy vermiş seçmen, senin de utandığını biliyorum. Bu bayram AK Parti’nin seçmeniyle de MHP’nin seçmeniyle de bayramlaşmaya geliyoruz.
TÜM İL, İLÇE, BELDE VE KÖYLERDE
CHP bayrama kadar 16 muhalefet partisi ile Saraçhane’de her bir ziyaretlerinde bayramlaştı, kucaklaştı. Bu bayramda Ankara’da bayramlaşmıyoruz. Muhalefetle bayramlaştık, iktidarın yaptığı bu kumpasta ne bayramlaşacağız. ”
ERKEN SEÇİM KAMPANYASI BAŞLIYOR
Özel, Saraçhane’deki miting öncesi Saraçhane Parkı’nda İBB’nin düzenlediği iftara da katıldı. İftarda cumhurbaşkanlığı için erken seçim kampanyasını Saraçhane Meydanı’ndan başlattıklarını da söyleyen CHP Lideri, İmamoğlu’nu ziyaretinde, İmamoğlu’nun ‘Can cana değil ama camdan cama iftar yaparız’ dediğini söyledi. Özel yer sofrasında, Özgür Uğur isimli görme engelli vatandaş ile yan yana oturdu. Ardından oradaki son mitinge katıldı.
CHP MECLİS GRUBU İSTANBUL’DA
CHP Lideri Özgür Özel, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen CHP Grup Toplantısı’nda özetle şunları söyledi: “19 Mart başarısız darbe girişimine karşı direnişimizin tam yedinci günündeyiz. Meydanlarda toplanıyoruz ama miting yapmıyoruz, bir darbeye karşı direniyoruz ve direnme hakkımızı kullanıyoruz. Şimdi birkaç gizli tanık bulup, yalancı şahitliklerle Ekrem Başkan’ın yaptıklarını karalamaya, esas olarak seçilemedikleri bir belediyeye bir kayyum atamak suretiyle çökmeye niyetlendiler.
‘KENT UZLAŞISI’ YANITI
Bir diğer meselemiz, terör suçlaması. Çünkü bu terör suçlamasında üzerine basa basa söyledikleri bir şey var. Diyorlar ki, ‘CHP, DEM Parti ile kent uzlaşısı yaptı. Önce şunu söyleyelim. ‘Kent uzlaşısı’ bizim değil, DEM Parti’nin bir tanımlamasıdır. Reddettiğim için değil, doğrusunu herkes bilsin diye söylüyorum. CHP’nin bazı adaylarının olduğu yerlerde aday göstermeyerek, desteklediler. Bazı yerlerde ise kendi değerlendirmeleriyle kaybettirmeye çalıştılar. Onların adayı olmayan yerde, onların seçmenlerinin CHP’ye oy verdiğini bilmeyen yok. Bunun ne utanılacak, ne saklanılacak tarafı var.
RESMİ YAZIM VAR
İstanbul’da resmi yazım var, ilçe başkanlarına yollamışım. Soruşturma dosyalarına mutlaka konulmalı. Mutlaka mahkemelere gösterilmeli. Resmi yazımız var: ‘Biz siyasi ittifaklar yapamadık. Yukarıda anlaşamadık. Ama biz sandıkta ittifak yapacağız. Bunu yapmak için listelere konmak üzere genel merkez düzeyinde AK Parti, MHP, İYİ Parti ve DEM Parti’de geçmişte siyaset yapmış ya da camialarında iyi bilinen, dürüst, temiz, oy getirebilecek, bugün AK Parti ve MHP ile bağı kalmamış, DEM Parti ise partiyle bağı olmayan, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelip aday olabilecek ama kanaat önderi pozisyonundaki isimler listelerinize dahil edilebilir.’ Buradan Ekrem İmamoğlu’na, Resul Emrah Şahan Başkan’a veya herhangi bir belediye başkanımıza sorulacak tek soru yoktur. Batı’daki Kürtlerin yönetimde temsil edilebilmeleri için belediye meclis üyeliklerine yazılmaları, terörse, ben terörist olayım kardeşim. Demokrasi bunun adı, demokrasi. Meşe, Çınar, Ladin, İlke. Gizli tanıkların isimleri. Meşe’nin dediğine göre, Çınar’ın dediğine göre, Ladin’in dediğine göre. ‘Ben öyle olduğunu duymuştum...’ Ekrem Başkan’ı bunlarla tutukladılar arkadaşlar.”