Güncelleme Tarihi:
CHP Lideri Özgür Özel, dün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’a yaptığı ziyaretin ardından özetle şunları söyledi: “Biz CHP olarak tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Bu sorunun çözülmesi için Meclis zemininde hiçbir partinin dışlanmadığı, sivil toplumun ve toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği bir çalışmanın mutlaka yapılması gereklidir. Bu çalışmanın başı sonu demokratikleşmedir. Bu noktada elbette ki her zaman hassasiyetle söylediğim; şehit ailelerinin, gazilerimizin ve tüm mağdurların mutlaka rızalarının alınması, görüşlerinin alınması, onları üzecek, rahatsız edecek işlerin içine girilmemesi çok önemlidir. Bunun dışında şeffaflığa, samimiyete vurgu yapıyoruz.
BİR YILDIR MÜZAKERE SÜRÜYOR
2025 yılında bir iktidar partisinin ve ülkenin Cumhurbaşkanı’nın milletin aklıyla alay etmesini de doğru bulmuyorum. Bir yandan bir yılı aşkın süredir bir müzakereyi yürüteceksiniz. Yaptığınız, yapılan görüşmelere devlet adına birisi tam yetkili, dört kişilik bir heyet eşlik edecek. Bu konudan dakika dakika haberiniz olacak. Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesi, Yargıtay’dan üyeler, yüksek hâkimlerin bulunduğu 20’nin üzerinde hukukçu çalışma yapıyor olacak sizin bilginizle. Sonra millete ‘Sayın Bahçeli de güzel konuştu. Benimle ilgisi yok. İyi sonuçlar olursa bana yarasın, kötü sonuçlar olursa uzak durayım...’
BEN GÖREVİMDEN KAÇMIYORUM
Millet sana bunun görevini vermiş, yetkisini vermiş. Bana da bu sürece, bu milletin barış umudunu boşa çıkarmama, akan kanın durdurulmasının önüne set çekmeme ama bir yandan da bu ülkede kimsenin kimseyi kandırmayacağı, kimsenin mağdur edilmeyeceği bu sürece ana muhalefet olarak denetim ve geleceğin iktidar partisi olarak destek görevi vermiş. Ben görevimden kaçmıyorum. Mertçe burada duruyorum. Bizim CHP açısından bu ülkedeki insanların yararına, kan akmayacaksa, şehit gelmeyecekse, bu ülke bütün varını, yoğunu harcadığı bu terör belasından kurtulacaksa, insanların yüzü gülecekse, analar ağlamayacaksa, barış gelecekse, artık Kürtler yaşadıkları bu sorunlardan kurtulacaklarsa, kendilerini bu ülkenin tam ve eşit vatandaşları hissedeceklerse biz orada varız.
(Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir’ sözleri) Yeni bir anayasa tartışması açılması hem bu süreci, hem de bütün Türkiye’deki siyasi atmosferi dinamitlemekten başka bir şey değildir. O zaman mesele bir al-ver pazarlığına dönüşmüş demektir. Bunun için şeffaflık önemlidir. Tüm partilerin katılımıyla Meclis’te kurulacak tam yetkili bir komisyonla ve şeffaflıkla bu işler Meclis zemininde ve yasal düzenlemeler üzerinden götürülmelidir.”
KİMSE HAYIR DEMEZ
YENİDEN Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İmralı’dan yapılan açıklamaya ilişkin “Elbette ki barışın gerçekleşmesi, şehitlerin gelmemesi, kan akmaması hep birlikte Türk, Kürt ve 85 milyonun kardeşliği hepimizin en önemli isteğidir. Bu konuda kimsenin hayır demesi, rıza göstermemesi mümkün değildir. Ancak burada önemli olan husus Öcalan’ın herhangi şekilde dışarıya çıkartılması, ev hapsine geçirilmesi ve birtakım haklardan, umut hakkından yararlandırılması uygun olmaz” dedi.
BAHÇELİ’NİN TELEFONU
Fatih Erbakan, babası Necmettin Erbakan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle kendisini arayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin telefonuna dönmediği tartışmalarına da yanıt verdi. Erbakan, Bahçeli’yi geçirdiği ameliyat nedeniyle 15 gün kadar önce aradıklarını ancak kendilerine bir dönüş olmadığını belirterek, “Biz de maalesef bir mana veremedik” dedi ve şunları söyledi:
“Ancak arkasından dün rahmetli Erbakan Hocamızın vefat yıldönümü münasebetiyle kendisi aramışlar. Bu sırada biz MYK toplantımızı yapıyorduk. Çıkar çıkmaz bilgimiz olduğunda ‘Peki biz de geri arayalım’ dedik. Ancak ne olduysa bu iki saatin içerisinde olmuş. Aramışlar. Bu iki saat içerisinde MYK toplantımızda olduğumuz için dönüş yapamadık. İki saatin arkasından dönüş yapmak istediğimizde böyle bir tabloyla karşılaştık. Tabii hiç kimse bir diğer kimse aradığında hazır bekleme zorunluluğunda değil. Hepimizin meşguliyetleri var. İki saatin içerisinde dönüş olmadığı için böyle bir tavır almalarını yadırgadık ve üzüldük. Biz siyasette gerginlik istemiyoruz.”