"Otoriter Anayasa" deÄŸiÅŸmeli

Güncelleme Tarihi:

Otoriter Anayasa deÄŸiÅŸmeli
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 08, 2003 11:22

Yeni Adli Yıl, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın yaptığı konuşmayla başladı. Özkaya'nın yaptığı konuşmanın en önemli konusu yıllardır selefleri tarafından da dile getirilen Anayasa değişikliği oldu. Özkaya, "Otoriter Anayasa" diye tanımladığı 1982 Anayasa'nın değişmesi gerektiğini geçen yıl da vurgulamıştı.
Anayasa'nın 76. ve 170. Maddeleri değiştirildi- ARŞİV

Haberin Devamı

2003-2004 Adli Yılı açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, son dönemlerdeki meclislerin ve hükümetlerin insan hak ve özgürlüklerine daha geniş bir boyut ve anlam kazandıran ve güvence veren başarılı çalışmalarını, özellikle Avrupa Birliği uyum yasaları yönünde gösterdikleri üstün gayretlerini takdirle karşıladıkları ve alkışladıklarını belirterek, ''Ne var ki, kimi yasaların değiştirilip yenilenmesine, iyi niyetli çabaların sürdürülmesine rağmen ulusumuzun istediği ve hak ettiği konumdan çok uzaktayız'' dedi.

Türk hukukunda bu iyileştirme ve değişme çok ağır işlediğini, uslararası hukuka ayak uydurmakta ve uyum sağlamakta geç kalındığını bildiren Özkaya, ''Aldığımız yasaların birçoklarının asılları, batı ülkelerinde tamamen veya kısmen değiştirilmiş bulunmaktadır'' dedi.  

Haberin Devamı

Aksayan ve eskiyen yasaların değiştirilmesi gerektiğini, düzeltilmesi, değiştirilmesi hatta yenilenmesi gereken yasaların başında Anayasanın geldiğini ifade eden Özkaya, şöyle konuştu:

''1982 Anayasası bugüne dek birçok olumlu değişikliklere uğramış, başlangıç bölümü, 30'dan fazla maddesi değiştirilmiştir. Ancak çeşitli tarihlerde yapılan bu değişiklikler yetersiz kalmış, hatta hazırlanış felsefeleri farklı olduğundan öteki maddelerle uyumsuzluklar doğurmuştur. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal sorunu halen devam etmektedir. Tepkisel felsefeyle ve otoriter devlet anlayışıyla hazırlanmış bu anayasada yer yer yapılan değişikliklerle ancak sınırlı iyileştirmeler sağlanabileceği, değişim istek ve  çabalarının sona ermeyeceği göz önünde tutularak Türkiye'de pek çok sorunun kaynağını oluşturan 1982 Anayasası tamamen değiştirilmeli, sadece bugünün değil, yarınların da ihtiyacını ve toplumun beklentilerini karşılayacak, çağın evrensel değerleriyle bütünleşecek yeni bir anayasa kabul edilmelidir.''

''ANAYASALAR TOPLUMSAL UZLAÅžMA BELGELERÄ°DÄ°R''

Özkaya, özgürlükçü, çoğulcu, çağdaş yeni bir anayasanın beklenen süre içerisinde çıkarılamaması halinde farklı zamanlarda yapılacak birbirleriyle çelişen değişiklikler yerine, çağdaş normlara uymayan tüm maddelerin hep birlikte değiştirilmesi yoluna gidilmesi gerektiği belirtti.

Haberin Devamı

Özkaya, bir kısım idari işlem ve kararları yargı denetimi dışında tutan Anayasa maddelerinin yürürlüğüne son verilmesi gerektiği, hukuk devleti kavramına uymayan, toplumun gereksinmelerini karşılamadığı anlaşılan maddelerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini anlatarak, ''Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir. Gerek bu maddeler, gerekse değiştirilmesi gereken öteki tüm maddeler, gözden geçirilip değiştirilirken herhangi bir partinin veya iktidarın isteği ve tercihi değil, tüm toplumun beklentisi, gereksinmeleri, demokratik standartlar, insan hakları ve hukukun üstünlüğü esas alınmalıdır'' diye konuştu.

2002: ÇAĞDAŞ ANAYASA İHTİYACI

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, 2002-2003 Adli Yılı açılış konuşmasında da Anayasa değişikliğine vurgu yapmıştı. Özkaya, "1982 Anayasası ile kişi hak ve hürriyetlerine büyük ölçüde açık ve örtülü kısıtlamalar getirilmiş, yargı bağımsızlığı, yargıç güvencesi zedelenmiş, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ilkesi, merkeziyetçi, bağımlı ve baskıcı bir zihniyetle geri plana itilmiştir" demişti.

Haberin Devamı

Özkaya "1982 Anayasası'nda devlete yargıyı baskı altına alacak, hatta yargıyı denetleyecek yetkiler verilmiştir" eleştirisinde bulunmuş ve "1982 Anayasası, bireyi değil devleti esas aldığından; hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesini zedeleyen ve ilke bazında birbirleriyle çelişen pek çok hüküm içermektedir" sözleriyle yeni Anayasa'nın gerekliliğini dile getirmişti.

2001: YENÄ° BÄ°R ANAYASA

Önceki Yargıtay Başkanı Sami Selçuk da 2001 Adli Yılı'nın açılışında yaptığı konuşmada "Çözümde ortak temeller: Yeni bir anayasa ve ulusüstü hukukla bütünleşme" başlığı altında Anayasa değişikliği konusuna değinmişti.

Selçuk, "İlkin halkımızın ve dünyanın karşısına yepyeni bir anayasayla çıkmalıyız" sözleriyle konuşmasına devam etmiş ve "anayasaların; değerleri, ilkeleri, kurumları, özgürlüklerin tabanını, kısaca halkın alınyazısını belirleyen ortak toplum sözleşmeleridir" demişti.

Haberin Devamı

"% 100'E YAKIN OY ALAN ANAYASALAR HALKI KÜÇÜK DÜŞÜRÜR"

1958 De Gaulle Anayasası'nın % 79 oy aldığını belirten Selçuk, "Çok eleştirilmesine karşın hâlâ sapasağlam ve yürürlükte. Neden? Açık tartışma sonucu özgür iradeyle benimsendi de ondan. Ama % 100’e yakın oy alan kimi anayasalar ve devlet başkanları dünyayı hep şaşırttılar ve güldürdüler. Halklarını küçük düşürdüler" sözleriyle % 93 kabul oyu alan 1982 Anayasası'nı  eleştirmişti. Selçuk 1982 Anayasası'na yönelik eleştirilerini şöyle sıralamıştı:

* Devleti bireye göre biçimlendirecek ve sınırlandıracak yerde, bireyi devlete göre biçimlendiriyor ve sınırlandırıyor.

* Özgürlüklerin tabanını değil, tavanını saptıyor.

* Bireyi baskılara karşı çaresiz bırakıyor.

* Güvenmediği halkına karşı teyakkuz uyarısıyla özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı sivil toplumun soluk borularını tıkıyor, demokrasiyi lüks bir tüketim maddesi olarak algılıyor.

* Yargıyı ayak bağı gibi gördüğünden, örümcek ağı gibi güçlülerin delip geçtiÄŸi, güçsüzlerin takılıp kaldığı yasa devletinden hukukun üstünlüğüne bir türlü geçemiyor.Â

Haberin Devamı

* Bu toplum sözleÅŸmesi, "anayasal devlet"in özüyle çatışan olsa olsa bir "polis tüzüğü"dür.Â

NEDEN YENÄ°SÄ°NÄ° YAPMIYORUZ?

"Sözleşme hukuku, anayasa hukuku ve halk, üçü de toplumun bilinç dışını kuşatan, etik ve demokratik duyarlılığını körelten bu toplum sözleşmesine karşıdırlar" diyen Selçuk, "yarısını değiştirmeye hazırlanan yasama da karşıdır. Öyleyse neden yenisini yapmıyoruz? Neyimiz eksik? Bu Anayasayla ne demokrasiye kavuşabiliriz ne de AB’ne girebiliriz. Değişikliklerle oyalanmayalım" düşüncelerini sözleriyle ifade etmişti.

1999: ANAYASA MEŞRU DEĞİL

Önceki Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, 1999'daki konuşmasında "1982 Anayasası biçimsel meşruluktan yoksundur, geçersizdir" demiş ve bu anayasanın değiştirilmesi gerektiğini "Türkiye, meşruluk debisi neredeyse sıfıra yaklaşmış bir anayasa ile yeni yüzyıla giremez, girmemelidir" sözleriyle belirtmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!