Otoparksız kamu kuruluşları

Güncelleme Tarihi:

Otoparksız kamu kuruluşları
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2001 00:00

Haberin Devamı

İstanbul'un trafik açısından en yoğun olan bölgelerinde yaptığımız incelemelerde çok sayıda eski ve yeni kitleye açık yerleşmelerin otoparksız olduğunu gördük. Bunların arasında ünlü resmi ve özel üniversiteler de vardı, sanayi siteleri de... Mevcut Otopark Yönetmeliği'ne göre otopark yapma zorunluluğu taşımalarına rağmen, bazı kurumların ‘‘SİT alanı’’nı, bazılarının da eski ruhsatları gerekçe göstererek işini kotardığı anlaşılıyor.

BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

İlk binası sayesinde Kuştepe bir açık hava kampusüne dönüştü. Sadece öğretim üyeleri için otopark vardı. Öğrenciler ise ortalama gelir seviyesinin üstünde ve otomobilliydi. Dolayısıyla sokaklar otomobil tarlasına dönüştü. Bazı uyanıklar, metruk binaları yıkarak rastgele otoparklar yapıp giren çıkandan para kesmeye başladı, otoparkçılar arasında kavgalar yaşandı. Üniversite, ikinci kampus alanı olarak İstanbul'un en işlek ve sıkışık yollarından biri olan Sıraselviler Caddesi'ni seçti. Bu dar cadde, aynı zamanda İstanbul'un en büyük hastanelerinden Taksim İlkyardım ve Alman Hastanesi'ni kente bağlayan ana güzergah. Ölümle yaşam arasındaki ince çizginin de güzergahı olan bu yolda hareket halindeki bir ambulans, Taksim'den hastanelere kadar uzanan 200 metrelik mesafeyi bazen 15-20 dakikada ancak katedebiliyor. Yine Bilgi Üniversitesi'nin, üçüncü eğitim ünitesi Dolapdere'deki eski Toyoto Plaza. Dolapdere Caddesi'nde bir üniversitenin kurulmuş olması semt için büyük bir şans. Üniversite, kampusün bitişiğinde araziyi otopark haline getirdi. Giriş ve çıkışta sorun yaşanmıyor.

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ

Galatasaray Üniversitesi'nin tercihi ise İstanbul'u sahilden Boğaziçi'ne bağlayan Çırağan Caddesi. Öğretim üyeleri park yeri olarak yolun karşısındaki Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi'ni ve üniversiteye ait araziyi kullanıyor. Fakat öğrenciler için park yeri düşünülmemiş. Çoğu son model spor otomobil sahibi bu öğrenciler, değerli araçlarını park etmek için Ortaköy semtini ve Yıldız Parkı'nı tercih ediyor. Parka otomobille giriş bir milyon lira. Ortaköy'de günlük otopark ücreti ise 2-5 milyon arasında değişiyor. Ancak Yıldız Parkı'nın otopark olarak kullanılması, kentin en önemli oksijen kaynaklarından biri olan bölgede hem estetiği bozuyor, hem de sabah koşusuna ve gün içinde spor yapmaya gelen semt sakinleri olumsuz etkiliyor. Üniversite faaliyete geçmeden önce Ortaköy'de trafik sadece hafta sonları sıkışık oluyordu. Şimdi ise tüm hafta otopark krizi yaşanıyor.

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ

Cibali Tekel Tütün Fabrikası, özelleştirme idaresine devredilmeden 49 yıllığına Kadir Has Üniversitesi'ne tahsis edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarihi Çevreyi Koruma Dairesi, beş bin öğrenci kapasiteli okulun, Tarihi Yarımada'ya bindireceği araç yükünün çevre tahribatına yol açacağını ve trafiği yoğunlaştıracağını bildirerek projeye karşı çıktı. Ancak proje onaylandı. Bina aslına uygun bir şekilde restore ediliyor. Ama otopark sorunu var. Arka avlusunda bulunan alan sadece öğretim üyelerinin araçlarını alabilecek kapasiteye sahip. Üniversitenin çalışmaya başlamasıyla birlikte çevrede tarihi eser kıyımının başlamasından korkuluyor. Şimdiden bu yönde hazırlıkların yapıldığına dair işaretler var.

KULEDİBİ HASTANESİ

Galata'da bulunan Kuledibi Hastanesi de otoparksız kamu binalarından. Sorun yine geleneksel yak-işlet-servet modeliyle bir ölçüde çözüldü. Hastanenin yakınlarındaki parsellerdeki metruk tarihi yapılar, ya yıkıldı ya da yakıldı, kazanılan boş alanlar bir gecede otoparka dönüştü. Fakat sıkışıklık sürüyor.

ALMAN VE TAKSİM

Vatan Hastaneler Grubu tarafından satın alındıktan sonra ek binalarla genişletilen Alman Hastanesi'nin de, çarprazında yer alan Taksim Hastanesi'nin de otoparkı yok. Acil girişler ve geçici duraklama için iç avlusundaki sahanlık kullanılıyor. Buradaki küçük otoparkta çok az sayıda personel aracını parkediyor. Hastane otopark problemini çözmek için arkasında kıvrılarak uzanan Arslan Yatağı Sokak'ta bulunan bir arsayı kullanmaya başladı. Bu arsada eskiden tarihi bir yapının kalıntıları bulunuyordu.

AMERİKAN HASTANESİ

Trafik yoğunluğunun en fazla olduğu Nişantaşı'nda. Hastane genişlemek için geçtiğimiz yıl Marmara Üniversitesi İletişimi Fakültesi'ne talip oldu. Yapılan plana göre, İletişim Fakültesi, Marmara Üniversitesi'nin Göztepe'deki kampusüne taşınacak, fakülte binası da sağlık kuruluşu olarak düzenlenip Amerikan Hastanesi'ne katılacaktı. Fakat öğretim üyeleri ve öğrencilerin direnmesi üzerine bu proje şimdilik askıya alındı. Bu projenin gerçekleşmesi hastanenin otopark sorununu çözemiyordu. Çünkü, fakültenin arkasındaki küçük otopark sadece öğretim üyelerinin ihtiyacını karşılayacak kapasitede.

EĞLENCE YERLERİ

Ortaköy'den Kuruçeşme'ye uzanan hat son yıllarda İstanbul'un kalbürüstü kesiminin rağbet ettiği eğlence sahili oldu. Bu sahile yerleşen Coco Pazzo, Laila, Havana gibi gözde mekanlara hafta içi ve hafta sonu binlerce kişi akın ediyor. Tabii hiçbirinin otoparkı yok ve Boğaziçi transit yolunu babalarının arka bahçesi gibi kullanıyorlar.

HASEKİ HASTANESİ

Otoparksız kamu kuruluşlarından. Hasta ziyaretine giderken aracınızı aldıysanız yandınız. Çünkü bu sağlık kurumunun iç avlusuna ancak acil giriş için izin var. Avludaki küçük otopark personel için bile yeterli değil. Acil ihtiyaçları karşılamak istediğinizde şöyle bir yarı açık daire çizip kapıdan çıkmanız gerekiyor. Oraya buraya rastgele park etmiş araçlar rölantide çalışarak üst katlardaki yataklı kliniklere bolca eksoz gazı boca ediyor. Bu yüzden, hastaneye iyileşmek için gelen hastalar, avluya bakan pencereleri yaz kış kapalı tutmak zorunda kalıyor.

M. Ü. HASTANESİ

Altunizade ile Koşuyolu arasında kurulmuş olan Marmara Üniversitesi Hastanesi de otopark sorunundan mustarip. Sorunu çözmek için tıpkı Amerikan Hastanesi gibi yan parsellere göz dikmiş.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!